İLAÇ HUKUKU VE İLACIN TANIMI

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Prof. Dr. Hakan Hakeri‘ nin yazısı:

Tıp alanında kullanılan tüm ürünleri ifade etmek üzere, üst kavram olarak “tıbbi ürün” kavramı kullanılabilir. Bunun içinde ilaçlar, medikal malzemeler ve tıp ile ilgili bütün ürünler sayılabilir.

İlaç hukuku ise tıp alanında kullanılan tüm ürünlerin değil, ilaçların hukukudur. Bu kapsamda “ilaç hukuku” denilince, ilaçla bağlantılı tüm hukuki konu ve sorunların ele alındığı hukuk alanı anlaşılır. Böyle olunca, ilaç hukukunun ilk problemi ilacın tanımını yapmaktır. Bu suretle, ilaç hukukunun da kapsamı çizilmiş olur. Ayrıca, ilacın ne olduğunun belirlenmesi başka yönlerden de önem taşımaktadır. Ceza hukuku, idare hukuku ve rekabet hukukunu ilgilendiren yönü olan bu tanımın çok esaslı sonuçları bulunmaktadır. Özellikle gıdalarla ayrımı bakımından bu tanım pratikte çok farklı sonuçlara yol açabilmektedir.

Öğretide konuya ilişkin çok sayıda tanım yapılmaktadır. Kanımca aşağıdaki tanım uygun olacaktır:

İnsanlarla ilgili tıbbi bir amaçla (tedavi, teşhis, korunma vs.) uygulanan ve kimyasal bir işleme tabi tutulmuş maddeler ilaçtır.

Böylece, tarım ve hayvanlarla ilgili ilaçlar konumuz dışında kalmaktadır. Keza tıbbi bir amaca yönelik olmayan kimyasal işleme tabi tutulmuş maddeler ilaç değildir. Bu tanıma göre doğrudan doğada bulunan maddeler de ilaç sayılmamaktadır. Dolayısıyla baharatçılarda, aktarlarda sunulan ve direkt doğada bulunan maddeler, tıbbi bir amacı olsa bile ilaç değildir. Bu nedenle, endikasyon beyan edilse bile, doğal maddeler ilaç sayılmayacaktır. Buna karşılık vitaminler tıbbi bir amaca yönelik olduğu ve kimyasal bir işleme tabi tutulduğundan ilaç sayılmalıdır.

Bu noktada, özellikle bitkisel ürünler ve gıda takviyeleriyle ilaç kavramının nasıl ayırt edileceği önemli bir sorun oluşturmaktadır. Sağlık Bakanlığının ruhsat sürecinden kaçınmak amacıyla, ilaç niteliği bulunan birçok ürün bitkisel ürün veya gıda takviyesi adı altında satışa çıkarılabilmektedir. Bu nedenle, burada yapılması gereken tespit, öncelikle bunların tıbbi bir amaçla uygulanıp uygulanmadığıdır. Bu ürünlerde tıbbi bir endikasyon gösteriliyorsa zaten tıbbi amaç vardır. Bunun dışında, tıbbi amaç taşıdığı şüpheli olan nedenlerle satışa çıkarılan ürünlerin de ayrıca incelenmesi gerekir. Örneğin; zayıflama, cinsel güç artırıcı gibi amaçlar tıbbi amaçlardır. İkinci olarak, bu ürünlerde ilaç molekülü gibi kimyasal maddeler olup olmadığına bakılmalıdır. Tıbbi amacın dışında bir de kimyasal bir işleme tabi tutulmuş bir ürün söz konusuysa, artık bunun ismi bitkisel ürün veya gıda takviyesi olsa ve Sağlık Bakanlığı dışında bir kurumdan izin alınmış olsa bile bunlar artık ilaçtır ve ilaçların tabi olduğu prosedüre tabi olmadığı müddetçe satışa arz edilemezler.

Ayrıntılı bilgi ve atıflar için bkz., Hakeri, Hakan, İlaç Hukuku, Ankara 2015.

Kaynak: http://www.medimagazin.com.tr/authors/hakan-hakeri/tr-ilac-hukuku-ve-ilacin-tanimi-72-64-3972.html

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. faik dedi ki:

    Tük ediciyi koruma hukuku.

    Adaletin/hakın tanımı eksik olunca, hukukta eksik.

    Adalet topal diyorlar, sakat diyorlar, kör sağır dilsiz diyorlar, parası olana diyorlar, yok diyorlar. Adalete tükürüyorlar, ediyorlar.

Siz de yorumunuzu paylaşın: