ABD’ de kadınlara meme kanserinin erken teşhisi için 50 yerine 40 yaşından itibaren her iki senede bir mamografi taraması tavsiye edilmeye başlandı. “Erken teşhis erken tedavi” kulağa çok hoş gelse de bugüne kadar yapılan geniş kapsamlı çalışmalar taramaların tüm sebeplere bağlı ölümleri azaltmadığını, bunun aşırı teşhis ve tedavilere yol açabileceğini gösteriyor.

Pestisitler, meyve ve sebzelerdeki böcekleri öldürmek için tüm dünyada olduğu ülkemizde de yaygın olarak kullanılıyor. Asıl önemlisi de bu tarım zehirlerinin üreticiler tarafından bilinçsizce uygulanması. Aslında ata tohumları kullanarak ve biyolojik metotlarla hiç pestisit kullanmadan tarım yapmak mümkün ama bu birçok kimsenin işine gelmiyor.

Gıda ve içecek devi Nestlé’ nin gelişmekte olan ülkelerde bebek maması ve tahıl gevreklerine şeker ilave ettiği ama Avrupa pazarına verdiği ürünlerinde şeker bulunmadığı açıklandı. Şeker, tüm kronik hastalıkların altında yatan başta gelen etkenlerdendir. Bilim, çocuklara 3 yaşına kadar zerre şeker vermeyin diyor.

USA’ da ağrı kesiciler gibi bazı ilaçlar reçetesiz olarak marketlerde satılabiliyor. Bir psikiyatri profesörü antidepresan ilaçların da bu gruba dahil edilmesini istiyor. Statin haplarının şehir şebeke suyuna katılmasını teklif edenlerden sonra antidepresanların marketlerde satılmasını tavsiye etmek hakikaten akıl dışı bir şey.

Kovid-19′ da tüm antiviral ilaçlar arasında en başarılı olanı Pfizer’ in Paxlovid’ i oldu. Emniyeti ve etkinliği açısından değil, çoğu insan için büyük ölçüde etkisiz olmasına rağmen şirkete milyarlarca kâr sağlama becerisi açısından. Bu, pandemide bilim sopası ile tüm dünyaya dayatılan rezilliklerin sadece biri. Unutmayın o günleri, tarih tekerrürden ibarettir!