PEK ÇOK SÖZDE AKADEMİSYEN BU FIRSATLA BÜYÜK BİR DEZENFORMASYONA GİRİŞTİLER

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kasa fişi

Kalp-damar cerrahı Dr. Bülent Polat‘ ın tivit dizisi:

Farkında mısınız, bu pandemi boyunca, son 1,5 yıldır bilimsel çalışmalar nasıl birbirinin tam tersi sonuçlar verdi, nasıl çok kısa sürelerde yanlışlandı. İnsanların kafasının karışmasından öte bilime karşı müthiş bir güvensizlik baş gösterdi, endişeler çok arttı. Şunlara bakalım:

1-Geçen yıl Mart-Nisan aylarında bir aşının bulunmasının en az 2-3 yıl alacağı söylenirken 6 ay içinde pek çok aşı ortaya çıktı. “Zaten teknolojimiz hazırdı, o yüzden hızlıca faz çalışmalarını tamamlayabildik” denilerek bu mucizevi süreç açıklandı.

2-Mutasyon geçirmiş varyant virüslerin %60 daha öldürücü olduğu bildirildi, sonra böyle olmadığı ortaya çıktı. Benzer şekilde, bu varyantların çocukları daha yaygın ve daha ağır hastalandırdığı yayınları yapıldı, sonra “yok, doğru değilmiş” denilerek geri çekildi.

3-Çocuklar süper yayıcı denildi, okullar kapatıldı. Ancak çocukların bulaştırmada rollerinin çok az olduğu saptandı. Aynı şekilde, asemptomatikler asıl hastalığı yayıyorlar safsatası da sonradan düzeltildi. Asemptomatik kişilerin bulaştırmada çok az etkili olduğu görüldü.

4-Aşıların faz 3 çalışmaları sonunda 1. ve 2. doz arasında en ideal süre 21 gün olarak yayınlandı. Ancak İngiltere başta olmak üzere bir kaç ülke 3 ay aralıklarla uyguladılar, daha iyi sonuç bildirdiler. Bilim insanları arasında uzun süren ciddi fikir ayrılıkları olmuştu.

5-Daha 2 hafta öncesine kadar ABD’de Fauci başta olmak üzere herkes “aşı olsanız da maske, mesafe devam etmeli, çünkü aşı bulaşmayı önlemiyor” diyordu. Son haftada tam tersi, “aşılar bulaşmayı da önlüyor, o halde aşılı olanların artık maske-mesafe uygulamasına gerek yok” denildi.

6-COVID geçirenlere aşı üreticileri yine çift doz aşı önerirken birçok bilimsel yayın tek dozun yeterli hatta daha iyi olduğunu ortaya koydu.

7-Yine aşı üreticileri 6-8 ay içinde 3.bir doz yapılması gerekeceğini söylerken pek çok bilimsel çalışma gerek hastalık gerekse aşı sonrası kazanılan bağışıklığın çok daha uzun süreli olacağını bildiriyordu. Sadece antikor değil hücresel bağışıklık da göz ardı edilmemeliydi.

8-RNA aşısını ilk kez Moderna firması bulup çalışmalara başlamasına rağmen nedense sanki sadece ve ilk kez BionTech firma sahipleri bulmuş gibi yayınlar yapıldı.

9-En son Pfizer aşısının -70 derecede saklanması üreticiler tarafından önerilmişken şimdi buzdolabında bile 1 ay güvenle tutulabileceği ileri sürüldü.

10-Dergilerde yayınlanan sözde bilimsel çalışma makalelerinde sahtecilik ya da yanlış bilgiler nedeniyle geri çekilip çöpe gitme oranı tarihsel rekor bir düzeye ulaştı. Aceleyle hazırlanmış bilgi kirliliğine hizmet eden yayınlardı.

11-Makaleleri okumadan, sadece başlığına bakarak, tamamen tahrif ederek, çeviri yanlışı yaparak sunulması da ciddi bir güven sorunu yarattı. Hele politik kutuplaşma, siyasi veya ticari kaygıların çok belirgin hale gelmesi insanlardaki şaşkınlık ve korku düzeyini daha da artırdı.

Sonuç: Bütün bu bilimsel bulguların çok kısa zamanlarda yanlışlanmaları bilimselliğin anlamı gereği doğal görülebilir. Çok hızla gelişen bir pandemide yine çok hızla çalışılıyor. Doğal olmayan şey, pek çok sözde akademisyenin bu fırsatla büyük bir dezenformasyona girişmeleridir.

İşte insanların bilime olan güvensizlikleri, abartılı endişeleri bu bilgi kirliliği salgını (infodemi) sonrasında oluşmaktadır. Bütün gün boyunca gerek sosyal medyada gerekse ekranlarda bu dezenformasyona katkıda bulunanlar asıl sorumlulardır.

Kaynak: https://twitter.com/drbulentpolat/status/1396090419063181312?s=20

***

Odatv4‘ den:

Kaynak: https://odatv4.com/asi-konusunda-kafalar-neden-karisik-23052153.html

Yazı için 4 yorum yapılmış:

  1. Mehmet Sağlam dedi ki:

    Halk bu şarlatanların kimler olduğunu çok iyi biliyor ve şunu da söyleyim ki bunlardan mutlaka hesap sorulacaktır.

  2. Kamuran dedi ki:

    Bülent Hocam çok güzel özetlemişsiniz.

  3. Rüzgar dedi ki:

    rüzgar
    @oksapar
    ·
    15s
    Hocamız harika açıklamış,sorun şu ki madem bilim insanları bukadar yanlış açıklama yaptılar insanları şüpheye ittiler şapkaları önüne koyup af dileyecekler.. halka kör cahil muamelesi yapmayacaklar,tepeden tepeden bakmayacaklar,herkesi gerizekali kendilerini süper zeka sanmycklr

  4. CANAN KARATAY dedi ki:

    Viral bir enfeksiyon ve viral bir pnömonin bu denli, global ses getirmesi, abartılmasının kimlere faydası/yararı olduğunu düşünmemiz gerekir.

    İlaç ya da aşı üreten şirketler
    hastalıkların ya da hastaların bitmesini isterler mi?

Siz de yorumunuzu paylaşın: