YAZILAR

kasa fişi

KORONAVİRÜS AŞISI GELİŞTİRMEK HİÇ DE KOLAY DEĞİLDİR

Bir taraftan üniversiteler bir taraftan şirketler harıl harıl gece gündüz çalışıyorlar. İdeal bir aşının enfeksiyonu önlemesi ve yayılmasını engellemesi ve emniyetli olması icap eder ve bunları sağlamak da kolay değildir. AİDS hastalığına sebep olan HIV’ in izole edilmesinin üzerinden 30 seneden fazla zaman geçti ama henüz bir aşısı yok.

» Yazının devamını okumak için tıklayın
kasa fişi

AŞI PAZARI CAN PAZARI/AŞI ÜRETİMİNİN PERDE ARKASI

Tarihte aşı konusunda ilk uygulama, M.Ö. 590 yılında Çin’de Sung Hanedanı döneminde çiçek hastalığından korunmak için, ciltteki iltihaplı maddenin sağlıklı kişilerin burnuna verilmesi olarak bilinmektedir. Sistematik aşılama ise yine çiçek hastalığına karşı bazı kaynaklarda 1796, bazılarında ise 1798 yılında Edward Jenner tarafından başlatılmış ve günümüze kadar dev adımlarla ilerlemiştir.

» Yazının devamını okumak için tıklayın
kasa fişi

AŞI ÜRETİCİSİ ŞİRKETLERİN ÖNCELİĞİ SAĞLIK DEĞİL KÂRDIR

Halk sağlığının korunmasında en önemli unsurlardan biri olan aşıların asla ilaç şirketlerinin inisiyatif ve insaflarına bırakılmaması gerektiği bir kere daha gözler önüne serildi. Dev endüstrinin Avrupa Birliği’ nin üç sene önce koronavirüs gibi patojenlere karşı bir salgından önce hızlı aşı geliştirme projesini reddettikleri ortaya çıktı.

» Yazının devamını okumak için tıklayın
kasa fişi

TAM YAĞLI SÜT ÜRÜNLERİ DİYABET, HİPERTANSİYON VE METABOLİK SENDROMU RİSKİNİ AZALTIYOR

Modern beslenme kılavuzlarında zararlı besinler listesinde yer alan “tam yağlı süt ürünlerinin” metabolik sendrom, hipertansiyon ve tip 2 diyabet riskini azalttığı bir kere daha gösterildi. Modern tıbbın beslenme tavsiyeleri bana göre külliyen yanlıştır ve hatta metabolik sendrom, obezite ve diyabetteki patlamanın da önemli sebeplerindendir.

» Yazının devamını okumak için tıklayın
kasa fişi

VAKA SAYISI SIFIR OLSA BİLE GÜVENDE DEĞİLMİŞİZ

Koronavirüs elbette yakın bir gelecekte hayatımızdan çıkıp gitmeyecek, elbette bazı tedbirleri almaya ve dikkatli olmaya bir süre daha devam edeceğiz ama topluma çok fazla korku pompalamanın da doğru olduğunu düşünmüyorum. Moralsiz, kaygı dolu, endişe ve panik içinde olmanın bağışıklık sistemi için virüsler kadar zararlı olduğunu unutmayalım.

» Yazının devamını okumak için tıklayın