Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

SARS ile ilgili diğer koronavirüslerde bulunmayan ama SARS-CoV-2 virüsünün spike proteini üzerindeki bağlayıcı özgün epitopun, sekans (dizilim) ve yapı olarak stafilokok enterotoksin B’ ye çok benzediği bildirildi.

Bu epitop vücuttaki birçok hücre yanında T lenfositlerine (TCR vasıtasıyla) bağlanabiliyor ve MHCII ile geçici bir kompleks oluşturuyor.

Bu epitop SARS-CoV-2’ ye hastır, diğer koronavirüslerde yoktur ve sekans ve yapı bakımından enterosoksin B’ ye çok benzerlik gösterir.

SARS-CoV-2 enfeksiyonunda çocuklarda görülen ve kısa adı MIS-C olan Multi-Sistemik Enflamatuar Sendrom ile erişkinlerdeki hiper-enflamasyon (sitokin fırtınası) tablosu toksik şok sendromuna çok benzer.

Toksik şok sendromu, patojenik süper-antijenlerin T hücresi reseptörlerine (TCR) ve/veya MHCII moleküllerine bağlanmasıyla ortaya çıkan sitotoksik adaptif immun cevapların şiddetlenmesidir.

SARS-CoV-2 S proteini bir süper-antijen gibi etki ederek MIS-C ve sitokin fırtınasına yol açabilir.

Gelelim neticeye

Bir virüsün S proteinin bir epitopunun bir bakteri enterotoksinine olan benzerliği için “tesadüf” deyip geçelim mi, ne dersiniz?

Kaynak: https://www.pnas.org/content/117/41/25254

Başlık: Superantigenic character of an insert unique to SARS-CoV-2 spike supported by skewed TCR repertoire in patients with hyperinflammation

***

EK 1 (8.3.2021): Otoimmünite sorunu, şiddetli COVID-19’un patofizyolojisinin yeniden düşünülmesini ve tedavisini gerektirir. S proteini ve insan peptidleri arasındaki benzerlik çok fazladır. Kaynak: https://www.nature.com/articles/d41586-021-00149-1

***

EK 2 (8.3.2021): SARS-CoV-2 tarafından taklit edilen 20 yeni insan peptidi, önceki hiçbir koronavirüs suşunda (HCoV, SARS-CoV ve MERS) gözlemlenmemiştir. Kaynak:  https://www.nature.com/articles/s41420-020-00321-y

***

EK 3 (8.3.2021): SARS-CoV-2 has evolved a unique S1/S2 cleavage site, absent in any previous coronavirus sequenced, resulting in the striking mimicry of an identical FURIN-cleavable peptide on the human epithelial sodium channel α-subunit (ENaC-α).” Kaynak: https://elifesciences.org/articles/58603

***

Yazı için 6 yorum yapılmış:

1. Gürsel dedi ki:

   22 Aralık 2020, 21:28

   Yarasa çorbasından nerelere geldik. hah hah ha…

2. Ahmet dedi ki:

   22 Aralık 2020, 23:42

   Bu işte bi iş var demeye getiriyor sayın hoca efendi

3. Dr. Bülent Polat dedi ki:

   23 Aralık 2020, 17:44

   Dr. Bülent Polat
   Bu çok ilginç ve değerli çalışma ABD Los Angeles’ta Türk bilim insanı Moshe Arditi’nin bir yayını Hocam.
   Özetle şöyle:
   SARS-Cov2 virüsünün o meşhur spike yani S proteini içinde süperantijenik bir yapı var.
   Bu süper antijen T Lenfositlerdeki reseptörlere bağlanarak etkili oluyor.

   Bu bağlanma sonucu T lenfositler aşırı aktifleşerek o sitokin fırtınası dediğimiz yoğun iltihabi süreci başlatıyorlar, ki bu durum Toksik Şok Sendromu diye bildiğimiz tablo ile hemen hemen aynı.
   Çocuklarda da MIS-C denilen ağır sorunu yaratıyor.
   Sonuç, çoklu organ hasarı tabii.
   ·
   Hatta diyor sayın Arditi, bu süper antijen gidip B hücrelerine de bağlanıp onları düzensizleştirerek (disregüle ederek) otoantikor üretimine de yol açabilir.
   Bu son olay da “Long Covid” dediğimiz hastalığın çok uzaması sorununun nedeni olabilir diye vurguluyor.
   ·
   Şimdi önemli 2 noktaya geliyoruz, sonra da önemli soru gelecek.
   Önemli noktalar:

   1-Bu süper antijenik yapı Stafilokok isimli bakterilerde bulunan “Stafilokokkal Enterotoksin B” (SEB) dediğimiz bir yapı.
   Bu antijen Toksik şok sendromu ya da hiperenflamasyon sendromuna yol açıyor.
   ·
   2-Bu süper antijen, yani SEB, sadece bizim bu meşhur SARS-Cov2 virüsünde bulunuyor, sadece ona özgü, başka SARS ya da MERS gibi hiçbir koronavirüste bulunmuyor.
   Bu, çok ilginç bir nokta.

   Önemli soru da şu:
   Peki bu Stafilokok bakterisine özgü antijenik yapı, SEB, nasıl oluyor da virüsün S proteini içine giriyor?
   Nereden gelmiş?
   Tamamen tesadüfen virüsün S proteini içinde SEB’e çok benzer bir yapı mı oluşmuş yoksa virüsün evrimi sürecinde bakteriden mi kazanılmış?

   ·
   Yoksa…?

   Bu soru konusunda sayın
   @ArditiMd
   Hoca’nın görüşünü merak ederim.

4. CANAN KARATAY dedi ki:

   24 Aralık 2020, 14:23

   D VİTAMİNİ T HÜCRELERİNİ, DE B HÜCRELERİNİ DE, TÜM BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ HÜCRELERİNİ VE PROTEİNLERİ VE HORMONLARINI GÜÇLENDİRİYOR. (HUMORAL BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ)

5. Hande Özyil dedi ki:

   24 Aralık 2020, 22:27

   Hocam doğuştan protein s protein c eksikliği olan bir hasta da ağır mı ilerliyor ?

6. Armağan dedi ki:

   19 Nisan 2021, 20:44

   Tamam tamama inandık. tamamen tesadüf canım. İnanmayın komplo teorisyenlerine.

Siz de yorumunuzu paylaşın: