UFAK ATIN DA CİVCİVLER YESİN

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Kolesterol hapı ve endüstri ürünü gıdaları satmak için insanlar senelerdir kandırılıyor.

Yumurta, yoğurt, peynir, kırmızı et, sakatat gibi hayvansal gıdalar, bunlarda “kalp damarlarını, beyin damarlarını tıkayan doymuş yağlar var, kolesterol var” gerekçesiyle yasaklandı.

Kolesterol ve doymuş yağlar yerine margarin, bitkisel yağlar ile şeker ve nişastadan zengin karbonhidratlı gıdalar kalp dostu diye göklere çıkarıldı.

Neticede kalp krizi, felçler bu yanlış tavsiyeden sonra hızla arttı, kalp-damar hastalıkları tüm dünyada en çok ölüme yol açan hastalık oldu.

Oysa bu hastalıkların temelinde yatan aterosklerozun yani damar sertliğinin esas sebebinin kan yağları değil insülin direnci olduğu biliniyor ama bu gerçek görmezden geliniyor, saklanmaya çalışılıyor.

İNSULİN RESİSTANCE HEART DİSEASE ile ilgili görsel sonucu

Aterosklerozun esas sebebi insülin direncidir

Bundan 22 sene evvel muteber tıp dergisi New England Journal’ de yayınlanan araştırma bu gerçeği gözler önüne seriyor (1):

Açlık insülin seviyesi düşük ise kötü kolesterol ve ApoB yüksekliği kalp-damar hastalığı riskini artırmaz!

2009’ da Diabetes Care’ de yayınlanan araştırmanın vardığı sonuç da aynı (2):

Koroner arter hastalığının en önemli tek sebebi insülin direncidir.

Gelelim neticeye

Modern tıp bilimi ise insanları kandırmaya devam ediyor.

2018’ de bile daha hâlâ “tam tahıl yiyin” diyerek diyabetin önleneceği iddia ediyor.

Ufak atın da civcivler yesin” demekten başka bir söz gelmiyor insanın aklına.

Kaynaklar:

1.https://www.nejm.org/doi/full/10.1056/NEJM199604113341504

2.http://care.diabetesjournals.org/content/32/2/361

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. Ahmet Mithat CAN dedi ki:

    Sayın Osman Müftüoğlu hoca bugünkü yazısında Modern Tıp konusunu çok güzel irdelemiş. Gerçekten “Modern Tıp, akut hastalık ya da sorunlarla baş etmek ve kriz durumlarını başımızdan süratle defetmede son derece başarılı.”

    Peki konu kronik hastalıklar olunca modern tıp ne yapıyor? Akut sorunların çözümünde bu kadar başarılı olan modern tıp, kronik hastalıkların çözümünde neden tam başarı gösteremiyor?

    Osman hoca bu sorunun cevabını çok güzel bir tespitle veriyor : “Modern Tıp, sebebe değil sonuca odaklı. Sebepleri yok etmek yerine sonuçları maskelemekle meşgul.”

    Ancak çözüm kısmına gelindiğinde büyük bir eksiklik göze çarpıyor. Bu güzel ve doğru anlatım bitkisel tıp yani fitoterapi’de takılıyor kalıyor. Kronik hastalıkların sebebi olan yanlış beslenme ve yaşam tarzından bahsedilmiyor.

    Oysa SİYAM İKİZLERİ olan YÜKSEK ŞEKER, YÜKSEK İNSÜLİN vücutta hormonal dengeyi alt üst ederek, kronik inflamasyonu başlatarak kronik hastalıklara zemin hazırlamaktadır. Bunu önlemek için ilk atılacak adım şekeri ve insülini zıplatacak rafine ürünleri tüketmemektir. Unlu mamüller ve şekerden kesinlikle uzak durmaktır.

    Gerçek tıp temsilcilerinden Profesör Canan Efendigil Karatay ve Profesör Ahmet Rasim Küçükusta sebepleri ayrıntılarıyla sürekli izah ediyorlar.

    Profesör Karatay diyor ki: “Modern Tıp, şeker hastalarına şeker yerine 10 dilim ekmek veriyor. Olacak şey mi? Asla ekmek vermemesi lazım. Felsefemiz çok basit. Hastalanmamak için sağlıklı beslenmek ve sağlıklı yaşamak. Pakete girmiş hiçbir şey yemeyin. Pakete girmiş her şeyin içinde dünya kadar trans yağ ve dünya kadar glikoz var. Ekmekten ve şekerden uzak durun. Türkiye’deki obezitenin ana sebebi ekmek, şeker ve gazlı içecekler. Hipokrat diyor ki ilaçlar yiyecekleriniz, yiyecekleriniz ilaçlar olsun.”

Siz de yorumunuzu paylaşın: