DOĞUŞTAN GELEN YEREL BAĞIŞIKLIK ÇOCUKLARI AĞIR KOVİD’ DEN KORUYOR
Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
Çocuklarda koronavirüs enfeksiyonların belirtisiz veya çok hafif seyretmesi, ağır tablo ve ölümlere neredeyse hiç rastlanmamasını izah eden birçok faktör var:
-Çocuklarda ACE-2 reseptörünün daha az olması
-Diğer koronavirüslerin sağladığı bağışıklık
-Doğuştan gelen bağışıklığın (innate immunity) kuvvetli olması
-Timüs bezinin aktif olması
-Bağışıklık sisteminin kuvvetli tepkiler vermemesi
-Çocukların damar sağlığının daha iyi olması
-Melatonin hormonunun fazlalığı
-Çocuklarda kronik hastalıkların az olması
Yeni bir araştırmada çocukları koruyan bir mekanizmanın da burun mukozasında doğuştan gelen ve yaşlanmayla sayıları azalan yerleşik bağışıklık hücreleriyle ilgili olabileceği gösterildi (1).
Bu araştırmada, hayat sürecinde sağlık ve hastalıkta burun mukozası numunelerinin profili çıkarıldı.
Çocukların burun mukozası hem influenza B hem SARS-CoV-2’ ye karşı benzer antiviral cevap verdikleri için SARS-CoV-2 ve koronavirüslerle ilişkili reseptörlerin ekspresyonu dâhil olmak üzere genel olarak transkriptomik değişikliklerin ve faktörlerin yaş veya yeni virüs türü ile ilişkili olmadığı belirlendi.
Buna karşılık burun mukozasında, doğuştan gelen immün sistem hücrelerinin yaşla birlikte çarpıcı biçimde azaldığı tespit edildi.
Bu hücreler içinde antiviral hususiyetlere sahip yerleşik hafıza hücresi benzeri T hücreleri alt gurubu vardı.
Burun mukozasının solunum yollarında hastalık yapan virüslerin ilk temas ve müdafaa yeri olduğu dikkate alındığında bu dokuda yaşla beraber ortaya çıkan farklılıkların da rolünün olması gayet makuldür.
Gelelim neticeye
BİR: Çocukları koruyan bu mekanizmaya Allah’ ın çocuklara taktığı mükemmel bir maske gözüyle de bakılabilir.
İKİ: Koronavirüs salgını ile mücadelede burun yıkama ve gargara uygulamalarını savunan biri olarak bu araştırmadan kendime pay çıkarmama da müsaade edin!
Kaynaklar:
1. https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2021.02.05.21251067v1
Kaynak: https://www.bmj.com/content/371/bmj.m3862
***
EK 1 (14.2.2021): Virüsün başarıyla sınırlanmasında bağışıklık hücresi alt kümelerinde erken dönemde interferon ile uyarılan genlerde (ISG) aktivite artışının etkisi olabilir. Buna ek olarak tabii öldürücü hücreler (NK) ve T hücrelerinin düşük sitotoksik potansiyeli, immun-modülasyon potansiyeline sahip bir monosit türü de koruyucu bağışıklığın ayırt edici hususiyetleridir. Kaynak: https://www.biorxiv.org/content/10.1101/2021.02.03.429351v1
***
EK 2 (15.2.2021): Periodontal (dişeti) hastalığı, aşırı uyarılmış TLR4/MyD88/NF‐κB yolağıyla ağır KOVİD ve ölüme gidişi artırabilir. Kaynak: https://onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1111/odi.13616
***
EK 3 (16.2.2021): Mucosal-associated invariant T hücreleri (MAIT hücreleri) mukozal bağışıklıkta ve viral enfeksiyonlara karşı korunmada rolleri olan bir tür T hücreleridir. 208 kişilik bir kohortta hastalığın çeşitli devrelerindeki bağışık hücreleri incelendi. Bu hücreler kanda ileri derecede azalmıştı. Özellikle akciğerlerde belirgin olmak üzere güçlü aktive ve sitoksik fenotip gösterirler. Kanda MAIT hücreleri değişiklikleri diğer hazır hücreler, özellikle interlökin-18 olmak üzere proenflamatuar sitokinler ve KOVİD’ in ağırlığı ve mortalitesi ile korelasyon gösteriyordu.
Ayrıca bir monosit/makrofaj interferon (IFN) -α – IL-18 sitokin kayması ve enfekte makrofajların MAIT hücrelerinin sitotoksisitesini MR1’e bağımlı bir şekilde indükleme kabiliyeti olduğu belirlendi. Bu sonuçlar, IFN-α – IL-18 dengesizliğine bağlı olarak değişen MAIT hücre fonksiyonlarının hastalığın şiddetine katkıda bulunduğunu ve bunların terapötik manipülasyonunun COVID-19 şiddetlenmesinde zararlı enflamasyonu önleyebileceğini gösteriyor. Kaynak: https://www.nature.com/articles/s41590-021-00870-z
***
EK 4 (10.3.2021): SARS-CoV-2 çoğalması erişkinlerin burun epitel hücrelerinde çocuklarınkine kıyasla daha fazla idi ve bu sadece KOVİD enfeksiyonuyla alâkalıydı, gripte böyle bir şey yoktu. Farklılaşan SARS-CoV-2 replikasyon dinamikleri, yüksek tip I ve III interferon cevabı ve çocukların hücrelerinde daha belirgin bir enflamatuar cevabıyla ilişkilendirildi. Her iki yaş grubunda ACE-2 ve TMPRSS2 protein seviyeleri bakımından anlamlı bir fark yoktu. Bu sonuçlar, KOVİD’ in çocuklarda az görülmesi ve hafif seyretmesinin farklı reseptör ekspresyonundan değil çocuklarda doğuştan gelen (innate) bağışıklığın burun epitel hücrelerinde daha kuvvetli olmasından kaynaklandığını gösteriyor. Kaynak: https://www.biorxiv.org/content/10.1101/2021.03.08.434300v1
***
EK 5 (24.8.2021): Çocukların üst solunum yollarındaki epitel hücreleri, makrofajlar ve dendritik hücrelerde MDA5 (IFIH1) ve RIG-I (DDX58) gibi reseptörlerin daha fazla aktif olması çocuklara Kovid-19’ a karşı doğuştan daha kuvvetli bir antiviral tepki gösterme imkânı veriyor. Kaynak: https://www.nature.com/articles/s41587-021-01037-9
***
EK 6 (13.12.2021): “Çocuklarda reenfeksiyon (yeniden enfeksiyon) çok düşüktür. Genetik olarak doğrulanmamış renfeksiyona bağlı hastaneye yatışların %70’inden fazlası komorbiditesi olanlarda görüldü. Yine de sıfır ölüm. Çocukların yalnızca küçük, iyi tanımlanmış bir kısmı aşıdan yararlanabilir.” Kaynak: https://twitter.com/gerdosi/status/1470363200315138055?s=20
***
EK 7 (24.12.2021): Kovid geçiren çocuklarda, spike proteini için odaklanmış özgüllük ile SARS-CoV-2’ye karşı sağlam, çapraz reaktif ve sürekli bağışıklık tepkileri gelişiyor. Kaynak: https://www.nature.com/articles/s41590-021-01089-8#
***
EK 8 (15.7.2022): SARS-CoV-2 Infections in Icelandic Children Close Follow-Up of All Confirmed Cases in a Nationwide Study
Kovid ile enfekte İzlandalı çocuklardaki sonuçlar:
Asemptomatik %21
Hafif Belirtiler %74
Tıbbi bakım olmadan orta şiddette semptomlar %4
Tıbbi bakım ile orta derecede semptomlar %1
Şiddetli Belirtiler %0
Hastaneye yatış 0%
Ölümler 0%
Kaynak: https://twitter.com/MartinKulldorff/status/1547966198268043264?s=20&t=xDGNxW6VoZ22H9r7EY9pPQ
***
EK 9 (6.5.2023): Japonya’ da yapılan araştırmada, ağır Kovid tablosu gösterenlerde doğuştan gelen bağışıklık hücrelerinde fonksiyon bozukluğu olabileceği ve konağın genetik geçmişinin Kovid’ e hassasiyet ve/veya hastalığın ağırlığını belirleyebileceği gösterildi.
Monositler, vasküler homeostazı koruyan ve akut enfeksiyonlarda patojenlere erken cevap veren doğuştan gelen kan hücreleridir.
Klasik monositler, ilk inflamatuar cevap için kritik öneme sahiptir. Bunlar dokuda makrofajlara farklılaşabilir ve kronik hastalığa katkıda bulunabilir.
Klasik olmayan monositler (CD14-CD16+) vasküler homeostazı korudukları için yaygın olarak anti-enflamatuar olarak görülür. Patojenlerin tanınması ve temizlenmesinde ilk savunma hattını oluştururlar.
Kaynak: https://www.nature.com/articles/s41588-023-01378-y
Makale: Innate immune cell genetic risk factors are linked to COVID-19 severity
***
İlgili Diğer Yazılar:
- ÇOCUKLARI AĞIR KOVİD’ DEN KORUYAN BİRÇOK SEBEP VAR
- KORONAVİRÜSÜN S PROTEİNİ HIK DEMİŞ STAFİLOKOK ENTEROTOKSİNİN BURNUNDAN DÜŞMÜŞ
- KOVİD’ İ HAFİF ATLATMANIN SEBEBİ T HÜCRELERİ OLABİLİR
- BİR EFSANE DAHA ÇÜRÜTÜLDÜ: KORONAVİRÜS BURUNDAKİ SİNİRLERİ ENFEKTE ETMİYOR VE BEYNE GİTMİYOR
- LÂNET VİRÜS ÇOCUKLARA POZİTİF AYRIMCILIK YAPIYOR
Burun mukozası ve buradaki immünite serum fizyolojik, deniz suyu vs ve dekonjestan burun damlaları ile bilhassa uzun süreli kullanıldığında daima zarar görür.
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK538318/
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/14676174/
Ahmet Hocanın ailecek hastasıyız, çoluk çocuk hepimizde alerji ve sünüzit var. Bize yazın denize girin kışın evi sıcak tutmayın hep havalandırın sıcaklık 20 derece nemi 45-50 olsun diye tembihler. Bir de burnunuzu tuzlu suylan yıkayın ağzınızı çalkalayın der biz de ailecek aynen uygularız. Çok şükür ailecek iyiyiz sağol hocam
Alişan Beyefendi, verdiğiniz literatürlerden biri bu yazıda bahsi geçmeyen topical nasal decongestants adı verilen (Otrivin, İliadin gibi) ilaçlarla ilgili.
Diğer literatür ise araştırma falan değil, bir doktorun editöre yazdığı ve kendi kişisel kanaatlerini bildirdiği bir mektup.
Size yakıştıramadım.
Selami beyefendi,
Herhalde kbb ci olsanız gerekdir.
O adını andığınız ilaçların yasaklanması şazım gelir.
Rabbim tüm çocuklarımızı korusun inşallah.
Tam da bu sebeple tuzlu su değil bir kaç damla elma sirkesi katılmış su damlatmak daha etkilidir