Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

Doç. Dr. Ferhat Arslan‘ ın yazısı:

Ben yıllardır MS, ALS ve benzeri nörodejeneratif hastalıkları salt bir “ilaç protokolü” üzerinden değil, çevresel, enfeksiyöz ve immünolojik bütüncüllükle değerlendiren bir hekimim. Yani bana göre sorun, son DMT’nin dozunda değil; o nöronu ilk yakan şeyde gizli:

Ağır metallerde,

Kalıtsal mitokondriyal kırılganlıklarda,

Kronik latent enfeksiyonlarda,

Bağırsak-beyin eksenindeki sessiz yangında.

Ama bazı ülkelerde kendilerine “MS’çi” diyen bazı akademik figürler için tüm mesele: Hangi kongre hangi ülkede yapılacak, hangi şirket hangi uçuşu business ödeyecek?

Evet, yılın yarısını Avrupa ve ABD’deki kongrelerde geçiren, sunumlarında hastayı değil “endikasyonu” konuşan, araştırmalarını PubMed değil firmaların promo broşürlerinden seçen bir yapıdan söz ediyoruz.

2025 BMJ Open makalesi, MS tedavisindeki bu yapının bilimsel analizini sundu:

ABD’de MS ilacı yazan nörologların %78.5’i endüstriden doğrudan ödeme alıyor.

163.6 milyon dolar ödeme yapıldı, bunun %95’i en çok reçete yazan %10’luk gruba gitti.

En çok ödeme alanlar, en çok yazanlar. Yazdıkça kazandılar; kazandıkça yazdılar.

Ve ilginçtir: En yüksek korelasyon non-consulting fees (yani “kongre konuşmaları”, sponsorlu eğitimler) ile çıktı.

Yani bilimin diliyle özetlersek:

 İlacın etkisi, ödeme sıklığıyla anlamlı korelasyon gösteriyor.

(p<0.001, OR↑ ödeme süresiyle birlikte 1.78’e kadar çıkıyor.)

Kaynak: https://x.com/Ferhatarslandr/status/1962872910965608767

Siz de yorumunuzu paylaşın: