Çin’ de aralık ayının son günlerinden ocak ayının son günlerine kadar olan bir aylık sürede koronavirüs pozitifliği tespit edilen her bir kişiye karşı 5 ila 10 kişinin gözden kaçtığı belirlendi. Bu kişiler genellikle daha hafif seyirli vak’alardı ve bulaşıcılıkları da daha azdı ama bunların yeni vak’aların hemen hemen yüzde 80′ inden sorunlu oldukları hesaplandı.

Koronavirüs artık Çin’in değil tüm dünyanın ortak malı olmuştur. Yetkilileri dinleyelim, ikaz ve tavsiyelerine riayet edelim, gerekli şahsi tedbirleri tabii ki alalım; ama bunu çok dert etmenin de âlemi yok. Koronafobinin zararlarının, koronavirüsün yol açacağı hastalıklardan daha fazla olabileceği aklınızın bir köşesinde bulunsun.

Fransa Sağlık Bakanı’ dan önemli bir ikaz geldi: “İbuprofen, kortizon gibi anti-enflamatuar ilaç alınması enfeksiyonun şiddetlenmesinde bir etken olabilir. Ateşiniz varsa parasetamol alın. Halihazırda anti-enflamatuar ilaç almakta iseniz doktorunuza danışın.” Anti-enflamatuar ilaçların enflamasyonu baskılayan etkisi vücudun mikroplarla olan savaşını zorlaştırabiliyor.

Kolonya için kuyruklara girenlere, bir şişesine çuvalla para ödeyenlere şaşıyorum. Hem koronadan hem tüm diğer tüm virüslerden korunmanın en etkili, en kolay ve en ucuz yolu su ve sabunla yapılan temizliktir. Bugün kolonya için kuyruklarda saatlerce bekleyenleri yarın çeşmelerde su, marketlerde sabun kuyruğunda görürsek şaşırmayalım.

Hava kirliliğinin bir numaralı sebebi olarak gösterilen “inekleri” sevindirecek bir araştırma yayınlandı. Buna göre, korona virüs salgınına bağlı olarak Çin’ de hava kirliliğinde meydana gelen azalma, virüsün yol açtığı ölümlerin 20 mislinden fazla insanın hayatının kurtulmasını sağlamış olabilir. Her şerde bir hayır vardır.