Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta

WHO’ nun açıklamaları zaman zaman insana “WHOOOO” dedirtiyor.

Hazret, Dünya Kanserle Mücadele günü dolayısıyla yayınladığı erken teşhise dair kılavuzda “kanserden ölümleri” azaltmanın mümkün olduğunu vurguluyor.

Hükumet ve sağlık hizmeti planlamacılarına kanserin erken teşhis ve tedavi edilebilmesi için gereken adımları atma çağrısı yapıyor.

Pes vallahi!

WHOOOO, sana sesleniyorum!

BİR: Kanserlerin yüzde 90′ ı hayat tarzındaki ve çevredeki yanlış ve eksikliklerden kaynaklanır.

İKİ: Kanserin erken teşhisi marifet değildir, önemli olan kanserlerin önlenmesi ve teşhis edildiğinde de hangi kanserlerin nasıl (sitotoksik kemoterapi, radyoterapi, ameliyat, ilaç tedavisi) tedavi edileceğidir.

ÜÇ: Her kanserin teşhis edilmesi veya teşhis edildiğinde de tedavisi gerekmez.

DÖRT: Birçok kanser büyümeden ve hiçbir belirtiye sebep olmadan kalabilir, hatta  gerileyebilir.

BEŞ: Birçok hasta kanserden değil teşhis yöntemleri ve tedavi komplikasyonlarından zarar görür, ölebilir.

ALTI: Aşırı teşhis (overdiagnosis) ve aşırı tedavi (overtreatment) insan sağlığına kanser kadar zararlıdır.

YEDİ: Modern tıp zaten erken teşhis ve tedavi için gerekenleri “kusursuz” yapıyor, senin uyarılarına ihtiyacı yok.

Gelelim neticeye

WHOOOO,  sana kanserin erken teşhisiyle değil önlenmesiyle ilgilenmek yakışır!

***

Deutsche Welle’ nin haberi:

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 4 Şubat Dünya Kanserle Mücadele Günü vesilesiyle Erken Kanser Teşhisi Kılavuzu adını taşıyan bir kılavuz yayınladı. Örgüt, hükümetlere ve sağlık hizmeti planlamacılarına kanserin erken teşhis ve tedavi edilebilmesi için gereken adımları atma çağrısında bulundu.

DSÖ’nün yayınladığı kılavuzda kanserle ilgili güncel veriler de yer aldı. Verilere göre, her yıl yaklaşık 8.8 milyon kişi kanser nedeniyle hayatını kaybediyor. Ayrıca her yıl 14 milyon insanın kansere yakalandığının belirtildiği kılavuzda, bu rakamın giderek artan dünya nüfusu, çevresel riskler ve sağlıksız yaşam tarzı nedeniyle 2030 yılı itibariyle 21 milyona ulaşmasının beklendiği ifade edildi.

EN ÇOK ÖLÜM YOKSUL ÜLKELERDE

Kılavuzdaki veriler ayrıca dünya çapında kanser kaynaklı ölüm vakalarının üçte ikisinin düşük ve orta gelirli ülkelerde gerçekleştiğini ortaya koydu. Bunun paralelinde bu ülkelerin çoğunun yeterli kanser teşhis ve tedavi kapasitesine sahip olmadığı vurgulandı.

Kılavuzda her altı ölüm vakasından birinin tümör ya da başka bir kanser rahatsızlığından kaynaklandığı belirtildi. Erken kanser teşhisinin tedavi ve hayatta kalma şanslarını ciddi oranda artırdığının altını çizen DSÖ, hükümetlere kanser araştırmalarına daha fazla yatırım yapmaları çağrısında bulundu. Buna ek olarak DSÖ, erken tedavinin her halükarda daha düşük maliyet gerektirdiğinin altını çizdi.

“TEDAVİ ŞANSI ARTIRILABİLİR”

DSÖ Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar ve Akıl Sağlığı Direktör Yardımcısı Dr. Oleg Chestnov, “Erken kanser teşhisini güçlendirme amaçlı bir hızlandırılmış hükümet eylemi, küresel sağlık ve kalkınma hedeflerine ulaşmanın anahtarı” dedi.

DSÖ’nün Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar, Engellilik, Şiddet ve Sakatlık Önleme Yönetimi Departmanı’nın yöneticisi Dr. Etienne Krug ise, “Kanser teşhisinin geç aşamalarda konması ve tedavi edilemez olması birçok insanı gereksiz bir acıya ve erken ölüme mahkum ediyor” dedi. “Sağlık hizmeti planlamacıları DSÖ’nün yeni kılavuzunu uygulamaya koymak için gerekli adımları atarak, özellikle göğüs, rahim ağzı ve kalın bağırsak kanseri vakalarında erken teşhisi ve hemen tedaviyi mümkün kılabilirler” diyen Krug, böyle bir uygulamanın daha fazla insanın kanseri yenmesine ve kanser tedavisinin maliyetinin azaltılmasına olanak sağlayacağını da sözlerine ekledi.

Kaynak: http://www.dw.com/tr/dsö-kanserden-ölümleri-azaltmak-mümkün/a-37407262

Siz de yorumunuzu paylaşın: