Medyada “20 milyon kişilik dev araştırma: COVID-19 aşıları daha düşük pıhtı ve kalp komplikasyonu riskiyle bağlantılı” başlığı ile haber olan araştırmanın bir çöp makale olduğuna dair Prof. Dr. Hikmet Geçkil’ in tivit dizisi.

1 milyon çocuğa ait verilerin değerlendirildiği çalışmada tomografide maruz kalınan düşük dozda (8 mGy) radyasyonun bile kan kanserleri riskini artırabileceği belirlendi. Buna göre, her 10 bin çocuktan 1-2’ sinde 12 sene içinde kan kanseri gelişme riski var. Çocuklarda tomografi için çok düşünmek gerekir.

Süte karşı tahammülsüzlüğü yani laktoz entoleransı olanların süt ve sütlü ürünleri yiyip içmelerinin tip 2 diyabet riskini %30 azaltabileceği bulundu. Bunun, sütün bağırsak mikrobiyotasına etkisiyle ortaya çıktığı düşünülüyor. Süt yerine sütün mayalanmasıyla elde edilen peynir, yoğurt, ayran, kefir gibi yiyecek ve içecekleri tavsiye ederim.

Bilim, hakikate değer vermeyen ve onu keşfetmek için çabalamayan bir toplumda varlığını sürdüremez. Bilim camiası böyle bir kültürde kamuoyu desteğini giderek kaybedecek ve yavaş yavaş dağılacaktır. Hakikat arayışı, iftira, zorbalık veya iptale sıfır toleransla açık, tutkulu ve medeni bilimsel söylem ile akademik özgürlük gerektirir. Umuyorum ki Harvard bir gün akademik özgürlüğe ve bağımsızlığa geri dönüş yolunu bulacaktır.

Harvard’ lı bilim adamı Dr. Ozan Ünlü’ ye göre, beslenme çalışmaları, meğer kendi ürün ve kitaplarını satmaya çalışan, kendi çıkarı peşinde olanlara karşı yapılıyormuş. Bu, gerekçe aklımın köşesinden bile geçmemişti. Şeytanın aklına geldiğini de sanmıyorum. Bunu sen mi buldun, Harvard’ lı hocalarından mı duydun? Her kimse, tebrik ediyorum.