STATİNLERİ MUCİZE İLAÇLAR DİYE SUNMAK ASRIMIZIN EN BÜYÜK YALANIDIR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
canan efendigil

Prof. Dr. Canan Karatay’ ın yazısı:

İlaç firmalarının yaptırdığı çalışmaları bilimsel diye açıklamak gaflet ve de delaletten başka bir şey değildir.

Hekimlere “bilimseldir” diye servis edilen, sonuçların hepsi ilaç firmalarının oynattığı, manipüle ettiği, sonuçlar ve de grafiklerdir!!!!

İngilizler derki: “Sayılara rakamlara işkence ederseniz onlar da sizin istediğiniz her şeyi tabii ki söylerler!”

İlaç firmalarının hazırlattığı kılavuzlar da, kalp hastalıklarını öngörecek risk tabloları da, hepsi daha çok insanlara, çocuklara dâhil ilaç satabilmek amacı ve hedefiyle hazırlanmıştır.

Bağımsız, bilim insanlarının bu konuda yapılmış, yayınlanmış binlerce sayfa bilimsel araştırmaları ve de kitapları bulunmaktadır:

Yalnız anti-enflamatuar olduğu, biz kardiyologlar tarafından da senelerden beri bilinmekte ve de kabul edilmekte olan statinleri mucize ilaçlarlarmış gibi sunulması yüz yılımızın en büyük yalanıdır!

İnsanları ‘Almazsan ölürsün, bırakırsan ölürsün!‘ diye korkutarak reçete yazmak hekimlik değildir. Hekimlik mesleğine de en büyük hakarettir.

Statinleri, reçete eden hekimlerin, bu ilaçların bilinen yan etkilerinin, üreten firmalar tarafından saklandığını, gizlendiğini bilmeler gerekir. Hekimlerim bu konuları sorgulamaları zamanı gelmiştir ve de geçmiştir.

Hitlerin propaganda bakanı Goebler ‘Öylesine büyük bir yalan uydurun ki, kimse itiraz edemesin’ demiştir ve de milyonlar bu şekilde gaz odalarına gönderilmiştir!

Yaşadığımız devirde de, ‘Herkes statinlerin çok faydalı olduğunu söylüyor, siz nasıl kabul etmezsiniz?’ diyorlar.

Ne kadar komik değil mi?

Bilimde dogma olmaz, bilimde ya da hasta tedavisinde, kimseyi ilaç firmalarının belirlediği rakamlara göre tedavi edemezsiniz! Ayıptır ve de günahtır!

İnsan ve de ateroskleroz, öyle bir tek 2-3 rakama göre mi tedavi edilecek.

İnsan vücudu okyanus gibidir, binlerce, on binlerce bileşeni, enzimi, hormonu, histo-biokimyasal, değişikleri süreli bir şekilde değişen canlı yaşaya bir organizmadır!

Aterosklerozun ve de insan organizmasındaki bu bileşenlerin, enzimlerin, hormonların, örneğin hâlâkeşfedilmekte olan prostaglandinlerin, ne olduğunu nasıl çalıştığını, birbirleriyle nasıl etkileştiğini, burada beyin ve de ruhsal etkende var tabii, siz bir tek kolesterolü düşürmek için uğraşamazsınız!

Bu denli boş, bir hedef olamaz.

Üstüne üstlük bilimsel bile değil, çünkü kolesterol düşüklüğü ya da kolesterol düşük olan insanların yarısı yani % 50’si de kalp krizi ve felç geçirmekte…

Bu kişilerde peki damarlar neden tıkanmış oluyor? İlaç firmaları, ya da onların ağzındın dilinden konuşan hekimler lütfen bana açıklayabilirler mi?

KISADAN HİSSE VE SONUÇ:

1. İnsan organizması, bir tek kolesterol molekülü ile uğraşılacak şekilde basite indirgenemez.

2. FDA: Kalp hastalığına sebep olanlar şekerler ve de TRANSYAĞLARDIR diye 8.Kasım. 2013 tarihinde yayın yapmıştır.

3. FDA statin kutularına şeker hastalığı yapar, unutkanlık yapar uyarılarının konulmasını 2012 Şubat ayında, neredeyse 2 yıl olacak, zorunlu kılmıştır.

4. Statinlerin yüzlerce yan etkileri bağımsız bilim insanları tarafından senelerden beri yayınlanmaktadır,

5. Statinlerin insanlara zarar vermediğini söylemek BİLİMSELLİKTEN uzaktır, bilimsel değildir.

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. Yavuz Eryılmaz dedi ki:

    Sayın Canan Hoca, Haseki tedavi kliniği 16. Serviste çalışırken benim kıdemlimdi ve tedavi kliniğinin göz bebeği asistanıydı. Onun ileride mükemmel bir hoca olacağı daha talebeliğinde bile belliydi.
    Firma destekli çalışmalara geldiğimizde: sanırım 2004 veya 2005 yılında bu konuda bir İngiliz tıbbi dergisinde konu ile ilgili ilginç makale yayınlandı. Eski bilgisayarımın hard diskini taramam gerekiyor.
    Bu makalede, 102 tane çok ciddi çalışma inceleniyor. Firma destekli olan 58 makale firmanın istediği gibi sonuçlar çıkıyor, bağımsız başlayıp da ödenek yetersizliğinde çalışmanın belirli bir aşamasında firmadan destek istemek zorunda kalanların makalelerinde önceleri firmanın istediği sonuçlara doğru gidilememesine rağmen firma desteğe başlayınca sonuçlar firmanın istediği şekilde çıkıyor. Tamamen bağımsız çalışılan 15 makalede ise firmanın tam aksi sonuçlar ortaya çıkıyor. İsteyenlere bu makaleyi biraz uğraşmakla beraber bulabilirim.
    Sonuç olarak, hiçbir şarap üreticisi benim şarabım sirkedir demez ve en azından benim şarabım “Petrus” şarabından bile daha iyidir der. Yayınlanan firma destekli çalışmalara veya konferanslarda firmaların para desteği almış konuşmacıların yaptıkları sunumlara bir bakınız , neredeyse bu ilacı kullananlar ölümsüz olacaklardır demedikleri kalıyor. İşte buna en iyi örnek 2012 yılının son baharında sözüm ona bir bilimsel toplantıda genç prof. meslektaşım ; daha tam tanısı konulmadan diyabet adayı olarak şüphelendiğiniz her hastaya “pioglitazon” tedavisine başlayınız diyebilecek kadar olayı ileri götürebilmişti.
    Evet, sayın Canan Hocanın dediği gibi kılavuzlar Amerikan hukuk sisteminde hekimi koruyan bir koruyucu kalkanıdır. Her şey kılavuzlara bağlı olsa o zaman bizler niye bunca ağır bir eğitimden geçtik.? Git bir eczaneye,yakınmanı söyle eczacı kalfası ilgili kılavuza bakarak sana ilaçlarını versin.. Olacak iş değil. Yayınlanan kılavuzlar, sadece hekime bir tedavi kararı verirken sayın Ahmet Rasim Hocanın dediği gibi; herhangi bir alanda ve konuda bilgi verir, yol yöntem gösterir fakat bunlara mutlaka uyulması icap etmez.

Siz de yorumunuzu paylaşın: