ÇOK ÖNEMLİ!

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Op. Dr. Bilgehan Bilge‘ nin tiviti:

Yakın çevrem ve takip eden arkadaşlarım haberdardır. Üç ay önce. Türk Tabipleri Birliği 2020-2021 yıllarında katıldığım toplantılarda söylediklerim ve sosyal medya hesaplarımda paylaştığım içerikler nedeni ile bana bir kez daha ceza kesti.

Ceza sebebi olarak açıklama şu idi: “Dr.Bilgehan Bilge bu mRNA aşılarının değil bir doz, değil iki doz asla işe yaramayacağını söyledi. Ceza alması lazım.”

“Dr.Bilgehan Bilge mRNA aşılarının tromboembolizm, kalp krizi, myokardit, oto-immun hastalıkların alevlenmesi, kanserojenik aktivetede artma gibi yan etkilerinin olacağını söyledi. Cezalandırılması lazım.”

Tamam. İddiaları buydu. Karşılıklı mahkemeleştik. Mahkeme hala devam ediyor. Ancak bu esnada mahkeme bir ara karar aldı.

Karar şu: Türk Tabipleri Birliği’nin Dr.Bilgehan Bilge’ye verdiği cezanın dayanağı olan yönetmelik Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına aykırıdır!.

TTB yönetimi artık Anayasa Mahkemesine hesap verecek. Anayasa!..

Her fırsatta Anayasa falan diyerek güya demokrat, adil, eşitlikçi vs ayaklarına yatıyorlar ya!. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nı falan tanımadıkları, kafalarına göre bir engizizasyon mahkemesi kurdukları kabak gibi ortaya çıktı.

Yazık! 200 bin hekime yazık. Bu 200 bin hekimin sadece 2.700 kadarının oyu ile derebeylik yapan bu yönetime ve diğer sessizlere yazık!

Bu daha başlangıç. Adalet topaldır ama mutlaka hedefine varır. Bu hususta tek bir kuruş menfaat gözetmeksizin mücadele eden hukuk insanı arkadaşlarıma, meslek şerefini ön planda tutan hekim ve bilim insanı arkadaşlarıma, sahibinin sesi köpek marka olmayıp ülke insanının menfaatini ön planda tutan medya temsilcilerine ve elbette siz birbirinden değerli yol arkadaşlarıma teşekkür ederim.

Hepimiz adına, hepimize teşekkür ederim. 

Kaynak: https://x.com/OpDrBilgehan/status/1816856169941520761

***

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ VE ANAYASAMIZ

Mahkemenin net kararı.

“TTB yönetmeliği Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına aykırı hükümler içermektedir!”

“Ve bu konuda yargılanmalıdır!”

Hüküm bu.

Yargılama başladı.

İşte bu kadar basit.

Şimdi gidip yedikleri herzelerin hesabını Adalet önünde versinler. ….

Ufacık, tefecik Bilgehan Bilge’yi ezelim. Bilgehan Bilge’yi ezelim ibret-i alem olsun.

İbret-i Alem olsun ki biz küreselci,  emperyalist politikalarımıza devam edelim.

Tek bir hekim bile bir daha bu konuda ağzını açamasın.

Bu politikalara muhalefet edemesin!

Basalım cezayı.

Anasının ak sütü gibi helal mesleğini elinden alalım.

İtibar süikasti düzenliyelim.

İşsiz bırakalım.

Ekonomik olarak yok edelim.

İçiniz soğuyacaksa yukarıda Allah var başardınız.

Nerede ise dört yıldır elinizden geleni ardınıza koymadınız.

Ama yolunuz bitti.

Anayasa mahkemesinde yargılanacaksınız.

Hekimin hekime eziyeti bitecek!..

Ben demir leblebiyim.

Çiğneyip yok edemeyeceksiniz.

TTB içinde bana yapılana benzer mobbing uygulanan.

Kurumda, yönetimde görevli meslektaşlarımı tenzih ederim.

Ama kurumu ele geçirmiş bir avuç münzevi şunu bilsin ki!

Adalet tecelli ediyor. Daha da edecek.

Bu şerefli ve kutsal mesleği sizlerden kurtarıncaya kadar mücadele edeceğim.

Türk milleti adına.

Kaynak: https://x.com/OpDrBilgehan/status/1816920313155797271

***

Yazı için 4 yorum yapılmış:

  1. Müjdat dedi ki:

    kahramanımız

  2. CANAN dedi ki:

    TTB bana da 15 gün meslekten men cezası vermek istedi.
    Yayınladı, mangalda kül bırakmadı. Bütün doktorlara açıkca sürekli söyletti.’Karatay’a inanmayın, meslekten men edildi’ dedirtti. Henüz hiç bir kesin hüküm yok iken.
    Çok demokratlar ya!! Çok insan haklarını savunuyorlar ya???? Çok halk sağlığını düşünüyorlar yaa??

    Halk sağlığına zarar veriyormuşum, halkı yanıltıyormuşum gerekçeleri ile, kara propaganda yapıldı sürekliolarak.
    Şu an tam 110 adet bu konuda suçlama ve davalar sürüyor.Suçlamalar hep aynı, şablondan çıkmış gibi.

    Anayasa mahkemesi bana da hak verdi. TTB 18.000 tl tazminat ödedi bana. Konuşmalarımın Fikir ve ifade özgürlü kapsamında olduğu, Anayasanın 26’ncı maddesine dayanarak!

    Ama durmuyorlar, ilaç ve gıda endüstrisi arkalarında çünkü.

    Tabii ki biz de durmayacağız. O kadar haklıyız ki…Doğruları söyleme devam edeceğiz.

    Denizler kuruyuncaya kadar halkımızın gerçek sağlığını koruma amacıyla konuşacağız, insanlarımı bilinçlendireceğiz.

Siz de yorumunuzu paylaşın: