Hazır gıdalara kıvam veren ve raf ömürlerini uzatan emulgatörler adıyla bilinen katkı maddelerinin bağırsak mikrobiyotasını etkileyerek metabolik sendrom ve iltihabi bağırsak hastalıklarına yol açabilecekleri belirlendi. Ey hazır gıda endüstrisi, “işlenmiş, ambalajlanmış yiyecek ve içeceklerin zerresini bile istemiyoruz”. Mikropsuz, hijyenik, ambalajlanmış ürünleriniz sizin olsun!

Expert Review of Clinical Pharmacology’ de yayınlanan makalede bilimsel delilleri sunularak, statinlerin koroner arterlerdeki kalsifikasyonun sebebi olabileceği ve bir mitokondri zehiri etkisi gösterebileceği iddia ediliyor. Statinlerin etki mekanizmasını bilerek bu sınıf ilaçları hastalarına yazan doktorlara “üstün cesaret madalyası” verilmesi gerekir.

Alerji gelişme riski yüksek olan bebeklere hayatlarının ilk aylarından itibaren düzenli olarak fıstık verilmesinin fıstık alerjisi görülme riskini %80’ den fazla azalttığı bildirildi. Alerjik hastalıklar büyük ölçüde “tabii hayat şartlarından uzaklaşıldığı” için ortaya çıkıyor. Bunların önlenmesinde temel prensip de “Hadi gelin, köyümüze geri dönelim” olmalıdır.

Alerjik hastalıkların, bulaşıkların elde yıkandığı evlerde büyüyen çocuklarda %23, buna karşılık bulaşık makinesinin kullanıldığı evlerde ise %38 olduğu belirlendi. Fermente yiyecekleri daha fazla tüketen çocuklarda riskin daha da azaldığı görüldü. Hey siz, hijyen çılgını anneler, bırakın çocuğunuz mikroplarla büyüsün!

Parkinson’ u önleyeceği iddia edilen kolesterol ilaçlarının (statinler) bu hastalığın riskini artırabileceği, yüksek kolesterolün ise hastalığın ortaya çıkmasını engelleyebileceği bildirildi. Statinler, anti-enflamatuar etkileri için de pompalanmaya çalışılıyor ama bunların etki mekanizmasını bilip de bu ilacı yazmak aklı başında bir doktorun yapacağı bir iş değil.