MAMOGRAFİLERE AİT SORUNLAR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
ışıl tunçbilek

Radyoloji Uzmanı Dr. Işıl Tunçbilek’ in yazısı:

Mamografilere ait sorunlar tüm dünyada mevcut olmakla beraber özellikle işin içindeki gerçek kişiler olan ve taramaları gerçekleştiren radyologlar/meme radyologları açısından yine tüm dünyada endişe ile karşılanmakta.

Zira bu durum, özellikle medyada ve sanal ortamda, hastalar tarafından   ”Taramalara gitmeyin, çünkü radyasyon sizi kanser yapar” şeklinde algılanıyor ve hastaların taramaya uyumunu düşürüyor.

Yüksek risk grubunda olmayan ortalama risk grubundaki kadınların hayatboyu  meme kanseri olma oranının 1/8 olduğu düşünülürse, bu kadar sık görülen bir sorunda erken tanı, alınacak tedaviyi ve oluşacak sonuçların yıkıcılığını azaltıyor.

Pek çok bilimsel kongre ve toplantıda aslında taramalara karşı çıkan grupların daha çok sağlık masraflarında artan maliyetleri düşürmek amacıyla desteklenen gruplar olduğu, 40 yılın verileri ile fayda-zarar dengesinin fayda lehine olduğu da sıklıkla ifade ediliyor.  

Avrupa’da ülkelere göre değişen tarama protokolleri, belli yaş grubundaki tüm kadın popülasyonunu kapsayacak, devlet eliyle ve davet ile gerçekleşecek tarama programlarının oluşturacağı yüksek maliyet nedeniyle farklılaşıyor.  

Bununla beraber, BRCA1-2 gen mutasyonları olan kişilerde -özellikle genç yaşlarda- memenin radyasyona karşı daha duyarlı olduğu da bilinen bir gerçek.

Bu nedenle genel tarama prensipleri dışında hastanın risk grubuna göre farklı protokoller geliştirilmesi sözkonusu.

Taramalarda en önemli olan şeyin de hastaya doğru bilgilendirme yapılması olduğunu düşünüyorum:

* Mamografi, tüm kanserleri saptayamaz.

*Mamografi ihmal edilecek/düşük doz radyasyon yükü getirir.

*Kanser olmayan kişilerde gereksiz takip ve biyopsilere neden olabilir (ki bu, mamografinin en sık bahsedilen dezavantıjıdır).

*Mamografide erken dönemde saptadığımız bazı kanserler, kötü prognozlu-agresif seyirli olduğundan erken tanı cok işe yaramayabilir.

*Mamografide saptanan bazı kanserler, iyi prognozlu olup hastanın hayatını tehdit etmeyecek olmakla beraber, “fazla” tedavi edilir.

Aşağıda, hem radyolojik tetkiklerin -sadece dünyada yaşamakla alınan -zemin/background radyasyonuna göre karşılaştırmalı olarak getirdiği ek yüke ait bir tablo ve İstanbul’da 2 yıl önce toplanan Meme Kanseri Konsensus Toplantısı’nda Genel Cerrah-Radyolog-Patolog-Halk Sağlığı uzmanı hocalarımızdan oluşan grup tarafından yapılan Ulusal  Öneriler yeralmakta.

     
   
     
İnceleme türü * Alınan yaklaşık radyasyon dozu     Doğal zemin radyasyonu karşılığı ** İnceleme sonucu yaşamboyu ek ölümcül kanser riski  
Diş Filmi (Röntgen) 0.005 mSv 1 gün İhmal edilebilir  
Kemik Dansitometri (DEXA) 0.001 mSv 3 saat İhmal edilebilir  
Mamografi 0.4 mSv 7 hafta Çok düşük  
Akciğer Filmi (Röntgen) 0.1 mSv 10 gün Minimal  
Omurga Filmi (Röntgen) 1.5 mSv 6 ay Çok düşük  
İlaçlı Böbrek Filmi (IVP) 3 mSv 1 yıl Düşük  
Beyin Tomografisi (Kranial BT) 2-4 mSv 8-16 ay Düşük  
Kalp Tomografisi (Koroner BT) 12 mSv 4 yıl Düşük  
Akciğer Tomografisi (Toraks BT) 7 mSv 2 yıl Düşük  
İlaçlı Karın Tomografisi (Abdominopelvik BT) 20 mSv 7 yıl Orta  

* Bu değerler, normal boy-kiloda bir yetişkin için olup kişinin yapısı ve incelemenin yapıldığı merkeze göre değişebilir.

** Risk Düzeyi İnceleme sonucu yaşamboyu ek ölümcül kanser riski

İhmal edilebilirMinimalÇok düşükDüşük

Orta

1,000,000’da 1’den az100,000-1,000,000’da 110,000-100,000’de 11000-10,000’de 1

500-1000’de 1

Not: Bu risk düzeyleri, hepimiz için kanserden ölme riski olan 5’de 1’e ek olarak çok düşük bir ek risk oluşturmaktadır. 
 
             

***Bu tablo, Amerikan Radyologlar Birliği ve Kuzey Amerika Radyoloji Derneği tarafından oluşturulan bilgilendirme sitesinden kısaltılarak alınmıştır.

Meme Sağlığı Dergisi-The Journal of Breast Health 2012, Cilt 8, Sayı 3, Sayfa(lar) 100-125

MEME KANSERİNDE TARAMA VE TANI (İSTANBUL MEME KANSERİ KONSENSUS KONFERANSI 2010)
Semih Baskan2, Kemal Atahan1, Erkin Arıbal3, Nilüfer Özaydın4, Pınar Balcı5, Ekrem Yavuz6
1izmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 1. Genel Cerrahi Kliniği, İzmir, Türkiye
2Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye
3Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Radyoloji Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye
4Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye
5Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Radyoloji Anabilim Dalı, İzmir, Türkiye
6İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye

ULUSAL ÖNERİLER
1. “Meme kanserlerinin erken tanısı ve/veya tanısı için klinik meme muayenesinin yapılması önerilir.”  

2. “Klinik meme muayenesi, klinik meme muayenesi eğitimi alan tüm sağlık personeli tarafından uygulanabilir.”

3. “Klinik meme muayenesi, herhangibir nedenle sağlık kurumlarına başvuran her kadına, yılda bir kez yapılmalıdır.”
4. “Klinik meme muayenesi,Klinik öykü + inspeksiyon + Palpasyon üçlüsü ile – Hem oturur hem de yatar pozisyonda

– Aksiller, supraklavikuler ve infraklavikuler lenf nodlarının muayenesi ile birlikte tüm meme ve kuyruğunu içine alacak şekilde

– Aksilla üst-dıştan başlanarak, sternumun alt ucuna-ortaya doğru VERTİKAL tarzda

• 2.3.4. parmakların ucu ile

• Küçük dairesel hareketlerle ve

• 3 farklı düzeyde palpe edilerek uygulanır.”

5. “Görüntüleme yaklaşımlarından mamografi, sağlıklı kadında tarama için tek başına yeterlidir.”
6. “Mamografik tarama CC ve MLO olmak üzere iki pozisyonda gerçekleştirilmelidir.”
7. “Sağlıklı kadında tarama mamografisi 40 yaşında başlamalıdır. Kırk yaş sonrası taramada fayda görülmektedir.”
8. “Sağlıklı kadında tarama en erken 70 yaşına kadar devam ettirilmelidir.”
9. “US ve MR, sağlıklı, riski olmayan kadında, tarama için rutin önerilmez.”
10. “Meme görüntülemesi için kullanılan yöntemlerde teknik ve raporlamada ulusal standartların belirlenmesi ve akreditasyon programlarının yürürlüğe girmesi gereklidir.”

11. “Meme MR incelemeleri (implant değerlendirmesi dışında) en az 1 Teslalık cihazla, meme koili kullanılarak yapılmalı; mutlaka kontrastlı dinamik inceleme yapılarak gerçekleştirilmelidir.”

12. “Tanı amaçlı kullanımda MR, aşağıdaki endikasyonlar için önerilir:
1. Gerekli olgularda tümörün preoperatif lokal değerlendirmede; Konvansiyonel görüntüleme ve kliniğin yeterli olmadığı durumlarda kullanılmalıdır.

2. Okkült meme tümörünün araştırılması (MMG ve US ile bulunamamış olgularda)

3. MKC sonrası izlemde konvansiyonel görüntüleme ile bx kararı verilememiş ara olgularda skar- nüks ayrımında kullanılır.

4. Lokal ileri evrede MKC uygulanması planlanan olgularda izlemde kullanılmalıdır (MMG ve US ile çözümlenemeyen olgularda).

5. Meme protezi olan olgularda:

– Rüptür semptomu olan olgularda MG ve US sonrası gerekirse kontrastsız MR ile rüptür araştırılabilir.

– Kitle vb semptomu var ve MMG ve US sonrası gerekirse kontrastlı MR meme parankimi değerlendirilebilir.

13. “Uzak metastaz taramasında, PET-BT klasik taramalara tek başına alternatif olamaz.”

14. “Klinik ve/veya radyolojik olarak meme kanseri şüphesi olan kadınlarda tanı için iğne biopsileri tercih edilmelidir. “

Siz de yorumunuzu paylaşın: