MELATONİN RADYASYONUNUN YOL AÇTIĞI DNA HASARINI ÖNLÜYOR
Günümüzde teşhis maksadıyla X ışını kullanılarak yapılan röntgen, bilgisayarlı tomografi, anjiyo, mamografi, PET, kemik yoğunluğu ölçümü gibi tetkiklerin kanser riskini artırdığı çok iyi bilinir.
X ışınları, yüksek enerjili elektromanyetik dalgalardır (fotonlar).
İyonlaştırıcı radyasyonun (IR) dokularla etkileşimi, DNA’ya saldırarak çift sarmallı kırılmalara (DSB’ler) sebep olan reaktif oksijen türlerinin üretilmesine yol açar.
DSB, oldukça sitotoksik bir DNA lezyonu türüdür ve hücresel hasara yol açar. Bu DNA lezyonları onarılabilir. Doğru bir şekilde onarılmazsa, uzun vadede genomik instabiliteye, kromozomal sapmalara, mutasyonlara ve kanserlere yol açabilir.
Gelişmiş ülkelerde teşhiste kullanılan X-ışınlarına bağlı olarak tahmini kanser riski %0,6 ile %3 arasında değişmektedir.
Melatonin (N-asetil-5-metoksitriptamin), insan vücudunda esas olarak epifiz bezi tarafından sentezlenen bir hormondur ve antioksidan etkileri tedavi doz aralığında ispatlanmıştır.
◾ Radyasyonla oluşan serbest radikalleri (ROS, RNS) nötralize eder.
◾ DNA onarım enzimlerini (ör. Ku70/80, DNA-PKcs) aktive eder.
◾ Antioksidan savunma enzimlerinin (SOD, katalaz, GPx) aktivitesini artırır.
◾ Hücre ölümünü (apoptozu) baskılar.
Melatoninin koruyuculuğunu gösteren çalışma
Melatoninin, röntgen, CT gibi X-ışınları kullanılan radyolojik işlemler sırasında maruz kalınan radyasyonun sebep olduğu DNA çift zincir kırıklarına karşı koruyucu bir etkisi olup olmadığını araştıran bir çalışma yapıldı.
Çalışma, 25 ila 35 yaşları arasında otuz radyoloji çalışanı (doktor, hemşire) üzerinde gerçekleştirildi. 15 gönüllüye sabah 9’da tek doz 100 mg melatonin ağız yoluyla verildi. 15 kişiye de plasebo verildi.
Kan örnekleri, serumu ayırmak için herhangi bir koruyucu içermeyen ve lökositleri gama radyasyonuna in vitro maruziyet için ayırmak üzere antikoagülan olarak heparin ihtiva eden vacutainer tüplere melatonin alımından 5-10 dakika önce ve ardından 1 ve 2 saat sonra toplandı.
Daha sonra, her örnek ışınlanmamış ve ışınlanmış gruplara (10 mGy ve 100 mGy) ayrıldı. Işınlamadan sonra, örneklerin lenfositleri ayrıldı.
💥 Işınlamadan 1 ve 2 saat önce melatonin alımı, γH2AX odaklarında önemli bir azalmaya sebep oldu; yani radyasyona bağlı DNA çift zincir kırıkları azaldı. Kontrol grubunda ise DNA hasarında artış gözlendi. Melatonine ait herhangi bir yan etki görülmedi.
Melatonin güçlü bir antioksidandır: Radyasyon, vücutta “serbest radikal” adı verilen, DNA’ya ve hücrelere zarar veren kararsız moleküller oluşturur. Melatonin, bu serbest radikalleri etkisiz hale getiren çok güçlü bir antioksidandır. Bu, radyasyondan kaynaklanan DNA hasarını doğrudan azaltan ana mekanizmalardan biridir.
Birçok hayvan ve hücre çalışması radyasyona maruz kalmadan önce melatonin verilen deney hayvanlarında veya hücre kültürlerinde, DNA çift zincir kırıklarının belirgin şekilde azaldığını göstermiştir. Bu kırıklar, genellikle “gama-H2AX” gibi biyo-belirteçler kullanılarak ölçülür.
▪ 2018’de yayınlanan bir derlemede melatoninin oksidatif DNA hasarına karşı “çok yönlü koruyucu” olduğunu, ROS/RNS’yi temizleyerek ve antioksidan enzimleri (SOD, katalaz, GPx) artırarak çalıştığı vurgulanıyor (2).
2020 tarihli bir inceleme de, melatoninin iyonizan radyasyona maruz kalanlarda DNA onarımını uyardıüını ve enflamasyonu azalttığını belirtiyor (3).
100 mg melatonin almanın çok büyük riskleri olabilir
Melatonin için normal dozlar 0.3–5 mg arasındadır; 100 mg normal dozun 20–300 katıdır.
Bu çalışmada herhangi bir yan etki bildirilmemiş olmakla beraber kısa vadede, aşırı uyku hali / koma benzeri durum; bulantı, kusma, baş dönmesi; kan basıncı tehlikeli seviyede düşebilir; kalp ritmi bozulabilir, yavaşlayabilir; konfüzyon, halüsinasyon görülebilir.
100 mg gibi yüksek doz, uzun vadede vücudun kendi melatonin üretimini durdurabilir → bağımlılık riski ve ergenlerde puberte gecikmesi, yetişkinlerde cinsel hormon bozukluğu (testosteron/östrojen düşüşü) ortaya çıkabilir.
İlaç etkileşimleri (kan sulandırıcılar, diyabet ilaçları, alkol…) ortaya çıkabilir.
Ayrıca, melatoninin kanser hastalarında radyoterapiyi nasıl etkilediği (koruyucu mu, yoksa radyo-sensitizer mı?) tartışılabilir – bazı çalışmalar hem koruyucu olduğunu hem de kanser hücrelerini radyasyona daha duyarlı hale getirdiğini gösteriyor.
Gelelim neticeye
“Melatoninin, radyolojide radyasyon kaynaklı DNA çift zincir kırıklarına karşı koruyucu etkisi vardır” iddiası, bilimsel olarak mâkûl ve pre-klinik çalışmalarla desteklenen bir iddiadır.
Bu etkinin insanlar için ne kadar güvenli ve etkili olduğunu, melatoninin emniyeti ve dozajını ve klinik kullanım protokollerini belirlemek için daha fazla insan çalışmasına (klinik araştırmalara) ihtiyaç vardır.
💥 Bu tür bir uygulama, tıbbi olarak hakikaten sık sık X-ışını kullanılan tetkiklerin yapılması gerekli olan hastalar ve radyoloji bölümü çalışanları için çok faydalı olabilir.
Kaynaklar:
Makale: The radioprotective effect of melatonin against radiation-induced DNA double-strand breaks in radiology
2. https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC6017920/
3. https://www.mdpi.com/1422-0067/21/16/5804

***














