Kolesterol teorisinin yanlışlarını görenlerin hatta kalp-damar hastalıklarındaki artışın sebebinin bu teoriye dayanılarak yazılan ilaçlar ve kolesterolsüz diyetler olduğunu anlayanların sayısı her geçen gün artıyor. BMJ’ deki “Cholesterol paradox” başlıklı makale buna iyi bir örnek. Dilerim bizim hekimlerimiz de artık daha da fazla gecikmeden başlarını kumdan çıkarıp gerçeği görürler.

Kalp krizlerini ve ölümleri bitireceği iddia edilen ve topluma “kolesterol aşısı” olarak sunulan kolesterol düşürücü ilaç ile yapılan klinik çalışma büyük bir hüsranla sonuçlandı. İlacın kalp krizi ve felçleri yüzde 21-27 oranında azalttığı ama ölümleri önlemediği ortaya çıktı. Oysa bu etkiyi Akdeniz Diyeti ile sağlamak mümkün. İlacın uzun vadedeki yan tesirleri bilinmediği gibi bir senelik maliyeti de 50 bin lira.

USA’ da yapılan araştırmada her sene kalp-damar hastalıklarına bağlı olarak gerçekleşen 600 bin ölümden 400 binden fazlasının sağlıklı beslenme ile önlenebileceği ortaya çıktı. Kalp hastalıklarının kolesterol hapı yutarak değil adam gibi beslenerek önlenebileceğini geç de olsa anlayan Amerika’ lıları tebrik ediyorum.

Kadınlarda melatonin salgısındaki azalmanın vücut kitle endeksi ve kalp krizi riskini artırdığı belirlendi. Melatonini yükseltmek için melatonin hapı tavsiye eden cahillere de sahtekârlara da kanmayın. Yeterli D vitamini seviyesine sahip olabilmek için hap içmiyor “adam gibi” güneşleniyorsak yeterli melatonin seviyesi için de geceleri “adam gibi” uyumak gerekiyor.

Amerikan Kalp Derneği (AHA), gülmenin kalp-damar hastalıklarına iyi geldiğini, düzenli gülmenin kalp krizlerini önleyebileceğini açıkladı. Bugüne kadar kalp hastalıklarını ve kalp krizini önlemek için sapasağlam insanlara bile kolesterol hapı dayatan AHA’ ya kahkahalarla güldüm. Allah onları da güldürsün.