HASTALIKLARIN ANASI KOLESTEROL HAPI
Star gazetesinde İnci Döndaş’ ın röportajı:
Kolesterolün hastalık olmadığını, dolayısıyla ilaçla tedavi edilmesinin gereksiz olduğunu her fırsatta dile getiren Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, şimdi de kitap yazdı. Küçükusta, Büyük Kolesterol Yalanları adlı kitapta diyabetten MS’e, Parkinson’dan katarakta kadar pek çok hastalığa kolesterol ilaçlarının neden olduğunu söylüyor. Bu hastalıkların nedenini merak ediyorsanız Küçükusta şu yanıtı veriyor: “Yanlış beslenme ve hareketsizlik. Esas yapılması gereken, bir hastalığı önlemek. Evinizin önündeki bataklıkta bulunan sinek sizi gelip sokuyorsa sinekleri öldürmekle bu işin sonu gelmez, önemli olan bataklığı kurutmak.”
– Son birkaç yıldır kolesterolün bir hastalık olmadığını gerek basın toplantısı yaparak gerek televizyon programına katılarak gerekse pek çok röportaj vererek anlatıyorsunuz. Yeterince anlaşılmadı mı bir de kitabını yazdınız?
Katıldığım TV programlarını herkesin izlemesi, röportajlarımı herkesin okuması mümkün değil. Bilgilerin insanların elinde derli toplu olması için bunların kaynaklarını da belirterek kitap hazırladım ki bunu hekimlerimiz de okuyup istifade etsin.
– Size yönelik çok eleştiri de var. Hastaları yanlış yönlendirdiğiniz ve onların, tedavilerini bıraktığı söyleniyor.
Bu söylediğim şeyler benim düşüncelerim değil. Benim iddia ettiklerimin hepsi bilimsel araştırmalara dayanıyor, kaynakları kitapta tek tek var. Dünyada kalp hastalıklarını kolesterol üzerinden tedavi etmenin yanlış olduğu belirtiliyor. Esas mesele sağlıksız beslenmek, yeteri kadar hareket etmemek, sigara-alkol kullanmak ve stresli hayat. Kitapta, kalp hastalıklarına yakalanmamanın formülünün ilaç kullanmak değil sağlıklı gıdalar yemek, spor yapmak olduğunu anlatıyorum. 50-60 yıl öncesine dönecek olursak… Kolesterol diye bir şey yoktu. Margarin, bitkisel yağlar da. İnsanlar yumurta, tereyağı ve kuyruk yağı gibi hayvansal gıdalar yiyordu. O yıllarda kalp hastalıkları nadir görülüyordu. İnsanlara kolesterolü yüksek diye bir takım ilaçlar aldırmaya başladılar. Kalp hastalıklarının azalması beklenirken tam tersi oldu, son 20-30 yılda arttı.
ANNE SÜTÜNDE BİLE VAR
– Burada hemen bir parantez açalım. 50-60 yıl önceki kuyruk yağıyla şimdiki kuyruk yağı aynı mı?
Tereyağı, kuyruk yağı, peynir, yumurta ve kaymak fabrikada değil, tabi ortamda yetiştirilen hayvanların ürünleri olmalı. Marketlerden satın alınan, üzerinde ‘tereyağı’ yazanlar tereyağı değil. Onu kastetmiyoruz. Türkiye’de son 10 yılda diyabet hastalığı yüzde 100 arttı. Bunun nedeni yanlış beslenmek. Siz bir uzmanın ‘İşlenmiş gıda, un, margarin, şeker yemeyin’ dediğini duydunuz mu? Mesela bizim Kardiyoloji Derneği bir margarin firmasıyla anlaşma imzalamıştı. Olacak şey mi bu?
– Kolesterol ilaçlarının şeker hastası yaptığını söylüyorsunuz.
İlaç vücuda yabancı madde, yan etkisi de var. Kolesterol ilaçlarının hem yan etkisinin olmadığı hem de çok etkili olduğu söyleniyordu. İstatistiklerde birtakım oyunlar yapılıyordu. İlacın, tüm dünyada milyonlarca insan tarafından 20-25 yıl kullanıldıktan sonra, iki sene önce prospektüsüne şeker hastalığına neden olabilir, hafıza bozukluğu yapabilir uyarısı konulması mecbur kılındı. Günümüzde şeker hastalığı artıyor diyoruz ya… Bunun pek çok nedeni var ama onlar arasında kolesterol ilacı aldıkları için şeker hastası olanları da unutmamak lazım.
– Kitapta MS hastalığının nedeninin kolesterol hapı olabileceğini de iddia ediyorsunuz.
Alzheimer, Parkinson gibi hastalıkların adını eskiden doktorlar bilirdi, bugün ise bilmeyen kalmadı. Beyin dokusunun büyük kısmı kolesterolden yapılır. Bebeklerin anne sütü içmesini öneriyoruz ya, anne sütünün içinde yüksek miktarda kolesterol var. Beyin, kolesterol açısından çok hassas. Beyin dokusunun kolesterol ilaçlarından etkilenmemesi mümkün değil. İşte bu hastalıkların ortaya çıkmasında ilaçların önemli bir rolü olabilir.
– Bu ilaçların katarkt riskini de artırdığından bahsediyorsunuz.
Katarakt genelde yaşlılarda görülen bir hastalık. Bunun artmasında başka faktörler de var ama bunlardan biri kolesterol hapları. Araştırmalar gösteriyor ki kolesterol ilacı alanlarda daha fazla görülüyor. Mesela kas hastalıklarına neden oluyor. Çünkü kolesterol ilaçları, hücre içindeki Q10 yapımını bozuyor.
– Hastalar ilaç içmesin mi?
Alınmasın demiyorum. Yazdığım kitap reçete değil, tamamen insanları bilgilendirmek amacıyla kaleme aldım. Sonuçta tedaviye doktor karar verir. Ben bilgilendirme amacıyla kaleme aldım.
– Kolesterolün hastalık olmadığını kamuoyuna anlatan birkaç doktordan birisiniz. İnsanları bu bilgiye nasıl inandıracaksınız?
İsteyen inanır, isteyen inanmaz. Bunları kafamızda düşünüp roman gibi yazmıyoruz. Kitabı çıkarmaktaki temel amacım konuştuğumuz zaman söylemesi zor olan araştırmaları nereden aldığımızı aktarmak.
DOKTROLARIN DEDİĞİNİ YAPIN, YAPTIĞINI YAPMAYIN
– Kitabınızı kısa bir süre önce kanserden kaybettiğimiz Prof. Dr. Ahmet Aydın’a adamışsınız. Bu kadar çok sağlıklı yaşama öneresi veren bir kişinin kanserden hayatını kaybetmesi insanı düşündürüyor. Sizin arkadaşınızdı, ne söylemek istersiniz?
Ahmet Aydın benim arkadaşımdı ama hastalığının ayrıntıları hakkında hiçbir bilgiye sahip değildim. Kanser olduğunu ben de duydum ama kendisiyle bu konuda hiç konuşmadık. İstemiyordu konuşulmasını. Dolayısıyla bir yorum yapmam mümkün değil ama şunu söyleyebilirim. Sağlıklı yaşamın icaplarını yüzde 100 yerine getirseniz de sizin birtakım hastalıklara erken yaşta yakalanmanız ve o yüzden ölmeniz mümkün. Sonuçta yeni dünyaya gelmiş bebek bile kanser oluyor! Ahmet Aydın’ın nasıl yaşadığını bilmiyorum. Bir de şöyle birşey var: Doktorların dediğini yapın, yaptığını yapmayın.
– Tehdit alıyor musunuz?
Tehditten ziyade şöyle bir durum var. Ben kalp hastalıkları uzmanı değilim, göğüs hastalıkları uzmanıyım. Yani akciğer hastalıkları… Bizim eğitimimizde kolesterol kelimesi geçmiyordur belki ama yazdığım kitabın temeli anatomi, fizyoloji, farmakoloji, patoloji, immunoloji, fizyopatoloji gibi temel tıp bilgisine dayanıyor. Bir olayı değerlendirmek için temel tıp bilgilerine bakmak lazım. Dolayısıyla bunu yazmak için kardiyolog olmak gerekmez, temel tıp bilgilerine müracaat etmek yeterli.
Benim her gün TV’ye çıkmam lazım
– Sağlık Bakanlığı tarafından medyatik uzmanlara ekran sertifikasının getirileceği yönünde bir açıklama yapıldı. Ne düşünüyorsunuz?
O zaman bizim gibi insanlara doğruları söyleyen, insanların sağlıklı olmasından başka herhangi bir çıkar peşinde koşmayan kişilerin her gün televizyonda konuşması lazım gelir diye düşünüyorum. İnsanlara fahri profesör unvanı veriliyor ya bu sertifikanın bize fahri olarak altın çerçeve içinde verilmesi gerekir. Kendim adıma konuştuğumda böyle olduğunu düşünüyorum.
Kaynak: http://haber.star.com.tr/pazar/hastaliklarin-anasi-kolesterol-hapi/haber-1023886