“Hayat hayaldir” diyordu…
Ve kim bilir kimler hayalleriyle göçüp gitti dünyadan.
Kahırlanarak.
Belki de ağlayarak.
*
“Hayatı fazla ciddiye almayınız, nasıl olsa içinden sağ çıkamayacaksınız” diyen Necip Fazıl haklıydı.
Yeryüzünün ülkelerini, şehirlerini savaşarak kazananlar da göçüp gitti.
Dünya tarihine adını yazdıranlar da…
Kimseye kalmıyor işte.
*
Hasta yatağında son sözleriyle kaçınılmaz gerçeği dünyaya haykırarak giden ünlü adamın sözleri aklımıza düşüyor…
Dünyanın en başarılı ve zengin insanlarından biriydi.
Ölüm döşeğindeki son sözleri duvarlara asılacak bir tablo gibiydi.
Diyordu ki:
İş dünyasında başarının zirvesine ulaştım.
Ancak, çalışmanın yanında mutluluğu çok az yaşadım.
Sonuç olarak, zenginlik ve varlık hayatın alıştığım bir yönü oldu.
Şu anda bir hasta yatağında tüm hayatımı gözden geçirirken, kıvanç duyduğum tüm zenginlik ve tanınmanın ölümün karşısında solduğunu ve anlamsızlaştığını anlıyorum.
Karanlık bir odada kendisine hayat desteği veren cihazların yeşil ışıklarına bakıp uğultularını dinlerken, “Ölümün nefesinin giderek yaklaştığını hissediyorum” diyerek şunları söylüyor:
Yeteri kadar varlık elde ettiğimiz zaman, zenginlikle ilgisi olmayan konuların peşinden gitmemiz gerekir, daha önemli olan şeylerin…
Belki dostluklar, belki sanat, belki de gençlik yıllarında kurduğumuz hayaller…
Sürekli olarak zenginliğin peşinde koşan insanları kendisi gibi eğri büğrü hale getirdiğinden şikâyet ederek, “Kazandığım zenginliği ve varlığı birlikte götüremiyorum” diyerek şu uyarıda bulunuyor:
Allah hepimize zenginliğin oluşturduğu illüzyonu değil, herkesin kalbindeki sevgiyi hissedebilmemiz için duygular verdi.
Birlikte götürebildiğim tek şey sevginin oluşturduğu hatıralarım.
*
Sevginin binlerce kilometre gidebileceğini vurgulayarak, bir noktaya dikkat çekerek belki de unutulmayacak soruyu soruyor:
Dünyada en pahalı yatak nedir biliyor musunuz?
Ve cevabını ise yine kendisi veriyor:
“Hasta yatağı”…
Sizin için arabayı sürmesi amacıyla bir kişiyi şoför olarak kiralayabilirsiniz.
Size para kazandırması için bir kişiyi istihdam edebilirsiniz.
Ancak hastalığınızı sizin için taşıyacak kimseyi bulamazsınız.
*
Kaybedilen materyallerin bulunabileceğini, kaybolduğu zaman ise asla bulunamayacak bir şeyin olduğunu belirterek diyor ki:
“Hayat”.
Bir insan ameliyathaneye girdiğinde, o ana kadar okumayı bitirmiş olması gereken bir kitabın olduğunu fark ediyor:
‘Sağlıklı Hayat’ kitabı.
*
Ve nasıl bir hayat sahnesinde olduğuyla ilgili diyor ki:
Zaman içinde, perdeler aşağıya inince yüzleşiyoruz.
Ailenizin, eşinizin ve dostlarınızın sevgilerine değer verin.
Kendinize iyi bakın.
Diğer insanlara şefkat gösterin.
*
Buluşuyla suların akışını değiştiren ve dünyanın tanıdığı, bu son sözleri söyleyen kim?
Apple’ın kurucusu…
Yani Steve Jobs…
Başka söze gerek var mı?
“Onu tanıyan ve itaat eden, zindanda dahi olsa bahtiyardır. Onu unutan, saraylarda da olsa zindandadır, bedbahttır…”