Tıp araştırmalarının çoğu endüstri tarafından destekleniyor, tıp eğitimi ve tedavi kılavuzları da onların etkisi altında ama bunların değiştirmenin zamanı geldi. Gereksiz testler, gereksiz teşhis ve gereksiz tedavi, kaynakları gerçek ihtiyaçlara harcanmasından uzaklaştırır, sağlığa zarar verir ve sağlık sisteminin sürdürülebilirliğini tehdit eder.

İsrail ilaç devi Teva, ilaçlarının satışını artırmak için doktorlara rüşvet verdiği iddialarına karşı 54 milyon $ ödeyecek. Tıp endüstrisi daha çok kazanmak için bu tür ahlâksızlıklara devam ettikçe hekimlerin ve toplumun bu şirketlerin ilaçlarına, aşılarına ve diğer tıbbi ürünlerine güvenmesi mümkün olabilir mi?

Soner Yalçın “KARA KUTU-Yüzleşme Vakti” kitabında tıp-sağlık konusunda bugüne kadar ezberletilenlerin yanlışlığını gözler önüne seriyor. ‘Ölüm İmparatorluğu’na karşı savaş açmış durumda! Amerika’nın ekonomisi durgun giderken ‘yeni ilaç’ keşfinde bulunması aslında kitabın en can alıcı yerlerinden biri.

Dr. Ahmet Koyuncu “Acı, ama gerçek… Kongreler artık yeni bilimsel gelişmelerin paylaşıldığı ve tartışıldığı yerden çok, unvan kapabilme ve CV doldurma aracı oldu” sözleriyle tıp kongrelerinin düştüğü acı durumu anlatıyor. Kongreler günümüzde tüm masrafların ilaç şirketlerince karşılandığı “bayi toplantılarına” dönüşmüştür.

Tıbbi tetkiklerin çoğunun gereksiz yere istendiğini, bundan insanların fayda değil zarar göreceğini “tıp mafyasından” korkmadan söyleyen meslekdaşlarımın artması beni mutlu ediyor. Gereksiz tetkik ve tedaviler yeni tetkik, yeni teşhis ve yeni tedavileri getiriyor. Tetkik turnikesine bir giren bir daha çıkamıyor. Harcanan paralar hepimizin cebinden çıkıyor.