Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Dikkat: Yazının sonunda ek var!

***

Dr. Ümit Aktaş‘ ın yazısı:

COVID-19 aşısının faz 3 çalışmaları nasıl gidiyor? Aşılarla ilgili neler öğrendik? Aşılanmanın risk fayda oranı nedir? Bugünkü gündemimiz yine aşılar…

COVID-19 aşılarının Faz 3 çalışmaları devam ediyor. Bu çalışmalardan gelen veriler de derlenip toplanarak belli aralıklarla halk bilgilendiriliyor. Çalışma derken yanlış anlaşılmasın, tüm dünyanın bir deney laboratuvarına, milyonların da birer deneğe dönüştüğü bir çalışma bu. 

Hep söylüyorum; pandemi öncesinde bir aşı geliştirmek 10-15 yıl sürerdi. Bir faz 3 çalışmanın tamamlanması normalde en az 4-5 yıllık bir süreyi kapsar, aşı ancak faz 3’ü başarıyla tamamlarsa piyasaya çıkma izni alırdı. Normalde son derece sancılı, kılın kırk yarıldığı bir süreçtir bu. Pek çok aşı yine seneler süren Faz 1 ve Faz 2 çalışmalarını geçip de Faz 3’e bile ulaşamaz. Çok zaman çalışma iptal edilir, yani aşı hiçbir zaman piyasaya sürülmez.

Peki, bu süre neden gerekli? Bir aşının yan etkilerinin anlaşılması için gereken zaman bu. Aşı gerçekten koruyacak mı, toplum sağlığı adına bir fayda sağlayacak mı? Bu cevapları almak için minimum birkaç sene gerekiyor. COVID-19 aşıları ise henüz faz 3 çalışması yeni başlamışken çoktan acil kullanım onayı aldı bile!

Durum raporu

Ne demiştik? COVID-19 aşıları için faz 3 çalışmaları devam ediyor, ara ara da sürecin nasıl ilerlediğine dair raporlar sunuluyor. Mesela Alman menşeli mRNA bazlı aşı çalışmasının gidişatıyla ilgili olarak mart ayında bir durum raporu sunuldu. (1)  Rapora göre, 12-15 yaş grubu aşıyı mükemmel bir şekilde tolere ediyordu, üstelik bu yaştakilerde aşının etkinliği %100’dü ve alınan sonuçlar 16-25 yaş aralığındakilerden çok daha iyiydi! Zaten hastalığın ağır seyretme olasılığı yok denecek kadar az olan genç çocukları aşıladığınızda, aşının etkinliğinin yüzde yüz çıkması normal değil mi?

Yayımlanan basın açıklamasında, 12-15 yaş arasında 2.260 gencin katıldığı çalışmada asemptomatik vakalarla ilgili bilgi yok. Biz bu çocukları neden aşılıyoruz? Dedelerine, ninelerine hastalık bulaştırmasınlar diye değil mi? Sonuçta risk grubunda olmayan bu yaştakilerde aşı esas bunun için yapılmıyor mu? Ama raporda aşılanan çocukların semptom göstermeden hastalığı çevrelerindekilere bulaştırıp bulaştırmadıklarına dair herhangi bir bilgi mevcut değil Yani önemli olan tek konu hakkında herhangi bir açıklama yok!

Açıklamayı okuyunca ürkütücü bir şey daha öğreniyoruz; faz 3 çalışmasında küçük çocuklar da (6 ay-11 yaş arası) yer alıyor. Yani bebekleri bile denek olarak kullanıyorlar. Küçük çocuklar üzerinde yapılan aşı çalışmalarıyla ilgili herhangi bir detay sunulmamış. Basın açıklamasında bir de şöyle kısa bir not var: “Klinik deneyler dışındaki kitlesel aşılamalarda ciddi alerjik reaksiyonlar, anaflaktik şok vakaları rapor edilmiştir. Aşılananların sayısı arttıkça başka ciddi yan etkiler de görülebilir.”

Diğer COVID-19 aşılarının devam eden faz 3 çalışmalarıyla ilgili raporlar da benzer nitelikte. Hepsinin başarı oranı %90’larda seyrediyor. Ancak ülkelerden bildirilen ölüm vakalarının ve görülen yan etkilerin toplandığı bir veri tabanı aşı şirketlerinin sergilediği tozpembe resmin tam aksi bir tablo çiziyor. Global Research’e göre, Avrupa Birliği’nde bugüne kadar 15.472 kişi COVID-19 aşısı yüzünden hayatını kaybetti, 1 milyon 500 binin üzerinde yan etki bildirildi. Bunlardan 750 bini aşıya bağlı ciddi yan etkiler yaşadı. (2)

Risk-fayda oranı

Vaccines dergisinde yayımlanan The Safety of COVID-19 Vaccinations-We should rethink the policy (COVID-19 aşılarının yan etkileri-Aşılama politikası yeniden gözden geçirilmeli) adlı çalışma, COVID-19 aşılarıyla ilgili rapor edilen yan etkileri ve ölüm vakalarını inceliyor. (3) İstatistiki verilerin yorumlandığı bu objektif çalışmanın ortaya koyduğu risk-fayda oranı son derece çarpıcı bir gerçeği gözler önüne seriyor.

İstatistikler ne gösteriyor biliyor musunuz? 100.000 aşılama yaptığınızda 16 ciddi yan etki ve 4 ölüm vakasını kabul etmiş oluyorsunuz. Peki, bu riski neden göze alıyoruz? 6 kişinin hayatını kurtarmak için!  Kim bu 6 kişi? COVID-19’a bağlı komplikasyonlar yüzünden hayatını kaybedenler. Evet, COVID-19 nedeniyle ölüm riski 100.000’de 6 Bu şu anlama geliyor: 3 ölümü önlemek için yaptığınız aşı 2 kişinin ölümüne neden oluyor! 

Aşıların uzun vadeli olası risklerine dikkat çeken bilimsel yayınlara da vurgu yapan çalışma, hükümetleri aşılama politikalarını yeniden gözden geçirmeye ve bunu yaparken de risk-fayda oranını dikkate almaya davet ediyor. Frontiers of Immunology dergisinde yayımlanan bir çalışma ise aşı olmasa hastalığı ya hafif ya da hiç semptom göstermeden geçirecek birini böyle bir riske atmanın gerekliliğini sorguluyor. (4) Diğer yandan, aşılanmış kişilerden kan kanseri olan hastalara kan nakli yapılıp yapılamayacağı, aşılanan birinin organ donörü olup olamayacağı da tartışılıyor. (5)

Soru pek çok ama elimizde herhangi bir cevap yok.

Uzman görüşü

 Dilerseniz şimdi bir uzman görüşü alalım. Dr. Robert Malone bir bilim insanı. 1980’lı yıllardan beri RNA transferi üzerine çalışmalar yapan, 1990’da mRNA’nın hücreye genetik bilgi taşıyabildiğini (6) ortaya koyan Malone, aynı zamanda ilk mRNA bazlı aşı deneyleri yapan bilim insanlarından biri. Sözün özü; kendisi bu teknolojiyle ve bu teknolojinin kullanıldığı aşılarla ilgili uzman görüşüne ihtiyacınız olduğunda kapısını ilk çalacağınız şahısların başında geliyor.
Peki işin uzmanı ne diyor? Malone da pek çok bilim insanı gibi aşıların henüz deney aşamasında olduğunu söylüyor, özellikle çocuklarda, gençler ve genç yetişkinlerde ciddi risklerin söz konusu olduğu konusunda uyarıyor. Ayrıca hastalığa yakalanıp iyileşenlerin aşı yaptırmaması gerektiğini vurguluyor. (7) Açıklamaları sonrasında Malone’un katıldığı program internet ortamından siliniverdi. Daha da ilginci, programın ardından Wikipedia, mRNA teknolojisinden bahsettiği sayfadan, yaratıcısının, yani Malone’un ismini çıkardı. Açıkça bir sansür ve yok görme politikası.
Oldukça ilginç gelişmeler bunlar.

Yolumuzu her zaman bilimin ve bilginin ışığı aydınlatmalıdır. Sansürlerden ve karartmalardan ancak o zaman korunabiliriz.

1 “Pfizer-Biontech announce positive topline results of pivotal COVID-19 vaccine study in adolescents”, https://www.pfizer.com/news/press-release/press-release-detail/pfizer-biontech-announce-positive-topline-results-pivotal

2 https://www.globalresearch.ca/15472-dead-
1-5-million-injured-50-serious-reported-european-union-database-adverse-drug-reactions-
covid-19-shots/5748346

3 “The Safety of COVID-19 Vaccinations-We Should Rethink the Policy”, Harald Walach, Vaccines 2021,
9, 693. https://doi.org/10.3390/vaccines9070693

4 “Different Innate and Adaptive Immune
Responses to SARS-CoV-2 Infection of Asymptomatic,
Mild, and Severe Cases”, R. Carsetti, Frontiers in immunology, 2020, 11, 3365.

5 Suspected adverse reactions to COVID-19
vaccination and the safety of substances of
human origin”, European Center of Disease, Prevention and Control

6 “Direct gene transfer into mouse muscle in vivo”, R. Malone, Science, 23 Mart 1990;247(4949 Pt 1):
1465-8. doi: 10.1126/science.1690918.

7 Fox News, 24 Haziran 2021

Kaynak: https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/dr-umit-aktas/asi-gundemi-6548854

***

EK 1 (13.8.2021): 

Kaynak: https://twitter.com/drozcanyucel/status/1426272633235116033?s=20

***

EK 2 (14.8.2021): 

EK 3 (14.8.2021): AÇIK İTİHBARAT

1)Sn @drfahrettinkoca; Şimdi sizinle bir dizi ekran görüntüsü paylaşacağız. Bu ekran görüntüleri Pfizer’in bazı ülkelerde yaptığı Tedarik Anlaşmasının görüntüleri. Bu gizli anlaşmanın metni Arnavutluk’ta sızdı. Sonrasında Brezilya ve İsrail’de de aynı metin ortaya çıktı.

2)Bu anlaşma metni doğru ise ve Türkiye’de buna benzer bir anlaşma yapıldı ise, Türkiye’yi bir küresel şirketin muz cumhuriyetine çevirdiniz demektir. “Böyle bir anlaşmayı imzaladığınıza ihtimal vermiyoruz” diyecek kadar naif değiliz ama biz yine de şüphe payı bırakalım.

3)Anlaşmaya göre; Satın alan Pfizer’i her türlü zarardan korumak için her türlü idari ve yasal tedbiri alacak. Bu alınan tedbirlerin yeterliliğinin takdiri Pfizer’de olacak.

 

4)Anlaşmaya göre; Pfizer belirtilen tarihlerde ve dozlarda aşıyı tedarik edemese bile satın alan ödemeyi yapmakla yükümlü olacak.

 

5)Anlaşmaya göre; Pfizer’e karşı yapılan her talebe karşı savunmayı satın alan ülke üstlenecek ve Pfizer her türlü sorumluluktan muaf olacak.

6)Anlaşmaya göre; Bu anlaşma her türlü ülke yasasının üzerinde.

 

7)İlk olarak Arnavutluk medyasında, aşağıda bağlantısını bulacağınız kaynakta yayınlanan bu haberi ve anlaşmayı yine naif bir şekilde @herkesicinCHP ve @iyiparti‘nin dikkatine sunuyoruz.

8)Lakin biliyoruz ki, @drfahrettinkoca; Türkiye’de ne muhalif partilerin, ne sol görünümlü muhalif basının , ne de ilaç şirketlerinin meslek örgütü @ttborgtr‘nin bu konunun üzerine gitmeyeceğinden emin. COVID19 paniği sayesinde içlerindeki faşisti keşfeden @merdanyanardag gibi

9)faşist solcuların ve @ismailsaymaz gibi “araştırmacı” gazetecilerin Türkiye’nin Pfizer ile imzaladığı anlaşmanın peşine düşmeyeceğinden de çok emin. Eğer Türkiye bu anlaşma benzeri bir anlaşma imzaladıysa bu alenen anayasal bir suçtur.

10)Türkiye’deki çakma muhaliflerin kuzuların sessizliğine bürünmesine güvenmeyin @drfahrettinkoca. Kimsenin Türk milletini Pfizer gibi küresellerin kobay faresi yapmaya bir de bunun üzerine bu tarz muz cumhuriyeti anlaşmalarla bağlama gücü yoktur.

11)O yüzden bütün naifliğimizle tekrar soralım; Paylaştığımız bu anlaşma benzeri bir anlaşmayı Pfizer/Biontech ile imzalamadınız değil mi Sn. @drfahrettinkoca? SON.

Kaynak: https://twitter.com/acikistihbarat/status/1424437723130175494?s=20

***

EK 4 (22.9.2021): ÜMİT AKTAŞ “TTB cezalar yağdırarak aday olmamızı engellemeye çalışıyor!” Kaynak: https://twitter.com/drumitaktas/status/1440236831551852551?s=20

***

Siz de yorumunuzu paylaşın: