Türk Kardiyoloji Derneği Başkan’ına göre eğer kalp şikayeti olan biri kardiyologa giderse stent takılır, kalp damar cerrahına giderse bypass yapılırmış ve kılavuza göre her ikisi de uygunmuş. Bu, kardiyoloji gibi en objektif olduğunu sandığımız bir bilim dalı adına çok vahim bir durumdur.

Kalp-damar hastalıklarının önlenmesi için üretilen ilaçların ciddi riskleri olduğunu veya işe yaramadıklarını gösteren araştırmalara her gün bir yenisi ilave oluyor. Kolesterol hapı olarak bilinen statinlerin Ağrılı Mesane Sendromu/İnterstisyel Sistit (AMS/IS) riskini de ciddi derecede artırdıkları, evacetrapib’ in ise kötü kolesterolü düşürmesine rağmen işe yaramadığı belirlendi.

Ahmet Rasim Küçükusta bu hafta kolesterol tartışmasını bir kez daha oldukça ironik bir şekilde sayfalarına taşıdı. British Medical Journal’da yayınlanan bir makaleyi değerlendiren Küçükusta, 11 araştırmanın metaanaliz sonuçlarının 2 – 6 yıl kolesterol ilacı kullanan “riskli” bireylerin 3 gün 5 saat ve koroner sorunlu bireylerin 4 gün 3 saat daha “uzun” yaşadığını ortaya koyduğunu aktardı.

BMJ’ deki meta-analizde hem birincil korunma ve hem de ikincil korunma için kolesterol hapı (statin) kullananların plasebo alanlara göre daha uzun yaşadıkları tespit edildi. Kolesterol hapları hakkında atıp tutanların, bu ilaçların insan hayatını uzattığını gösteren araştırma karşısında artık söyleyecekleri hiçbir şey inandırıcı olmayacak.

Cep telefonlarına uyarıcı mesaj gönderilen kalp hastalarının kötü kolesterolleri, tansiyonları, vücut kitle endeksleri ve sigara içme oranları daha düşük bulundu. Kalp hastalıklarını sağlıklı yaşayarak önlemek varken ilaçlara para harcamanın kimin menfaatine geldiğine siz karar verin: Adam gibi yaşamak mı hapı yutmak mı?