HASTALAR ZARARLI DİYE İLAÇLARINI BIRAKMAZ

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
kemal yeşilçimen

Çok değerli meslektaşım Kemal Bey,

“Tüm kardiyologlardan cevap bekliyorum” başlıklı yazıma göndermiş olduğunuz cevabı dikkatle okudum. Alâkanıza çok teşekkürler.

Ben de size kendi düşüncelerimi aktarmak istiyorum:

BİR: Bu tür yazılardan sonra hastaların panikledikleri ve ilaçları bıraktıkları iddianıza hiç katılmıyorum. Hele de acil servis ve yoğun bakımların bu yüzden dolup taştığı görüşünüz gerçekle asla bağdaşmıyor.

İçinde ateroskleroz, enflamasyon, statin, sekonder profilaksi gibi kelimelerin geçtiği yazıları herkes okumaz; okuyanlar ise böyle bir yazıya dayanarak ilaçlarını bırakmazlar. Bunların yapacakları şey kendilerine bu ilaçları yazan hekimlerini bu konuda sorgulamak olur ki bu da çok doğru bir şeydir.

Bazı hekimlerin -sizi tenzih ediyorum- hastalarının bu tür sorularından hiç mi hiç hoşlanmadıklarını ve böyle bir teşebbüste bulunan hastaların şiddetle “azarlandıklarını” siz de iyi bilirsiniz.  

Acil servislerin bu yazıları okuyup ilaç bırakan hastalar yüzünden mi yoksa çok daha başka sebeplerden mi dolup taştığını bir daha düşünmenizi rica ediyorum.

Fikrinizde ısrarlıysanız ben yazmaktan vazgeçerim ama acil çalışanları işsiz, yoğun bakımlar kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalır haberiniz olsun!

Bir de, bu ilaçları bırakıp zarar görenler olabileceği ihtimali kadar, hiç gerekli olmadığı halde bunları kullanan ve yan etkilerinden zarar gören hatta ölenler olabileceğini de hesaba katmanızı isterim.

İKİ: Türkiye’ de de tüm dünyada da ilaç endüstrisinden kaynaklanan çok ciddi bir ilaç israfı olduğunu, milyarlarca liranın çöpe gittiğini siz de biliyorsunuz. Hatta keşke sadece çöpe gitmekle iş bitseydi. Bu yüzden zarar gören, sakat kalan ve ölen milyonlarca insan var tüm dünyada!

Yazımı tekrar dikkatle okuyacak olursanız; ana fikrinin kalp damar hastalıklarının sadece kolesterol düşürücü ilaçlarla tedaviye edilmeye çalışılmasındaki ve her kolesterolü yüksek insana (hasta demiyorum) kolesterol düşürücü ilaç yazılmasındaki yanlışlıkları ortaya koymak olduğunu açıkça göreceğinizi umuyorum.

Ülkemizde herhalde yüz binlerce insanın gereksiz yere kolesterol düşürücü ilaç aldığını, bu yüzden pek çok sağlıklı insanın ciddi risklerle karşı karşıya kaldığını, çok büyük ekonomik kayıplarımız olduğunu sizin de kabul edeceğinizi sanıyorum.

Hâl böyle iken, bu konunun uzmanlarının başta da kardiyologların ve derneklerin sessiz kalması beni gerçekten hem üzüyor hem rahatsız ediyor.

Onların, hekimleri, hastaları ve bu ilaçların neredeyse tamamını ödeyen SGK’ yi bu ciddi israf için uyarmasını ve bunun önlenmesi için teklifler getirmesini bekliyorum ama kimseden çıt çıkmıyor.

ÜÇ: Bugüne kadar hiçbir yerde hiçbir zaman herhangi bir ilacın yasaklanmasını isteyen bir yazı yazmadım, böyle bir konuşmam da olmadı. İlaç düşmanı değilim; doğru hastaya doğru ilacın verilmesinin mücadelesini yapıyorum.

Statinler hakkındaki görüşüm de özetle şöyledir: Bu ilaçlardan sadece daha önce kalp krizi, felç geçirmiş veya ileride geçirme riski yüksek olan insanlar yarar görebilir. Statinlerin, kalp hastalığı olmayan her yaştaki kadınlar ve 69 yaşın üzerindeki erkeklerde kullanılmasını haklı gösteren yeterli bilimsel kanıt yoktur. Bu ilaçların üzerinde durulmayan çok ciddi yan etkileri vardır ve bunlar adeta gizlenmeye de çalışılmaktadır.

Benim nazarımda kalp damar hastalıklarını sadece statinlerle tedavi etmeye kalkışmak, bakteriyel bir iltihapta antibiyotik yerine kemik iliğinde lökosit yapımını azaltmaya yönelik ilaç kullanmaktan farklı değildir!

DÖRT:  Dediğiniz gibi Türkiye bu konuda dünyaya model olabilir; milyarlarca dolar tasarruf da eder. Bunu yapmak için ilaçları yasaklamak değil, onları sadece “yerinde ve doğru kullanmak” yeterlidir.

BEŞ: Kemal Bey, bence bu konuların tartışma yeri kapalı kapıların arkası değil, tam da medyadır ve ayrıca da bu tartışmaları çok gerekli ve sağlıklı buluyorum.

Bu seneki Kardiyoloji Kongresi bu sene bir ilki gerçekleştirse de  “Kolesterol ilaçlarının neden yanlış kullanıldığını, sağlıklı insanların boş yere kolesterol ilacı içerek hayatlarını tehlikeye attıklarını ve devletin zarara girdiğini, bunların önlenmesi için ne gibi tedbirler alınması gerektiğini” bildiren bir basın açıklaması yapsa çok iyi olmaz mı?

Bunu ben olmadan da başarabileceğinize inanıyorum.

Selâm ve saygılarımla.

Yazı için 8 yorum yapılmış:

  1. Frankie Bellevan (Tıp Doktoru)22/10/2011 23:05:45

    Sayın Doç.Dr.Kemal Yeşilçimen hocam “Kolesterol masal mı?” başlıklı 11.Şubat.2011 tarihli yazınızdan ana hatları ile aynen aktarıyorum(2008 tarihli kitabınızdan alıntı).
    1-Kolesterol bir masal değil,kalp ve damar hastalıkları için ciddi bir risk faktörüdür
    2-Günümüzün sihirli ilacı olan ve 20 yıldır kullanılan statinler,tıbbın güvenli ilaçlarıdır.Nadir görülen yan etkilerin çoğu yanlış kullanıma bağlıdır.Kalp damar hastalıklarını ve buna bağlı ölümleri azaltma etkisi de çok iyidir LDL kolesterolü %30 ve daha fazla oranda azaltarak kalp damar hastalıklarını ve ölüm oranını azaltır.
    3-Statinlerin kalp damar hastalıkları ve ölüm oranını azaltması,hastalık ortaya çıktıktan sonra da geçerlidir

  2. Ö Denizmen (doktor)23/10/2011 00:06:27

    KÜÇÜKUSTA demiş:
    “Bir aterom plağının yüzde 50’ sinin kalsiyum, yüzde 45’ inin makrofaj, monosit, lökosit ve hücre artıkları ve ancak yüzde 3’ ünün kolesterolden oluştuğunu hatırlamanı isterim. Kolesterolün enflamatuar olayın ilerlemesine katkısı olabilir ama bu ancak yüzde 3 mertebesindedir.”
    Bu nasıl mantık anlayamıyorum, hoca neredeyse plak oluşumunun sebebinin yüzde 95
    kalsiyum ve makrofaj olduğunu iddia edecek

  3. Mevlüt Durmuş (Biyolog)23/10/2011 15:25:35

    Son araştırmaları hesaba katmadan doğrudan kişiler üzerine yorum yapmak, kardiyolog ve hekim arkaşlara bence yakışmıyor.
    1) Yüksek kolesterol öldürür diye bir şey yok, gerontolojik araştırmalara bakmıyorsunuz sadece ‘low cholesterol mortality’ yazacaksınız ve karşınıza çıkan araştırmaları okuyacaksınız.
    2) İlaçların faydalı olup olmadığı sadece bizde değil şu an bütün dünyada tartışılıyor literatürden ve bilimden (sözde) dem vuranlara önerim yeni literatürleri örneğin (Ray KK, et al. (2010) Statins and all-causemortality in high-risk primary prevention: a meta-analysis of 11 randomizedcontrolled trials involving 65 229 participants. Arch Intern Med.2010;170(12):1024-1031) okusunlar. Kısaca eleştirmeniz gereken Ahmet Rasim değil, o literatürleri takip edip ona göre yazıyor, yeni literatürleri eleştirin ve yayın yapın kişileri eleştirmek kolay, düşünceleri eleştirin…

  4. bd (uz dr)23/10/2011 16:42:28

    hocam tamam bizim mortaliteyi net olarak azalttığı birçok çalışmayla gösterilmiş statinleri hastalarımıza yazmayalım. televizyonlarda kanal kanal gezen hiçbir bilimsel temeli olmayan, randomize çalışmayla ispatlanmamış damar sertliğini ve aterosklerozu gerilettiğini söyleyen şarlatanların ürünlerini kullansınlar.
    Bence siz kardiyologların statin yazmasıyla uğraşacağınıza bu rezilliklerle uğraşsanız bir bilim adamı olarak daha iyi olmaz mı

  5. A.K. (Uz. Dr.)23/10/2011 19:21:36

    Adem bey sadece kilolu insanlardamı kolesterol yüksekliği oluyor,adam incecik sportif görünüşlü LDL kolesterolü 190 ben mesela,baba kalp krizinden erken yaşta ölmüş ve yine LDL kolesterol yüksekliği ve genetik tek risk faktörleri..Diyetler ve özellikle egzersizle bunu düzenlemek hiçte kolay değil. Sen yap bakalım haftada en az 3 gün 30 dkka yürüyüş valla ben 10. dkkada kesiliyorum genç ve eskiden sporcu olmama rağmen…Yani bana kalırsada bir tutturulmuş vay kolesterol ilaçları sürekli gereksiz yere yazılıyor bazı doktorlarda zaten hemen aa gereksiz size diye yazmak istemiyor işte bana göre doğru sağlıklı değerlendirmeyi yapamayan bu grup çok biliyor

  6. dr.f.ö. (şimdilik doktor)24/10/2011 09:20:09

    sayın BÜYÜKustamızın kendine has bilimsel değerlendirmelerini kendisi ile başbaşa bırakalım ve YAZILARINA YORUM YAZMAYALIM sayın meslektaşlarım. YORUM YAZDIKÇA ustamız iyice ustalaşıyor(!). zaten aslında usta (!) olmak istememiş. kaderin cilvesi işte (!).

  7. göldelice (dr)24/10/2011 10:25:43

    Oh! ne ala iç hapı vicdanın rahatlasın,

    Korkut korkut sat hapı cüzdanın rahatlasın…

    Nasılsa hapı yuttun! yat yat şişir göbeği;

    Nasıl olsa by pass var vicdanın rahatlasın.

  8. tuna erinçler dedi ki:

    Özellikle sürekli antihipertansif kullanması gereken hastaların bir süre sonra ilaç almaktan vazgeçtiklerine, hatta komşularının “sen bu ilaçları sürekli alıyorsun ama bunlar senin mideni çürütecek” şeklinde konuştuklarına da şahidoldum.

Siz de yorumunuzu paylaşın: