OXFORD ARAŞTIRMASI: AŞILILARIN BULAŞTIRMA RİSKİ YÜKSELDİ
Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
Okuyucularım bu haberde geçen “yeni” bilgilerden çok uzun zaman önce haberdar olmuştu.
BİR: Pfizer başlangıçta daha büyük etkinlik gösteriyor ama yüksek virüs yoğunluğu ve semptomlu enfeksiyonlara karşı koruma etkisi daha hızlı bir şekilde düşüyor.
İKİ: Doğal bağışıklık daha etkili
ÜÇ: Virüs yoğunluğu aşılanmamışlarla aynı.
DÖRT: DSÖ, 3. doza gerek yok!
****
Deutsche Welle‘ nin haberi:
İngiltere’de Oxford Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırma, Delta varyantına karşı aşıların koruyucu özelliğinin azaldığını ve aşılılardaki virüs yoğunluğunun aşılanmamışlarla aynı seviyede olduğunu ortaya koydu.
İngiltere’de Oxford Üniversitesi’nin yaptırdığı araştırma, Alfa varyantı döneminden farklı olarak, aşıların Delta varyantına karşı etkisinin hızlı bir şekilde azaldığını ve aşılıların virüs kapma ve bulaştırma riskinin arttığını ortaya koydu.
İngiltere’de en yaygın olarak kullanılan Pfizer/BioNTech ve AstraZeneca aşılarının mercek altına alındığı araştırmada, aşıların virüsten korunmada halen en iyi yol olduğu, ancak etkilerinin üç ay içinde azalmaya başladığı kaydedildi.
Araştırmada, BioNTech aşısının ilk etaptaki etkinliği yüksek olmasına rağmen koruyucu etkisini AstraZeneca’ya göre daha hızlı bir şekilde yitirdiği sonucuna varıldı.
BioNTech ve AstraZeneca aşılarının ikinci dozdan sonra uyandırdığı bağışıklık dinamiğinin önemli farklar gösterdiğine dikkat çeken araştırmacılar, “Pfizer başlangıçta daha büyük etkinlik göstermekte, ancak yüksek virüs yoğunluğu ve semptomlu enfeksiyonlara karşı koruma etkisi daha hızlı bir şekilde düşmektedir” dedi.
35 yaş ve üstünde koruma daha hızlı azalıyor
İngiltere çapında boğaz ve burundan alınan üç milyonu aşkın numuneye dayanan araştırmada ikinci dozdan iki hafta sonra yüzde 85 olan BioNTech etkinliğinin 90 gün sonra yüzde 75’e; AstraZeneca’da ise aynı zaman diliminde yüzde 68’den yüzde 61’e gerilediği kaydedildi. Ayrıca korumadaki düşüşün 35 yaş ve üstündeki grupta daha belirgin olduğuna da işaret edildi.
Araştırmaya göre başlangıçta farklı koruma oranları gösteren iki aşının etkisi ikinci dozdan 4 ila 5 ay sonra benzeşmeye başlıyor. Araştırmacılar, uzun vadeli etkiler konusunda ise başka araştırmalara ihtiyaç olduğunu kaydetti.
Doğal bağışıklık daha etkili
İngiltere Ulusal İstatistik Dairesinin geçen yıl Aralık ayından başlayarak tesadüfi bir şekilde seçilen hanelerde yaptığı PCR testlerine dayandırılan araştırma, doğal yollardan virüse yakalanıp iyileşen kişilerin bağışıklığının, aşılananlara göre daha güçlü olduğunu da ortaya koydu.
18 yaşın üstündeki 380 bini aşkın kişiyle iki grup halinde yapılan araştırmanın ilk etabı 1 Aralık 2020’den başlayarak Alfa varyantının baskın olduğu dönemde, ikinci etabı ise 16 Mayıs 2021’den 1 Ağustos’a kadar Delta varyantının baskın olduğu dönemde gerçekleştirildi.
Virüs yoğunluğu aşılanmamışlarla aynı
Araştırmanın dikkat çeken bir başka sonucu, Alfa varyantının baskın olduğu dönemden farklı olarak, iki doz aşı olmuş kişilerin virüse yakalanmaları durumunda hiç aşı olmamışlar kadar virüs yoğunluğuna sahip olduğu bulgusu.
Oxford Üniversitesi araştırmacılarından Koen Pouwels, aşılanmasına rağmen enfekte olan kişilerde görülen virüs yoğunluğunun, sürü bağışıklığına ulaşmayı zorlaştıracağına dikkat çekti. Pouwels, “aşıların ağır hastalık vakalarının önlenmesinde muhtemelen en iyi yol olduğunu, ancak virüsün bulaştırılmasının önlenmesinde etkisinin azaldığını” belirtti.
Üçüncü doz tartışmaları
Oxford araştırmacıları, enfekte olmuş kişilerin boğazındaki virüs yoğunluğunun, semptomların şiddeti konusunda kabaca bir gösterge olduğuna da vurgu yaparak enfeksiyonun süresi ile ilgili ellerinde yeni veri bulunmadığını kaydetti.
Aşıların Delta varyantı karşısında etkinliğini yitirmesi, son dönemde tamamlayıcı üçüncü doz tartışmalarını beraberinde getirmişti. Nüfusunun yüzde 58’lik bölümünü iki doz BioNTech ile aşılayan İsrail, güçlendirici üçüncü doz uygulamasına başlamış, ABD’de de BioNTech ve Moderna aşılarının etkisinin azalması endişesi nedeniyle üçüncü doz için çalışmalar başlatılmıştı.
Dünya Sağlık Örgütü ise son açıklamasında şu an itibarıyla üçüncü doz aşıya gerek olmadığını belirterek zengin ülkelerin ellerindeki aşı dozlarını yoksul ülkelerle paylaşması çağrısı yapmıştı.
***
EK 1 (19.8.2021): Uzmanlar: Aşı olup Delta bulaşanlardaki virüs oranı çok yüksek.
İngiltere’deki verileri inceleyen bilim insanları, aşı olup da Delta varyantı bulaşan kişilerdeki virüs seviyelerinin aşı olmayanlarla aynı seviyede olduğunu tespit etti. Bu durum aşı olmayanları daha da çok riske atıyor. Oxford Üniversitesi’nde tıbbi istatistik ve epidemiyoloji profesörü olan Sarah Walker yaptığı incelemeler ve analizler sonucunda Delta varyantının aşı olanlara da bulaşabileceğini açıkladı. Walker, aşı olanlarda Delta varyantının bulaşma oranının halen belirsiz olduğunu ve bu durumunun sürü bağışıklığı yaratmada büyük bir sorun teşkil edeceğini söyledi. Verileri inceleyen uzmanlar, “İki doz aşı olanlara eğer Delta varyantı bulaşırsa, onlar da aşı olmayan ve hastalık bulaşan insanlar kadar virüse ev sahipliği yapabilirler. Dolayısıyla sürü bağışıklığı sağlamak çok olası bir seçenek değil” dedi.
İngiliz The Guardian gazetesi bu durumu, “Bu analiz iki doz aşı olanlara hastalık bulaşma ihtimalinin düşük olduğunu gösteriyor. Fakat eğer Delta varyantı bulaşırsa, vücutlarında taşıdıkları virüs seviyesi aşı olmayanlar kadar çok” şeklinde yorumladı. Walker, “Şu an çok bilinmeyen var ve aşı olanlara Delta varyantı bulaşırsa ve vücutlarında yüksek oranda virüs varsa, bu aşı olmayanlar için büyük bir risk anlamını taşıyor” dedi.
BIONTECH’İN ETKİSİ 90 GÜNDE YÜZDE 75’E DÜŞÜYOR
Aynı araştırmada Pfizer/BioNTech aşısının, AstraZeneca aşısına oranla yüzde 15 daha koruyucu olduğu da belirtildi. Araştırmada, Pfizer/BioNTech ve AstraZeneca aşısının ikinci dozundan sonraki 90 günde bu aşıların Delta varyantına karşı koruyuculuğunun sırasıyla yüzde 75 ve yüzde 61’e düştüğü belirtildi. Bu aşıları olduktan iki hafta sonra ise koruyuculuğun yüzde 85 ve yüzde 68 olarak kayıtlara geçtiği hatırlatıldı.
İNGİLTERE’DE VAKA VE ÖLÜMLER ARTIYOR
Öte yandan İngiltere’de son dönemde pozitif hasta, hastaneye yatış ve ölümlerin yavaş yavaş artmaya da devam ediyor. 18 Ağustos’ta biten haftada 211.238 insanda Covid-19 tespit edilirken bu önceki 7 haftaya göre yüzde 7.6’lık bir artış anlamına geliyor. Öte yandan bu süre zarfında 655 insan corona virüsüne bağlı sebeplerle ölürken bu da yüzde 7.9’luk bir artışı gösteriyor.
***
EK 2 (19.8.2021): Bir virüsün tüm suşlarına karşı sonsuza dek koruyan “mükemmel aşı” hiçbir zaman icat edilmedi ve virüslerin değişebilirliği ve insan bağışıklık sisteminin zayıflıkları göz önüne alındığında, muhtemelen asla da olmayacak. Jeffrey Kluger, TIME. Kaynak: https://twitter.com/HikmetGeckil/status/1428466444287815684?s=20
***
EK 3 (20.8.2021): ABD’de panik: Aynı günde 3 senatör tam aşılanmalarına rağmen Kovid-19’a yakalandı! ABD’de 3 Senatosu üyesinin tam aşılı olmalarına rağmen aynı gün için koronavirüse yakalandığı ifade edildi. Ülkede son 24 saatte 962 kişinin hayatını kaybetmesiyle toplam can kaybı 624 bin 291’e yükseldi. Kaynak: https://www.haberturk.com/abd-de-panik-ayni-gunde-3-senator-tam-asilanmalarina-ragmen-kovid-19-a-yakalandi-3167874
***
EK 4 (20.8.2021): CDC: Aşılar zamana ve Delta varyantına karşı etkisini yitiriyor.
18 Ağustos’ta gerçekleştirdiği sanal toplantıda CDC Direktörü, “Şiddetli enfeksiyonlara, hastaneye yatışa ve ölüme karşı şu anda gördüğümüz güçlü korumanın önümüzdeki aylarda, özellikle de yüksek risk altında olanlar veya daha erken aşılanmışlar arasında azalacağından endişeliyiz” dedi. Beyaz Saray yetkililerinin aktardığı son bilgiler, federal sağlık yetkililerinin 20 Eylül’den itibaren geçerli olmak üzere iki dozluk Pfizer ve Moderna aşılarının ikinci dozundan 8 ay sonra üçüncü bir “destekleyici” doz hakkı tanıma tavsiyesine uyuyor. ABD Kamu Sağlığı Dairesi Başkanı Vivek Murthy, “Genel olarak aşıların amacı bizi hastaneden uzak tutmaktır” dedi. Fakat daha bulaşıcı Delta varyantı geniş çapta yayılırken enfeksiyonların arttığı mevcut gidişat devam ederse “muhtemelen hastaneye yatışlarda ve ölümlerde önemli bir artış göreceğiz” dedi.
***
EK 5 (18.8.2021): HİŞT TIP!
Gazetecilerin, hukukçuların, ünlülerin, ekranlardan, köşelerden peynir ekmek yer gibi aşı tavsiyesinde bulunması serbest.
Aşıyla ilgili bilimsel şüpheleri dile getirenlere ise tıp fakültesi diploması soruluyor.
O halde Dr. Özcan Yücel‘in tane tane sorusunu aktaralım:
“Türkiye’de 15 Ağustos 2020’de aşı sıfır. Vaka sayısı milyonda 14. 14 Şubat’tan bu yana 77 milyon doz aşı yapıldı. Vaka sayısı 16 Ağustos 2021 tarihi itibarıyla milyonda 300. Yani yirmi kat artmış. Aşılar ne zaman işe yarayacak?”
Varsa hekimimize bir cevabınız alırız?
Yoksa sadece işaret parmağınızı ağzınıza götürüp “TIP” mı diyeceksiniz?
***
EK 6 (21.8.2021): PCR ZORUNLULUĞUNUN BİLİMSEL DAYANAĞI NE?
Aşı olmayanlara PCR testini bir çözüm olarak hükümete öneren Bilim Kurulu’na ve akademiye birkaç basit sorum var…
Bilimsel veriler, kayıtlar açıkça, aşı olanın da koronayı ve hastalığın yeni varyantlarını yaydığını göstermiyor mu?
O halde aşı olmayan vatandaşlardan okula, sinemaya, konsere vs. girerken PCR testi isteneceği açıklanırken aşılıların bu prosedürden muaf olmasının mantığı ne?
Bu durumda PCR’ı negatif çıkan “sağlıklı” insanlara içeride aşılıların hastalık bulaştırmasına nasıl engel olmayı planlıyorsunuz?
Kaldı ki mucidinin bile “Pandemide işe yaramaz” itirafında bulunduğu PCR’lara nasıl güveneceğiz?
Birey ile devleti gündelik hayatta lüzumsuz yere karşı karşıya getirecek, vatandaşı sahte belge arayışı gibi hukuksuzluklara teşvik edecek bu uygulamanın tek bir bilimsel dayanağı var mı?
“Bakın hep aşısızlar korona çıkıyor” açıklamalarına altlık yapmaya çalıştığınızı falan düşünmek istemiyorum.
***
EK 7 (22.8.2021): MUHARREM SARIKAYA
“Ancak ekranlarda Sinovac yerden yere vuruldu; sanki hiç koruma sağlanmamış, çöpe atılması gereken aşı vücudumuza zerkedilmiş muamelesi yapıldı… Şimdi ben de diyorum ki “Yanılmışsınız, asıl Biontec’in üçüncü dozlarını boşa yapılmışız…”. Kaynak: https://www.haberturk.com/yazarlar/muharrem-sarikaya/3169581-demek-biontechi-bosuna-olmusuz
***
EK 8 (26.8.2021): MARTİN KULLDORF “İsrail’de aşılanmış kişiler, önceki KOVİD hastalığından tabii bağışıklığı olanlara kıyasla 27 kat daha yüksek semptomatik KOVİD enfeksiyonu riskine sahipti [95% CI:13-57, aşı/hastalık zamanına göre ayarlanmış]. Her iki grupta da KOVİD’ den ölüm yok”. Kaynak: https://twitter.com/MartinKulldorff/status/1430660291579105284?s=20
Makale adı: Comparing SARS-CoV-2 natural immunity to vaccine-induced immunity: reinfections versus breakthrough infections
Kaynak: https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2021.08.24.21262415v1
***
Muhterem reis-i cumhur’un dikkatine;
“Mehmed Ali Önel’in yorumu:
Mehmet Ali ÖNEL
@Mehmetali_Onel
·
Cumhurbaşkanı Sn Erdoğan, dış politikada yaptığı doğru hamleleri içeride artık gösteremiyor.
Özellikle DSÖ doğrultusunda sağlık politikalarının oluşturulması ve Covid19 dayatmaları büyük kırılmalara sebep oldu.
2023 seçimlerinde bunun olumsuz etkisi görülecektir”.
Sayın hocam. Bunları paylaşıyorsunuz iyi güzel de, aşıtapar toplum, ve devletin bunları dinlediği yok. Gözleri kör, kulakları sağır gerçeğe. Zorla faşistce aşı olmamızı istiyorlar, zorlama genelgeleri gelmeye başladı. Peki biz sıradan insanlar ne yapalım. Elimizden birsey gelmiyor. Aşıya macbur bırakıyorlar, işimizle ekmeğimizle çocuğumuzun okulu ile tehdit ediyorlar. Çaresiziz. Ya siz de bizi masallarla uyutun, gerçeği söylemeyin, ya da çıkın Alişan hoca, canan hoca siz birleşin kamuoyunda ses getirecek bir bildiri yayınlayın birsey yapın, bizi kurtarın bu fasist aşıtapar larin elinden. Allah rızası için birsey yapın.
Ek olarak. Sayın Cumhurbaşkanım, ne bilim kurulundaki monserler, ne aşı istiyoruz diye avazı göğe yükselen beyaz Türkler sizin seçmeniniz değil. Sizin seçmeniniz benim, 20 yıldır size oy veriyorum. Aşıya mecbur bırakırsanız sonraki seçimde oyum size değildir. Varsa hakkım da size helal değildir. Kudretiyle çaresiz insanları aşıya zorlayanları, Allah’a havale ediyorum.
Hatırlatmak iktiza etdi, müslümanlar yalnız Allah cc’a sığınır.
Devletimizin hukuki imkanlarını kullanmanızı, hakkınızı aramanızı tavsiye ederim.
Batıl kaybetmeye mahkumdur.
Alişan hocam, ben zaten Allah’a sığınıyorum. Aklıma ancak bu şekilde mukayyet olabiliyorum. Yoksa yapılanları gördükçe delirmek işten değil. Sizden sadece yapabileceğiniz birsey varsa yardım istemiştim. Aslında içten içe biliyorum sizin de elinizden gelen birsey yok, gerçeği yazıp anlatmaktan başka. Hukuk konusuna hiç girmeyeceğim. Çok uzun süre önce bu toprakları terk etti o kavram. En son bir savcımız dava açmıştı bu akildisi sağlık uygulamalarına. Ertesi gün açığa aldılar. Ben isverenime dava açsam ertesi gün işten atılırim. İse iade davası 2-3 yıl sürer. Kazansam bile işveren komik bir tazminat öder ve bu işten kurtulur. (Biliyorum çünkü bu süreci bir kere yaşadım) Bugünün Türkiyesinde sıradan bir garibin dua dan başka silahı yok.
Arşa yükselen samimi dualar karşılıksız kalmaz.
Zafer yakındır.