ZOR GÜNLERDEN GEÇİYORUZ, SAĞLIKTA ŞİDDETİN BİR BAŞKA BOYUTUNU YAŞIYORUZ.
Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
Kalp cerrahı Dr. Bülent Polat’ ın tivit dizisi:
Pandeminin yarattığı, en az onun kadar tehlikeli bir grup. İnfodemi dediğimiz yalan-yanlış bilgileri yayan ve insanları, toplumu terörize eden gruptan bahsediyorum. Şu örneklere bakalım:
BİR: “Bakanlığın tedavi için verdiği ilaçlar insanları öldürüyor, açıklayın, kaç insan bu ilaçlar yüzünden öldü?”
Oysa bu ilaçların ölüme ya da ağır bir yan etkiye neden olduklarını gösteren hiçbir çalışma yok, RECOVERY gibi en büyük çalışma dahil.
İKİ: “Hasta sayıları açıklanırken Asemptomatik olan vaka sayıları açıklanmadı, insanlar tehlikeyi farketmediler, bu yüzden pek çok can kaybı yaşandı.”
Hiç ilgisi olmayan bir durum. Bu sayıları hergün açıklayan ABD, İngiltere ve Almanya gibi ülkelerde çok daha fazla ölümler oldu.
ÜÇ: “Bakanlık Çin aşısını getirdi, bu etkisiz ve yetersiz bir aşı, zaten aşılama da çok yavaş gidiyor, kıyıya çıkamıyacağız.”
Oysa bu Sinovac aşısı ağır hastalığı ve ölümleri %100’e yakın oranlarda önleyebilen güvenli bir aşı. Dünyada da aşılama hızında en iyi 6-7.durumdayız.
DÖRT: “Okulları açtılar, 2.dalga başladı, bu yüzden çok ölümler oldu.”
2.dalganın başlaması ile okulların açılmasının hiç ilgisi olmadığı tüm bilim çevrelerinde kabul ediliyor. Mutasyonlar dahil çok farklı dinamikler neden olmuştu bu salgın dalgalanmalarına.
BEŞ: Bu infodemi grubu yalan-yanlış bilgi yaymak için makaleleri, bilimsel çalışmaları bile bazen yanlış tercüme ederek, bazen de bilinçli çarptırarak, deforme ederek yansıttılar.
Son örneğini daha dün yaşadık, bir doktor hanım makalede hiç olmayan bir iddiayı gerçek gibi yazmıştı.
ALTI: Müthiş bir kibir ve tahammülsüzlük örneği göstererek farklı fikirlere, farklı yaklaşımlara saldırganlıkla cevap verdiler. Etraflarına toplanan trol ordusuyla birlikte hakaretler saçmayı marifet saydılar. At gözlüğü takmış birer Amok koşucusuna dönüştüler.
YEDİ: Tıp ahlakına, insanlığı hiç uymayan söylemler sayfalarını süslüyor. Farklı düşünceleri dile getirenlere söylediklerine bakın:
“Siz ölün!”
“Siz ızdırap çekerken arkamı döner kaderlerine terkederim.”
“Sakın elimize düşmeyin.”
“Bunlar hasta olarak geldiklerinde hiç bakmayalım.”
Zor günlerden geçiyoruz, sağlıkta şiddetin bir başka boyutunu yaşıyoruz.
Kaynak: https://twitter.com/drbulentpolat/status/1369008676439269376?s=20
***
NOT: Yukarıdaki yazıda adı geçmeyen doktor hanım Prof. Dr. Elif Dağlı tivitinde “JAMA dergisinde inaktive aşıların mutant virüslere karşı etkili olmadığını ileri süren bir makale yayınlandı” diyor (1).
Tivitde kaynak gösterilen yayın bir araştırma değil bir “yorum makalesidir” ve sadece o iki kişinin görüşünü yansıtır (2).
Bunlardan bilhassa Paul A Offit’ in yorumlarını çok büyük bir titizlikle ele almak gerekir (3).
Bir araştırma yapılmış da inaktif aşılar mutant virüslere karşı etkili bulunmamış gibi sunmak doğru değildir.
Bu makalede inaktif aşılar için kullanılan ifade aynen şu şekildedir: However, vaccines that appear to induce lower levels of NAbs, such as the inactivated vaccines developed in China and India, may be less effective.
Türkçesi: Çin ve Hindistan’da geliştirilen aşılar düşük düzeyde nötralizan antikor oluşturduğu için daha az etkili olabilirler.
Makalede, mRNA aşıları “mükemmel aşılar” olarak gösterilmeye çalışılıyor.
İnaktif aşı ile beraber Johnson & Johnson/Janssen’s, AstraZeneca, Rus “Sputnik V”, Novavax ve Sanofi/GSK aşılarının da etkisiz kalabilecekleri ileri sürülüyor.
Aşı şirketleri arasında çok büyük çekişmelerin olduğu şu pandemi döneminde ispatlanmamış iddiaları “hakikatmiş gibi” sunmayı en azından gaflet olarak değerlendiriyorum.
Durum budur, takdir değerli okuyucularımızındır.
Kaynaklar:
1. https://twitter.com/DrElifDagli/status/1368458967689687041?s=20
2. https://jamanetwork.com/journals/jama/fullarticle/2776039
3. https://www.amazon.com/review/RHHFTEG7NQFOC
***
EK 4 (4.2.2023): BÜLENT POLAT “Sağlıkta şiddet sadece bazı vandalların hekime ve sağlık personeline fiziki saldırısıyla sınırlı değil maalesef. Güya bilim dünyasını temsilen bazı hekim ya da sözde akademisyenlerin topluma dayattıkları yalan-yanlış bilgiler ve oluşturdukları stres de bir sağlıkta şiddet olgusu.”
Kaynak: https://twitter.com/drbulentpolat/status/1621959175814217731?s=20&t=137hZaweJ2yp4v3mA-9lWQ
***
EK 5 (19.9.2023): İngiliz Tabipler Birliği tarafından “üzücü” ve “dehşet verici” olarak tanımlanan yeni bir rapora göre, kadın cerrahların yaklaşık üçte ikisi meslektaşları tarafından cinsel tacize maruz kalıyor ve neredeyse üçte biri bir meslektaşı tarafından cinsel saldırıya uğruyor.
Kaynak: https://academic.oup.com/bjs/advance-article/doi/10.1093/bjs/znad242/7264733?login=false#416313732
Makale: Sexual harassment, sexual assault and rape by colleagues in the surgical workforce, and how women and men are living different realities: observational study using NHS population-derived weights
***
Mükemmel tespitler ve şahane yorumlar. Elleriniz dert görmesin.
Bu doktor hanım makaleyi okumadan böyle bir yorum yaptıysa bu vahim bir durumdur.
Makaleyi okuyup böyle anlamışsa daha da vahimdir.
Makaleyi okuyup bilerek böyle yorum yapmışsa işte bu felakettir.
Tıbba güven bu tür siyaseti tıbba karıştıranlar yüzünden de erozyona uğradı. Bu manüplasyon bir profesöre hiç yakışmıyor.