DOKUNMAYIN BENİM KOLESTEROLÜME

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
atrial f

Atrial fibrilasyon çok sık görülen ritim bozukluklarından biridir. Bu ani olarak ölümlere yol açan bir bozukluk olmamakla beraber kalp atışları düzensiz ve çoğu zaman da hızlıdır (100-175 arası) ve damarlara yeteri kadar kan pompalanamaz.

Atrial fibrilasyon olan hastalarda çarpıntı, tansiyon düşüklüğü, hâlsizlik, baş dönmesi, sersemlik, nefes darlığı, göğüs ağrısı gibi şikâyetler olur. Bazı hastalar ise hiçbir şey hissetmeyebilirler.

Yaşlılarda, kalp, yüksek tansiyon ve tiroit hastalarında daha sık rastlanır; ailesel de olabilir.

Atrial fibrilasyonun en önemli komplikasyonları kalp odacıklarında oluşan pıhtının beyin damarlarını tıkayarak felçlere ve kalp yetersizliğine yol açması ve bunlara bağlı ölümlerdir.

Bu yazımda atrial fibrilasyonla ilgili iki yeni araştırmadan bahsedeceğim.

cholesterol atrial fibrillation ile ilgili görsel sonucu

Araştırma 20 seneye yakın sürdü

13.959 kişi üzerinde yapılan ve kısa adı ARIC olan araştırmada atrial fibrilasyon gelişimi ile kanın total kolesterol, LDL-kolesterol (nam-ı diğer kötü kolesterol), HDL-kolesterol (iyi kolesterol takma adıyla da tanınır) ve trigliserit seviyeleri arasında bir ilişki olup olmadığı incelendi (1).

Araştırmanın başladığı 1987-89 senelerinde ve sonraki üç muayenede katılanların tümünün açlık total kolesterol, LDL-kolesterol, HDL-kolesterol ve trigliserit seviyeleri ölçüldü.

2007 senesi sonlarına kadar ortalama olarak 18.7 sene takip edilen bu kişilerin 1.433’ ünde atrial fibrilasyon geliştiği belirlendi.

Bu kişilerin önceki senelerde ölçülen kan yağları değerlerine bakıldığında şu sonuçlara varıldı:

BİR: LDL-kolesterol ve total kolesterol yüksek olanlarda atrial fibrilasyon görülme ihtimali daha düşük bulundu.

İKİ: İyi kolesterol yani HDL-kolesterol, trigliserit yüksekliği ve statin sınıfı kolesterol ilaç kullanımıyla atrial fibrilasyon arasında bir ilişki bulunamadı.

Statinler atrial fibrilasyonu da önlemiyor

İkinci çalışmada ise daha çok kalp cerrahisi veya kalp ritim bozukluğu tedavisi geçirmiş olan hastalar üzerinde yapılan kısa süreli bazı araştırmalarda statinlerin atrial fibrilasyonu önlediğine dair bulgular olmakla beraber uzun süreli araştırmalarda statinlerin böyle bir etkilerinin olmadığı ortaya çıktı (2).

Rahimi ve arkadaşları tarafından yapılan ve BMJ’ de yayınlanan meta-analiz özetle şöyle:

4.414 hastadan oluşan 13 kısa süreli çalışmaya göre statinlerin atrial fibrilasyonu yüzde 39 oranında önlediği ortaya çıkıyor ama çalışmalar arasında önemli derecede heterojenlik var.

Buna karşılık 105.791 hastadan oluşan daha uzun süreli 22 çalışma incelendiğinde statinlerin atrial fibrilasyonu önlemediği görülüyor.

28.964 hastadan oluşan ve daha yoğun statin kullanılmış olan 7 çalışmada da statinlerin etkisiz olduğu anlaşılıyor.

Meta-analizi yapan uzmanlar atrial fibrilasyonun önlenmesinde kolesterol düşürücü ilaç kullanmak için yeterli bilimsel veri olmadığını söylüyorlar.

Gelelim neticeye

Bu iki araştırmadan çıkarılacak sonuçlar şunlar:

BİR: Total ve LDL-kolesterolleri yüksek olan kişilerde atrial fibrilasyona daha seyrek rastlanıyor.

İKİ: Kolesterol ilacı kullanmak atrial fibrilasyonu engellemiyor.

ÜÇ: Böyle olunca da kılavuzlara sıkı sıkıya bağlı etibbaya “Dokunmayın benim kolesterolüme!”  diye seslenmek istiyorum.

KAYNAK

http://circep.ahajournals.org/content/early/2012/01/06/CIRCEP.111.966804.abstract

http://www.bmj.com//node/348219

Yazı için 6 yorum yapılmış:

  1. Mahmut YILMAZ dedi ki:

    Sayın Hocam, hiçbir kardiyolog veya dahiliye uzmanını atrial fibrilasyonu önlemek amacıyla statin kullanmaz.. Yüzlerce statin çalışması arasından alakasız iki çalışmayı alıp sanki bu endikasyonla kullanılıyormuşcasına savınızı desteklemeye çalışmakla biraz belden aşağı vurmuşsunuz..
    Saygılarımla..

  2. Misafir13 Ocak 2012 Cuma 18:39

    hocam iyi ki varsınız, verdiğiniz bilgilerle bizlere ışık tutuyorsunuz. yazılarınızı zevkle okuyorum. bence ülkemizin sizin gibi doktorlardan faydalanmasının en iyi yolu, sağlık bakanlığına bağlı bir danışma kurulu kurulması, bu kurul üyelerinin hassasiyetle seçilmesi ve diğer doktorlar için de cazip olması için yeterli maddi, manevi imkanların sağlanması olacaktır.

  3. Misafir13 Ocak 2012 Cuma 15:14

    sayın hocam boş konuşacağınıza bilimsel bir araştırma yaptıysanız sonucunu yayınlayın. yoksa başkalarının yaptığı tek bir çalışma yerine uygulama kılavuzlarında çok sayıda araştırmaya dayalı verilere itimat ediniz. halk sağlığıyla oynayan popüler olma heveslisi tiplerden olmayınız.

  4. Misafir14 Ocak 2012 Cumartesi 20:04

    helal size hocam.. bir karınca gibi arı gibi araştırıyor yazıyorsunuz… şu soğuk buzlu günde size üşümek pahasına şapkamı çıkarıyorum…

  5. Mahmut YILMAZ dedi ki:

    İşte sonuç budur.. Her konuya hakim olduğu gibi bu konuya da hakim yurdum insanı size şapka çıkarır siz de o şapkadan tavşan..
    Ve hatta sizinle gurur bile duyarlar..

  6. AHMET güler dedi ki:

    Hocam Sizlere teşekkür ediyorum..Yıllarca ”HİÇ BİR DOKTOR” Sorduğum zaman kolesterol ile Trigliserid arasındaki farkı gerçek ”KÖK SEBEP-SONUÇ ”ilişkisi bazında cevaplayamadı..Buradan da bu işte bir bit yeniği olduğunu anlamıştım ama benim işim Doktorluk değil ama en az o kadar önemli bir sahada eğitmenlik yapıyorum.Ama Canan Karatay ve sizin tesbitlerinizi ve ilgili yurtdışı birçok kaynağı okuduktan sonra halâ kolesterol vagonunda direnen Doktorları iki guruba ayırmak istiyorum
    1) Tröstlerin TETİKÇİLERİ
    2) Konuştuğu sözü analiz edemeyecek kadar yetersiz-Aptal doktorlar..
    İyi ki varsınız Allah sizden eazı olsun…Bir yıldır sizin dediklerinize göre hayat tarzımı değiştirdim…ne kolesterol ne de hastalık kaldı…

Siz de yorumunuzu paylaşın: