TIP ARTIK SADECE TIP DEĞİL
Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
İki gündür sadece homozigot ailesel hiperkolesterolemide (AHK) uygulanmak üzere çıkarılan ve etken maddesi lomitapide olan Juxtapid isimli ilaçtan bahsediyorum.
Genetik bir hastalık olan AHK’ da sorun kanda kolesterol yüksekliği değil, bu kişilerin çok erken yaşlarda kalp-damar hastalıklarının kalp krizi, felç gibi komplikasyonlarıyla karşılaşmaları ve bu yüzden ‘ölmeleri’ dir.
Bu hastalığın tedavisinde kullanılan bir ilaçtan da esas beklenen bu komplikasyonları ve ölümleri önlemesi olmalıdır; kolesterol değerlerinin hiçbir manası yoktur.
Juxtapid ne kadar etkili?
Senelik tedavi maliyeti 300 bin doları bulan ve muhtemelen senelerce kullanılması icap eden ilacın prospektüsünde iki çarpıcı uyarıyla karşılaşıyorsunuz:
BİR: İlacın kalp-damar hastalıkları morbidite ve mortalitesine etkisi belli değildir!
Bu, bu hastalar ‘kanda düşük LDL kolesterolle gene kalp krizi veya felç geçirecek ve gene ölecekler’ demektir.
İKİ: İlaç sadece 18 yaş üzerindeki hastalarda denenmiştir; daha küçük olanlardaki etki ve emniyeti bilinmiyor!
Oysa ateroskleroz, çocukluk çağında başlar. Bu ve bunun komplikasyonları da ancak çocukluk çağında tedavi edilerek önlenebilir. 18 yaşından yani iş işten geçtikten sonra başlanan tedavilerden fazla bir fayda beklenemez.
Juxtapid emniyetli mi?
Henüz 29 hastada denenen ilacın, kullananların yüzde 93’ ünde ishal, bulantı, kusma, karın ağrısı, şişkinlik ve hazımsızlık gibi aksi tesirlere yol açtığı biliniyor.
Bunlar içinde en önemlisi karaciğer yağlanması ve enzim yükselmeleri.
Lomitapide daha önce yüksek kolesterol tedavisinde denenmiş fakat karaciğere olan yan etkileri sebebiyle terk edilmişti.
Eğer hastalar yaşarlarsa uzun vadede başlarına gelebilecekler ise belli değil.
Yeni ilaçlarla ekonomistler daha çok ilgileniyor
Yeni ilaçlarla ekonomistler tıp âlemi kadar belki onlardan daha çok ilgileniyor.
Lomitapide’ nin Amerikan medyasında tıpla ilgili sitelerden ziyade finans sitelerine haber olması bunun en güzel delili.
Mesela Forbes’ te yer alan haber ve şu bilgiler çok dikkat çekici (1):
“USA’da bu ilaç için 400 kadar hasta olduğu düşünülüyor ama nadir hastalıklar için ilaç üretenler geçmişte, doktorların ve yatırımcıların beklediklerinden daha fazla hasta bulmayı başarmışlardı.
Cowen & Co isimli Yatırım Bankasının analistlerinden N. Bishop geçen hafta yatırımcılara yazdığı bir notta ‘İlacın total pazarını belirlemek için 9 aferez merkezi doktoru ve başka 18 lipit uzmanı ile görüşerek bir araştırma yaptık. Buna göre USA’da 2 bin 400 ile 4 bin arasında teşhis edilmiş AHK hastası var’ diyor”.
Bir başka ilaç daha var
AHK pazarında kavganın çok büyük olacağını şimdiden söylemek mümkün.
Hasta sayısının tüm dünyada bile birkaç binle sınırlı olması yanında Isis ve Sanofi’ nin de benzer etki mekanizmasına sahip Kynamro (etken maddesi: mipomersen) isimli bir ilaçları var.
FDA’ nın Kynamro’ yu 2013 senesi başlarında onaylaması bekleniyor ama Avrupa Birliği İlaç Tavsiye Komitesinin bu ilaca karaciğer hasarı riskinin yüksekliği sebebiyle ruhsat vermediğini hatırlatmak isterim.
Şirketlere bedava tavsiyeler
AHK için ilaç üreten firmalar satışlarını artırmak için pazarlama oyunlarına hastalığın bugün için bilinen en etkili tedavi yöntemi olan erken yaşta karaciğer naklini kötüleyerek başladılar bile.
Sanki ilaçlarının etkinliği ve emniyeti ispatlanmış gibi nakil işleminin ve kullanılması gereken ilaçların risklerini abartıyorlar.
Üstelik de ilacın bir senelik maliyeti bile naklin faturasından çok daha yüksek.
Üreticilere bedava birkaç tavsiyem var:
İşe, domuz gribi salgınında pandemi tarifinin değiştirilmesi gibi AHK’ nın tanımını değiştirerek başlayabilirler.
Kolesterol yüksekliğinin ne kadar tehlikeli bir ‘hastalık’ olduğu kampanyası ile heterozigotlar da hatta kolesterolü yüksek olan herkes pekâlâ tedavi kapsamına alınabilir.
Her ilacın yan etkisi olduğu vurgulanarak AHK ilaçlarının aksi tesirleri mühimsizleştirilebilir.
Gelelim neticeye
BİR: Tıpta hedef laboratuar neticelerinin değil, bir hastalığın önlenmesi veya tedavi edilmesidir.
AHK’ nı kolesterol seviyelerini düşürerek tedavi etmeye kalkmak yoğun bakımdaki hastanın tırnaklarına oje sürmek gibi bir şeydir.
HDL’ yi ilaçlarla artırmanın hiçbir işe yaramadığını sonunda ilaç üreticileri de kabul ettiler; LDL’ yi ilaçlarla düşürmeye çabalamanın faydasızlığını görenlerin sayısı da giderek artıyor.
Zaten AHK’ nın fizyo-patolojisini ‘birazcık’ bilen bu ilaçlara dönüp bakmaz bile.
İKİ: Tıp âlemi şapkasını önüne koyup düşünmek ve tıbbın sadece doktorlara bırakılmayacak kadar ciddi bir iş olduğunu kabul etmek zorunda!
Bunun için de, tıbbi mevzularda (domuz gribi, sezaryen, kürtajda da olduğu gibi) etıbbanın değil Başbakanın görüşleri doğru çıkıyor.
Acı ama gerçek: Tıp artık sadece tıp değil!
ÜÇ: Hay Allah ya, tıbbı unuttuk nerelere daldık gitti:
Homozigot AHK’ nın tek tedavisi vardır; o da karaciğer naklidir!
KAYNAK
http://www.forbes.com/…/aegerion-cholesterol-drug-approved…/
***
EK 1 (15.11.2025): ÖZCAN YÜCEL
Olgu sunumu.
-50 yaşında kadın hasta.
-Hiç bir somut sorunu yok. Tamamen sağlıklı. İş kadını.
-Sigara içmiyor, beslenmesi düşük karbonhidratlı. Spor yapmıyor.
-22 yaşında Total Kolesterol 400,
LDL 300’ün üzerinde saptanmış. Ailevi hiperkolesterolemi (FH) tanısı konulmuş.
-O tarihten bu yana kolesterol ilacı kullanması gerektiği ısrarla söylenmiş. ‘Ölürsün’ felan demişler. Bu laflar yüzünden de doktora gitmekten nefret ediyor!!
-Hasta çeşitli defalar kısa süreli kolesterol düşürücü statin kullanmış. Ancak ilaç yan etkilerinden dolayı çok kısa sürede ilacı kesmiş. Çok uzun yıllardır hiç bir ilaç kullanmıyor.
-Bana geldi ne yapacağız hocam diye?
-Son kan tablosuna baktım;
Total kolesterol 394
LDL 282
HDL 66
Trigliserid 91
Glikoz 96
HbA1c 4.9
Tansiyon 123/80
BT Anjio—> CAC skoru=0
Homosistein normal sınırlarda
Hasta: nasıl durum?
Ben: 50 yıldır kolesterolün yüksek, sıfır ilaç, TG/HDL: 1.3, diyabetin yok, tansiyonun yok, kilon ideal, sigara içmiyorsun, beslenmeni beğeniyorum ve CAC skorun=0. Daha ne istiyorsun?
Hasta: ne zaman bir daha görüşeceğiz?
Ben: 50 yaşını geçtiniz artık. 3-5 yıl aralığında testleri tekrarlarız. Düşük karbonhidratlı beslenmeye devam!!
Hasta: Bir takviye alayım mı?
Ben: Natokinase akıllıca olabilir.
Heterozigot Ailevi hiperkolesterolemili (FH) hastalarının 1000’den fazla genetik alt çeşidi vardır. Çok büyük bir kısmı tamamen sağlıklıdır. Hatta 70-80 yaş aralığına ulaşma olasılığı normal popülasyona kıyasla daha fazladır. FH hastalarında damarın kolesterolle tıkanmasından çok pıhtılaşmaya hafif bir eğilim vardır. Kolesterol düşürücü stratejilerden çok pıhtı önleyici stratejiler daha akıllıcadır.
Kaynak: https://x.com/drozcanyucel/status/1989185168863633528?s=20
***
EK 2 (15.11.2025): ÖZCAN YÜCEL
Madem Almanya’da hekimsiniz şöyle yanıt vereyim. Bakınız Almanya’da yapılan bir çalışmada kolesterol düşürücü ‘statin’ başlanan kişlerin %80’inim 36 ay içerisinde ilacı şu ya da bu şekilde bıraktığı ortaya çıktı. İlacı sürekli kullanmaya ‘persistance’ diyoruz. Yani statin persistance’ı çok düşük. FH hastaları maalesefki ömür boyu statin kullanımına zorlanıyorlar. Bakınız ben 25 yıllık kardiyoloğum 25 yıldır kesintisiz statin kullananı daha görmedim. Ayrıca başka bir sorun var. FH hastalarının çoğu genç ve oldukça sağlı bireyler. Bu hastalara hiç bir seçenek bırakmadan al şu ilacı git deniyor. Bakınız Norveç’te 4200 FH hastası ortalama 9 yıl takip edilmiş ve aynı demografik özellikli 4200 sağlıklı bireylere göre tüm sebeplere bağlı ölüm oranları aynı!!!! Kılavuzlarda benim uyguladığım yöntem yok. Ancak ilaç kullanmak istemeyen sağlıklı gencecik insanlar var. Eğer CAC skoru yüksekse bu kişiyi statine ikna etmek zaten çok zor değildir. Ancak CAC skoru 0 (sıfır) ise bu insanlar boş yere ilaca zorlanıyor. Siz de biliyorsunuz ki kılavuzları hazırlayan komisyonlar statin firmalarının avucunun içinde. Bizim gibi garipleri oralara çağırıp da dinlemezler. Almanya’da doğdum büyüdüm. 2. vatanıma selam söyle..
Kaynak: https://x.com/drozcanyucel/status/1989550276768932186?s=20
***














