“Sağlıklı yağlardan zengin Akdeniz diyetinin” kalp hastalıkları, meme kanseri ve tip 2 diyabet riskini azalttığı ama ölüm oranlarını etkilemediği bildirildi. Akdeniz diyeti şeker, trans, yağ, tuzdan zengin Amerikan Diyetine göre kat be kat sağlıklıdır ama asla ideal bir beslenme şekli de değildir. Öyle olsaydı ölümlerin de azalması beklenirdi. Peki, ne yiyelim, nasıl beslenelim?

Dünyaca ünlü Mayo Klinik’ in “Kolesterolü düzeltmek için 5 hayat tarzı değişikliği” başlıklı yazısında pek çok doğru yanında sayısız da yanlış var. Amerika’ lılara çok yakışsa da sağlıklı yaşamak için kolesterol değerlerinin hedef alınması; beslenmeyi organlara göre ayırmak dünyanın en saçma mantıksız işlerindendir. Sağlıklı beslenme bir bütündür.

Felçlerin %90’ dan fazlasının sigara, kötü beslenme, fiziki aktivite azlığı gibi kişisel davranış hataları ile hava kirliliği gibi çevresel faktörlere bağlı olduğu bildirildi. Uzun ve sağlıklı yaşamanın tıp sayesinde değil adam gibi yaşamayla mümkün olabileceğini savunan tezimi destekleyen araştırmayı yapanlara teşekkürler.

Environmental Research’ ta yayınlanan yeni bir araştırma konserve gıdalar vasıtasıyla fazla miktarda bisfenol A (BPA) isimli kimyasala maruz kalınabileceğini gösteriyor. BPA bu kutularda metalin aşınma ve kırılmasını önlemek ve içindeki yiyeceği korumak kutunun iç yüzeyinde reçine şeklinde kullanılıyor. Araştırmaya göre çorba ve makarna gibi yiyecekler sebze ve meyveye göre daha fazla BPA alınmasına yol açıyor.

Geniş kapsamlı bir analizde tereyağının kalp krizi ve felçlerle ilişkili olmadığı, diyabet riskini azalttığı belirlendi. Yumurtadan özür dilendi, yağlı yoğurt ve peynire “biz ettik sen etme” dendi. Öyle anlaşılıyor ki şimdi de tereyağının ayaklarına kapanacaklar. Onlar araştırmalarına devam edip dursunlar, adam gibi beslenmeye devam!