Prof. Dr. Canan Karatay’ ın haklı olduğunu düşündüğüm konularda sonuna kadar “arkasında” durduğum gibi aklıma yatmayan durumlarda da “karşısına” dikilirim. “Araştırın, öğrenin” diyen öğüt veren Canan Hoca’ nın gıda entolerans vagonundan inmesi için paraşütünü açması gerekiyor. Gereksiz tıbbi tetkikler de tıpkı gereksiz ilaçlar gibi insan sağlığı için zararlıdır.

Tam yağlı süt içen çocukların vücut kitle endekslerinin yağsız süt içenlere göre daha düşük, D vitamini seviyelerini ise daha yüksek olduğu ortaya çıktı. Bilim dünyası doymuş yağların zararlı değil tam aksine faydalı olduğunu yeni anlamaya başladı. İnşallah, sütün mayalanmasıyla elde edilen ürünlerin sütten daha faydalı olduğunu öğrenmede de gecikmezler.

Tuz lambası, tuz odası, mağara tedavisi gibi yöntemlerin etkili olduğunu gösteren yeterli bilimsel veri yoktur. Bunların, astım ve KOAH’ lara bırakın iyi gelmesini, bazı hastaları büsbütün kötüleştirmesi de mümkündür. Bu yöntemleri mucize gibi sunanlar ya bilgisiz ya da başka hesap peşinde olanlardır.

Trans yağlar laboratuarda doğmuştur. Trans yağlar yiyeceklerin sonsuza kadar bozulmamasını sağlar. Trans yağlar topluma “tereyağının “iyisi” ve asla “bozulmayanı” olarak sunulmuştur. FDA, seneler sonra bunların tüketimini yasaklamıştır. Trans yağlar gıda mühendislerinin yarattığı bir canavardır: Enflamasyonu artırır, metabolizmayı yavaşlatır ve kilo aldırır.

Cleveland Kliniği tarafından öğlen yemeği için “tavsiye edilmeyen” beş yiyecek şunlar: BİR: Pizza İKİ: Hamburger ve patates kızartması ÜÇ: Salamlı sandviç DÖRT: Sosis (hot dog) BEŞ: Tavuk kızartması Gelelim neticeye Cleveland Mlevaland falan anlamam… Bu yiyecekleri sadece öğle değil hiçbir zaman yememek lazım.