HABERİNİZ OLSUN
ETİBBA DİYOR Kİ
DERDİME BİR ÇARE
TABİBAN-I CİHAN İÇÜN
BENİM ŞARKILARIM
FARKLI TÜR AŞILARI YAPTIRMAK TEHLİKELİ OLABİLİR
Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
Bilim adamı Uğur ŞAHİN: Üçüncü doz aşılamanın ne zaman ve ne sıklıkta gerekli olacağını henüz bilmiyoruz (24 haziran)
CEO Uğur ŞAHİN: Üçüncü doz mRNA aşıları olmadan koronavirüs salgını kontrol altına alınamaz (14 temmuz).
***
Pandemi sürecinde bilimin “değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen” birçok kaidesi delindi.
Bunlar, bilim adamları tarafından üzerinde çok tartışılarak belirlenmiş ve bugüne kadar da “kenarından dolanılmasına” bile müsaade edilmemiş kaidelerdi.
“Anayasayı bir defa delmekle bir şey olmaz” diyen politikacılara adeta rahmet okutuldu.
“Kanun hükmündeki” birçok kaide delik deşik edildi.
Neyse ki Dünya Sağlık Teşkilatı’ nın bir üyesinden gelen açıklama gönüllere su serpti, gelecek için umut verdi.
“Aşıların karıştırılması ya da eşleştirilmesi konusunda henüz net bilgilere sahip değiliz. Eğer ülkeler ikinci, üçüncü hatta dördüncü doz aşıların ne zaman ve kimin hangi aşıyı olacağı gibi kararları halka bırakırlarsa bu kaotik bir durumun ortaya çıkmasına neden olacaktır” diyen DSÖ Baş Uzmanı Soumya Swaminathan’ ı tebrik ediyorum (1).
Aşılar ticari ürün olursa olacağı budur
Halk sağlığının en önemli unsurlarından olan aşıların kesinlikle ticaret ve siyasete alet edilmemesi gerektiğini senelerdir yazar, söylerim.
Bunun ne kadar önemli olduğunu geç de olsa anlayanların çıkmasından çok mutluyum.
Birçok görüşüne katılmadığım Mehmet Ceyhan bile Biontech’in kurucu ortakları olan Uğur Şahin ve Özlem Türeci’nin ihtiyaç halinde 100 gün içinde yeni bir aşının elde edilmesini sağlarız sözleri için “Bu kişiler tarafından yapılan açıklamaları dikkat almıyorum, bu insanlar pazar arayışında insanlar. Böyle konularda yayınlanmış çalışmalara bakılması gerekiyor, kişilerin açıklamalarına değil.” diyor (2).
23 haziranda “Üçüncü doz aşının bağışıklığı yenilemek için yüksek bir değere sahip olabileceğini varsayıyorum. Ancak, (üçüncü doz) takviye aşılamanın ne zaman ve ne sıklıkta gerekli olacağını henüz bilmiyoruz” diyen Uğur Şahin’ in, 14 Temmuz’ da “Üçüncü doz mRNA aşıları olmadan koronavirüs salgının kontrol altına alınamayacağını” dile getirmesini başka bir şekilde açıklamak mümkün değil (3, 4).
mRNA aşılarının daha önce 5 güne kadar eksi 80 santigrad derece soğuklukta muhafaza edilirken, teknolojisinde, üretiminde herhangi bir değişiklik yapılmadan EMA’nın aldığı karar neticesinde artık normal buzdolabı sıcaklıklarında (2 ila 8 santigrad derece arasında) 1 aya kadar (31 gün) saklanabilmesi de izah edilebilir bir olay değil (5).
Hastalık geçirenlere aşı yapılması ve üçüncü doz aşı kararları üzerinde tartışılması şart
mRNA aşıları ilk çıktığında, bunların antikor cevapları yanında kuvvetli hücresel bağışıklık sağladıkları iftiharla bildirilmişti ama aşı uygulamaları yaygınlaştıkça hücresel bağışıklığın adı anılmaz oldu.
Tüm kararlar antikor seviyeleri üzerinden alınmaya başladı.
Antikorların zamanla azalmasında şaşıracak bir şey olmaması gerekir, bu tam aksine beklenen bir durumdur.
İşi biten antikorlar elbette azalacaktır!
Hem hastalık geçirenleri hem aşı olanları müteakip enfeksiyondan koruyan hücresel bağışıklıktır.
İmmunoloji biliminin bu temel kaidesi de görmezden geliniyor ve antikor seviyelerinin düşmeye başlaması aşıların koruyuculuğunun azalması olarak gösteriliyor.
Ben bunun tamamen ticari bir yaklaşım olduğuna inanıyorum.
Korcan Ayata’ nın “Virüslere karşı bir numaralı silahımız T hücreleri” başlıklı tivit dizisini okumanızı tavsiye ederim (6).
Gelelim neticeye
BİR: Ben de farklı tür aşıları yaptırmanın ciddi riskleri olmasından endişeliyim.
İKİ: Üçüncü doz ve KOVİD geçirenlere aşı tavsiyesinin de bana göre yeterli bilimsel dayanakları yok.
ÜÇ: Aşı seçimlerinin marketten bir mal alır gibi vatandaşa bırakılması ise asla kabul edilebilir bir şey değil.
DÖRT: Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’ nun hiç değilse bu açıklamayı dikkate almalarını temenni ediyorum ama umutsuzum.
BEŞ: İnşallah ileride her işine gelen bilimin kaidelerini pandemiyi örnek göstererek delmeye kalkışmaz.
Kaynaklar:
4. https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/prof-dr-ugur-sahinden-ucuncu-doz-cagrisi-1852405
5. https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-57152957
***
Medimagazin’ in “DSÖ: Farklı tür aşıları yaptırmak tehlikeli olabilir” başlıklı haberi:
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), farklı üreticilerin aşılarını yaptırmak konusunda uyarıda bulundu ve bunun tehlikeli bir trend haline gelmeye başladığını söyledi.
DW Türkçe’de yer alan habere göre, DSÖ Baş Uzmanı Soumya Swaminathan, kişilerin aşı karışımı yaparak ilk ve ikinci doz ya da üçüncü doz olarak farklı üreticilerin aşılarını yaptırmaları konusunda uyarıda bulundu. Swaminathan, bunun tehlikeli olabileceğine işaret etti.
İnternet üzerinden yapılan bir toplantıda konuşan Swaminathan, “Burada biraz tehlikeli bir eğilim var. Aşıların karıştırılması ya da eşleştirilmesi konusunda henüz net bilgilere sahip değiliz. Eğer ülkeler ikinci, üçüncü hatta dördüncü doz aşıların ne zaman ve kimin hangi aşıyı olacağı gibi kararları halka bırakırlarsa bu kaotik bir durumun ortaya çıkmasına neden olacaktır” dedi.
Üçüncü doz aşının gerekli olup olmadığı Türkiye’nin de aralarında bulunduğu birçok ülkede tartışma konusu. Türkiye 50 yaş üstü vatandaşlara üçüncü doz aşı hakkı sağlarken Çin Sinovac ya da Alman BioNTech aşılarından herhangi birini olma kararını vatandaşlara bırakmış durumda.
Benzer şekilde İsrail’de de üçüncü doz aşı uygulaması yaşlı ve kronik rahatsızlığı olanlar için uygulanmaya başlandı. ABD’deyse üçüncü doz tartışması halen devam ediyor.
***
Habertürk’ ün haberi: Dünya Sağlık Örgütü’nden bilim insanı Soumya Swaminathan, bireylere farklı üreticilerin COVID-19 aşılarını karıştırıp eşleştirmelerine karşı tavsiyelerde bulundu. Bu tür kararların halk sağlığı yetkililerine bırakılması gerektiğini söyleyen Swaminathan, “Burada biraz tehlikeli bir eğilim var” açıklamasında bulundu
Dünya Sağlık Örgütü’nden bilim insanı Soumya Swaminathan, kişilere farklı üreticilerin COVID-19 aşılarını karıştırıp eşleştirmeye karşı tavsiyelerde bulundu ve bu tür kararların halk sağlığı yetkililerine bırakılması gerektiğini dile getirdi.
Reuters’ta yer alan habere göre, destekleyici doza ilişkin sorulan bir soruya ise Swaminathan, şu yanıtı verdi: “Burada biraz tehlikeli bir eğilim var. Vatandaşlar ikinci, üçüncü ve dördüncü dozu ne zaman ve kimin alacağına karar vermeye başlarsa, bu ülkelerde kaotik bir duruma neden olacaktır.”
“VERİLER HALA BEKLENİYOR”
Aşıları karıştırmayı “verisiz bölge” olarak tanımlayan Swaminathan, “Bireyler kendileri için karar vermemeli, halk sağlığı kurumları mevcut verilere dayanarak karar verebilir. Farklı aşıların karıştırma ve eşleştirme çalışmalarından elde edilen veriler hala bekleniyor. Hem immünojenisite (bağışıklık sağlayıcılık) hem de güvenliğin değerlendirilmesi gerekiyor” dedi.
DSÖ’nün aşılarla ilgili Stratejik Danışma Grubu, haziran ayında, Pfizer aşısının, AstraZeneca’nın ilk dozundan sonra ikinci doz olarak kullanılabileceğini söylemişti.
AstraZeneca ve Pfizer aşılarını karıştırmak için İngiltere’deki Oxford Üniversitesi tarafından yürütülen bir klinik araştırma devam ediyor. Deneme yakın zamanda Moderna ve Novavax aşılarını içerecek şekilde genişletildi.
Kaynak: https://www.haberturk.com/dso-den-kritik-uyari-farkli-asilari-yaptirmak-tehlikeli-olabilir-3134432
***
Reuters‘ in haberi:
WHO warns individuals against mixing and matching COVID vaccines.
The World Health Organization’s chief scientist has advised individualsagainst mixing and matching COVID-19 vaccines from different manufacturers, saying such decisions should be left to public health authorities.
“It’s a little bit of a dangerous trend here,” Soumya Swaminathan told an online briefing on Monday after a question about booster shots. “It will be a chaotic situation in countries if citizens start deciding when and who will be taking a second, a third and a fourth dose.”
Swaminathan had called mixing a “data-free zone” but later clarified her remarks in an overnight tweet.
“Individuals should not decide for themselves, public health agencies can, based on available data,” she said in the tweet. “Data from mix and match studies of different vaccines are awaited – immunogenicity and safety both need to be evaluated.”
The WHO’s Strategic Advisory Group of Experts on vaccines said in June the Pfizer Inc (PFE.N) vaccine could be used as a second dose after an initial dose of AstraZeneca (AZN.L), if the latter is not available.
A clinical trial led by the University of Oxford in the UK is ongoing to investigate mixing the regimen of AstraZeneca and Pfizer vaccines. The trial was recently expanded to include the Moderna Inc (MRNA.O) and Novavax Inc (NVAX.O) vaccines.
***
EK 1 (18.7.2021): Bu gidişte Sinovac karşıtları, aşı karşıtlarını geçecek gibi görünüyor.
Türkiye’de uygulanan Pfizer-BioNTech ve Sinovac’ın geliştirdiği corona virüsü aşılarıyla ilgili önemli bir çalışma yayınlandı. The Lancet dergisinin yer verdiği çalışmaya göre, Hong Kong’da Pfizer-BioNTech aşısı olan sağlık çalışanlarının antikor seviyesi Sinovac aşısı olanlara göre 10 kat daha yüksek çıktı. Aralık 2019’da Çin’de ortaya çıkan corona virüsü dünya genelinde can almaya devam ederken, salgına karşı aşılama kampanyaları aralıksız sürüyor. Ortaya çıkan varyantların ardından aşıların etkinliği soru işaretleri oluştururken, Türkiye’de kullanılan iki corona virüsü aşısıyla ilgili önemli bir çalışma yayınlandı. Saygın tıp dergisi The Lancet’te yer alan çalışmada Pfizer-BioNTech’in mRNA aşısı ve Sinovac’ın geleneksel yöntemle geliştirdiği corona virüsü aşısı karşılaştırıldı. Hong Kong’da yapılan çalışmada farklı aşılarla gerçekleştirilen aşılamanın etkileri incelendi.
VARYANTLARA KARŞI DAHA KORUYUCU
Araştırmaya göre Hong Kong’da iki doz Pfizer-BioNTech aşısı yapılan sağlık çalışanlarının, Sinovac aşısı uygulanan kişilere oranla vücuttaki antikor seviyesinin 10 kat daha yüksek olduğu gözlemlendi. Araştırmacılar söz konusu sonuçların, mRNA aşılarının geleneksel yöntemlerle geliştirilen inaktif aşılara kıyasla Sars-CoV-2 ve varyantlarına karşı daha koruyucu olduğunu gösterdiğini savundu. Bloomberg’in haberine göre, Pfizer-BioNTech ve Moderna’nın mRNA aşılarını kullanan ABD ve İsrail gibi ülkelerde hastalığın yayılma hızının yavaşladığı belirtildi. Çin’in geliştirdiği Sinovac ve Sinopharm aşısı kullanılan ülkelerde vaka sayılarında bu seviyede bir düşüş olmadığı ancak ağır vakaları ve ölümleri engellediği vurgulandı.
***
EK 2 (29.7.2021): FAUCİ: “Aşılanmış kişiler, COVID delta varyantı ile enfekte olduklarında burun ve boğazda aşılanmamış kişilerle aynı viral yüke sahiptir.” Kaynak: https://twitter.com/HollywoodLANews/status/1420447538738384896?s=20
KORCAN AYATA: “Fauci ayıp etmiş, bizim bilim yobazlarına sorsaydı, doğrusunu öğrenirdi: Aşılılar virüs kapmıyor, bulaştırmıyor, hasta olmuyor, yoğun bakıma girmiyor, hayatını kaybetmiyor. Neyi anlamıyorsunuz ki?” Kaynak: https://twitter.com/korcanayata/status/1420634002122330113?s=20
***
EK 3 (6.9.2021): HİKMET GEÇKİL “Soruyorlar! Modern dünya mRNA aşıları veya AstraZeneca aşısı olurken, biz neden Çin aşısını oluyoruz? Amerika ve Batının, Çin aşısını yapacağını düşünecek kadar “saf” san ben ne yapayım! SinoVac, Lokman Hekimin ilacı olsa yutmazlar…” Kaynak: https://twitter.com/HikmetGeckil/status/1434857971415146498?s=20
***
Bilim kurulu: burnunun ucunu göremeyenler kurulu?
Uğur bey araştırma mı yapmış da fikrini değiştirmiş yoksa istihareye mi yatmış çözemedim
Bu aşılar asla 80 derecenin altında tutulamaz deniyordu. ne oldu da bir gecede buzdolabı sıcaklığına indi. Neredeyse ısıtılıp da kullanılabilir de diyecekler. Otobüs garajlarına düştü. Bunlar olacak şeyler değil. İnsanlar tabii ki şüphe duyacaklar, tabii ki sorgulayacaklar. İsteniyor ki vatandaş bir şey sormasın denileni kabul edip diz çöküp yatsın. Yok öyle yağma. Size güvenmiyoruz ey Bilim kurulu.
Tamamen Karagöz-Hacivat oyununu seyrediyoruz.
GRİP virüslerinin, COVİD-19 da dahil aşısı olmaz, olamaz.
Hala eveleyip geveleniyor, pazar hazırlanıyor.
Ruhsat almamış olan VALELERİN çalışmasına izin yok!
Ruhsatı alınmamış, aşı dahi olmayan bir sıvı için, millet, hekimler, medya, sanatçılar vs mangalda kül bırakmıyorlar.
Nerdeyse insanlar birbirlerini boğazlayacaklar,
ayıptır, günahtır efendiler!!!