AŞILI OLAN KİŞİLERE DE PCR TESTİ UYGULANMALI
Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
“Türk’ ün aklı sonradan gelir” diye bir söz vardır, onu hatırladım.
***
MSN’ nin haberi:
Mehmet Ceyhan’dan aşılıları kızdıran açıklama! Tartışma yaratacak bir öneride bulundu
“Koronavirüsle mücadele kapsamında toplu faaliyetlerde ve okullarda aşısızlara getirilen PCR testiyle alakalı olarak Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, bu testin aşı olan kişilere de zorunlu hale getirilmesini savundu. Ceyhan, “PCR testlerinin normalde aşılıya da yapılması lazım, aşısıza da. “Çünkü taşıma açısından risk oluşturmuyor. Kaldı ki PCR testlerinin de doğru sonuç verme şansı yaklaşık yüzde 50 civarında” dedi. “
Koronavirüs salgınının yayılmasını önlemek amacıyla aşı olmayan vatandaşlar için şehirler arası seyahat, konser veya sinema gibi toplu faaliyetlerde PCR testi zorunluluğu bulunuyor. Öte yandan yüz yüze eğitimin başlaması dolayısıyla geçtiğimiz günlerde aşı olmayan öğretmen ve görevlilere de haftada iki kez PCR testi verme zorunluluğu da getirildi.
“AŞILI OLAN KİŞİLERE DE PCR TESTİ UYGULANMALI“
Okullar için açıklanan Kovid uygulamasını eleştirerek biraz fazla risk alındığını ifade eden Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, açıklamalarına bir yenisini daha ekledi. Ceyhan, katıldığı canlı yayında PCR testinin sadece aşısızlara değil, aşılı olan kişilere de uygulanması gerektiğini söyledi.
“PCR TESTLERİNİN DOĞRU SONUÇ VERME ŞANSI YÜZDE 50”
Ceyhan konuyla ilgili açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“PCR testlerinin normalde aşılıya da yapılması lazım, aşısıza da. “Çünkü taşıma açısından risk oluşturmuyor. Kaldı ki PCR testlerinin de doğru sonuç verme şansı yaklaşık yüzde 50 civarında. Ama başka bir yöntem yok elimizde. O yüzden bence PCR testinden çok aşılamaya ve hızlı tanı testlerine ağırlık verilmeli.”.
***
EK 1 (9.9.2021): HİKMET GEÇKİL “Sayın Bakanım @drfahrettinkoca @saglikbakanligi… Mesleki yaşamında 100’lerce PCR yapmış biri olarak… PCR+’lik kişinin virüs taşıdığını, PCR-‘lik kişinin virüs taşımadığını göstermez. Kişi PCR+ olabilir. Ancak, vücudunda aktif, bulaşıcı virüs olmayabilir. Çünkü,”
“bağışıklığımızın üstesinden gelip parçaladığı virüsün mRNA kalıntıları burun ve boğaz mukozası, balgam, ve dışkıda aylarca çıkabilir. Ancak, bu asla çocukların hasta veya bulaştırıcı olduğunu göstermez. Altın standart, semptom göstermektir.
“Bu yavrucuklara, bunları reva görmeyelim. Esas tehlikede olan yaşlı ve bir morbiditesi olan insanlara odaklanalım.. Ateşi olan, boğazı ağrıyan, öksüren (ki bunlar da SARS-2 olduğunu göstermez) çocuk zaten okula gelmez. PCR-‘lik konusu ayrı bir konu.”
Kaynak: https://twitter.com/HikmetGeckil/status/1436047180129779713?s=20
***
EK 2 (14.9.2021) FERHAT ARSLAN “Şimdi bir öğrencim mesaj yazdı. Tiyatroya gitmek için PCR yaptırmış. Pozitif çıkmış (anlattım size yalancı pozitif). Eve kapanacak, 5 gün içinde de 2 kez PCR negatif çıkması lazımmış ki karantinası kalksın. İşkence suçu, psikolojik harp. Çubuğu sosyal alandan uzak tutun. Lütfen.” Kaynak: https://twitter.com/Ferhatarslandr/status/1437742184602685444?s=20
***
EK 3 (3.10.2021): Delta ile enfekte aşılı ve aşısız, asemptomatik ve semptomatik gruplar arasında döngü eşik değerlerinde (viral yük) anlamlı bir fark bulunmadı. Semptom göstermeyen aşılı kişilerdeki enfeksiyonların çoğunda virüs seviyeleri yüksek olduğundan maske takılması, test yapılması gibi uygulamalar herkes için geçerli olmalıdır. Kaynak: https://www.medrxiv.org/content/10.1101/2021.09.28.21264262v1
***
EK 4 (8.10.2021): Çin, ilk Wuhan virüsü vakalarını Aralık 2019’da bildirdi. Ancak bir araştırma, Çin’in Hastalık Kontrol Merkezi ve Çin üniversitelerinin Mayıs 2019’da Hubei’de PCR testleri satın aldığını gösteriyor. Kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=PS41mreWkA0
***
EK 5 (5.12.2021): Hükümetin aldığı tedbirler kapsamında, İsviçre’ye giren herkesten negatif PCR testi sunmaları zorunlu hale getirildi. Türkiye’nin Bern Büyükelçiliğinden yapılan açıklamada, “İsviçre hükümeti, yarından itibaren (4 Aralık), hangi ülkeden olursa olsun, İsviçre’ye giriş yapan tüm kişilere (Kovid-19’a karşı aşılı veya bu hastalığı atlatmış olsalar dahi) negatif PCR testi (geçerlilik süresi 72 saat) sonucu ibrazı zorunluluğu getirildiğini açıklamıştır. İlaveten, bu kişilerin, ülkeye girişini takiben 4 ila 7’inci günde yeniden PCR veya antijen testi yaptırmaları gerekecektir.” bilgisi paylaşıldı. Açıklamada, hükümetin, Schengen bölgesi dışından İsviçre’ye gelen ve Kovid-19 aşısı olmayan kişilerin kısa süreli seyahatler için İsviçre’ye girişlerine izin verilmemeye devam edileceğini ve bu kişilerin İsviçre’ye girişlerinin ancak zaruri ve istisnai hallerde mümkün olabileceğini açıkladığı aktarıldı. Kaynak: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/kovid-19un-omicron-varyantinin-goruldugu-isvicrede-yeni-kisitlamalar-getirildi/2438178
***
EK 6 (7.12.201): MEHMET CEYHAN “Prof. Dr. Ceyhan, “Bu çok yanlış çünkü artık hepimiz biliyoruz ki aşılı insanlar hastalıktan korunuyor; ancak aşı bulaşmayı engellemiyor. Yani aşılı bir insan o evdeki virüs pozitif kişiden virüsü alıp götürüp iş yerinde bulaştırabilir. Biz böyle bir uygulama yaptığımız için insanlar alıp virüsü götürüp iş yerlerine bulaştırıyorlar. Dolayısıyla aşılı, aşısız ayırt etmeden herkesin negatif sonucunu görene, belli bir süre geçene kadar izolasyon tedbiri uygulamak zorundayız. Ne mantıksal ne bilimsel anlamda böyle bir uygulamayı izah etmek mümkün değil. Madem ki kabul ediyoruz, aşılı insanlar da alıp bulaştırabilir virüsü, o zaman ‘aşılı’, ‘aşısız’ diye bir ayrım yapmak son derece yanlış” diye konuştu.”
***
Bir cizvit misyoneri ve aynı zamanda tüccar olan, cv’sini kıskançlıkla saklayan bu arkadaşın bu sözlerinde gerçeklik payı var.
Ancak muhakkak altında başka bir sebeb vardır, PCR testlerinin parasını kim ödüyordu?