Vitamin, mineral, antioksidan gibi besin destekleri insanları sağlıklı yaşamaktan uzaklaştıran sinsi tuzaklardır. Günde 10 hap içen okuyucuma tavsiyelerim var: Zerdeçal, brokoli, maydanoz, propolise, kedi otu otu ve probiyotik hapları da sofranızda mutlaka bulunmalı. En önemli eksiğiniz ise davul tozu ve minare gölgesi!

Bebek mamalarına eklenen omega 3 yağ asitlerinin (DHA) bebeğin beyin gelişimi ve görmesi üzerine olumlu bir etkisi olmadığı bildirildi. Bilinle bilmeyen bir olmadığı gibi balık yiyenle balık yağı hapı içen de bir olmuyor. Aklınızı başınıza alın, adam gibi balık yiyin, alık gibi hap içmeyin.

D vitamini haplarının kan basıncını düşürmede bir etkileri olmadığını gösteren araştırma D vitamini meftunlarını sükût-u hayale uğrattı. D vitaminini göklere çıkaran ve bunları hap olarak dayatanlar insanları sağlıklı beslenmeden ve sağlıklı hayattan uzaklaştırdıklarının farkında bile değiller. Başlarını kumdan çıkarıp güneşlenseler, gerçekleri görecekler.

Günümüzün modası olan yüksek doz D vitamini almanın kanser riskini azaltmadığı belirlendi. Bir zamanlar şimdiki D vitamini ve balık yağı haplarının yerine cümle âlem avuç avuç E ve A vitamini ve selenyum içiyordu ama bunların işe yaramadığı gibi kanser riskini artırdıkları anlaşıldı. Yakında sıra D vitaminine gelecek.

Gluteni tüm kronik hastalıkların sebebiymiş gibi göstermek en çok glutensiz yiyecek üreten endüstrinin işine gelir. Amaç insanları tabii besinlerden uzaklaştırarak hazır gıdalarla beslenmeyi “sağlıklı beslenme” olarak dayatmaktır. Bu gidişte tabaklarımızda yemeklerin yerini haplar alacaktır. Tabii yiyeceklere bunun için çamur atılabileceği ve bu amaçla bir takım popüler kişilerin kullanılabileceği unutulmamalıdır.