Son senelerde “az tuzlu beslenmenin” sağlıklı olduğu şeklinde bir dayatma var. Bu, bazı hipertansiyon, kalp ve böbrek hastaları için gerekli olmakla beraber sağlıklı insanların az tuzlu yemek gibi bir endişesi olmamalıdır. Tuzun fazlası ne kadar zararlıysa gereğinden az alınması da aynı derecede zararlıdır. Tuz vücudun fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için elzemdir.

Florokinolon (veya kısaca sadece kinolon) sınıfı antibiyotiklerin aort ve mitral kapak yetersizliği riskini 2.4 misli artırdıkları ortaya çıktı. Kinolon grubu antibiyotikler yerinde yazıldığında hayat kurtarıcı ilaçlardır ve elbette kullanımları da devam edilecektir ama bunlar asla rastgele yazılmamalıdır.

Coca Cola’ nın son beş senede şekerli içeceklerin obeziteye sebep olduğu iddialarına karşı bilim adamlarına para verdiği ortaya çıktı. Gıda ve ilaç şirketlerinden çeşitli isimler altında para alan bilim adamlarına, bunların araştırmalarına, uyarı ve tavsiyelerine güvenir misiniz? Ben kibarca “Hadi oradan” diyorum.

Metabolik cerrahinin tip 2 diyabetik ve obezlerde kalp damar hastalıklarıyla ilgili kalp krizi, felç ve ölümleri tıbbi tedaviye göre %40 azalttığı bildirildi. Bu hastalıkların sebebi ilaç eksikliği veya anatomik kusur olmadığına göre her iki tedavinin de gerekçesi yok. “Filler tepişir çimenler ezilir” deseniz de olur “dinsizin hakkından imansız gelmiş” deseniz de!

Yeni araştırmalar, diyette omega 3 yağlarını artırmanın tip 2 diyabet riski üzerine tesirinin olmadığını veya çok az olduğunu gösteriyor. Uzmanlara göre, omega 3 destekleri diyabetin önlenmesi veya tedavisi için teşvik edilmemelidir. Kibarca oltaya gelmeyin diyorlar!