MODERN HAYAT

kasa fişi

TARIM İLAÇLARI SPERMLERİN CANINA OKUYOR

Pestisit yani böcek ilacı kalıntıları olan meyve sebzeyi fazla tüketen erkeklerin sperm sayısı ve normal sperm miktarının azaldığı belirlendi. Böcekleri öldüren kimyasalların insan sağlığı için de risk yaratmasında, spermleri etkilemesinde şaşıracak bir şey yok. Sağlıklı yaşamak için pestisit bulunmayan organik gıdaları tercih etmeliyiz.

» Yazının devamını okumak için tıklayın
kasa fişi

PLÂSTİKLERDEKİ FİTALATLAR ERKEK BEBEĞİ DE YUMUŞATIYOR

Gebelikte fitalatlara maruz kalan kadınlarda gebelik hormonu azalıyor ve bu da erkek fetüsün cinsel gelişimini olumsuz etkiliyor. Modern dünyanın nimetlerinden istifade edenlerin bu hayatın olumsuzluklarına katlanmaları gerekiyor ama bu, tamamen elimiz kolumuz bağlı oturalım anlamına da gelmiyor. Özellikle anne karnındaki fetüs ve bebekler için ciddi tedbirler alınması şart.

» Yazının devamını okumak için tıklayın
kasa fişi

HAZIR GIDALARDAKİ KATKI MADDELERİ HASTA EDİYOR

Hazır gıdalara kıvam veren ve raf ömürlerini uzatan emulgatörler adıyla bilinen katkı maddelerinin bağırsak mikrobiyotasını etkileyerek metabolik sendrom ve iltihabi bağırsak hastalıklarına yol açabilecekleri belirlendi. Ey hazır gıda endüstrisi, “işlenmiş, ambalajlanmış yiyecek ve içeceklerin zerresini bile istemiyoruz”. Mikropsuz, hijyenik, ambalajlanmış ürünleriniz sizin olsun!

» Yazının devamını okumak için tıklayın
kasa fişi

HİJYEN ÇILGINI KADINLARA KAPAK OLSUN!

Alerjik hastalıkların, bulaşıkların elde yıkandığı evlerde büyüyen çocuklarda %23, buna karşılık bulaşık makinesinin kullanıldığı evlerde ise %38 olduğu belirlendi. Fermente yiyecekleri daha fazla tüketen çocuklarda riskin daha da azaldığı görüldü. Hey siz, hijyen çılgını anneler, bırakın çocuğunuz mikroplarla büyüsün!

» Yazının devamını okumak için tıklayın
kasa fişi

ALLAH “KOŞ” DEĞİL “YÜRÜ YA KULUM” DİYOR

Hafif tempoda, haftada 3 günden daha az koşanların ölüm risklerinin hareketsiz olanlara göre %70’ e varan oranda daha az olduğu belirlendi. Ben de koşmayı değil “tempolu yürümeyi” ve bunun da günlük aktivitelerin içinde “farkına varılmadan” yapılmasını uygun bulurum. Atalarımız boşuna “Çok koşan çabuk yorulur” dememişler.

» Yazının devamını okumak için tıklayın