YABANCI DOKTORA EVET Mİ HAYIR MI?
Yabancı hekim ve sağlık personeli konusu gene gündemde. TBMM Plân ve Bütçe Komisyonunda, Sağlık Bakanlığı bütçesinin kabul edildiği oturumda Sağlık Bakanı Recep Akdağ “Orta ve uzun vadede kendi personelimizi yetiştirmeliyiz. Kısa vadede bu işi başka yönlere çekmeden yurt dışından sağlık personeli getirilmesinin önünün açılması lazım” diye konuşmuş.
Bu görüş sayın Bakan tarafından daha önce de dile getirilmişti:
“Türkiye’ de doktor açığı var. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre Avrupa’da hekim sayısı itibarıyla 53 ülke içinde 52.’ yiz. Avrupa ülkelerinde her 100 bin kişiye düşen doktor sayısı 330’ları bulurken, ülkemizde bu sayı 149’da kalmakta.
Türkiye’ de hekim dağılımı da iyi değil. Tüm gayretimize rağmen Doğu’daki bazı il ve ilçelere ne ‘sözleşmeli hekim’ ne ‘zorunlu hizmet’ uygulamaları ile yeterli sayıda doktor göndermeyi bir türlü başaramıyoruz. Halkımız doktora erişemediği için tedavi olamıyor, hatta bu yüzden ölüyor.’’
Diyecek bir söz yok: sayın Sağlık Bakanı çok haklı!
***
Yabancı hekim gelsin mi?
Vatandaş “Evet, mutlaka gelsin” diyor:
“Çünkü yaşadığım yörede doktor yok veya sayısı az. Hastamızı zor şartlarda başka şehirlere götürmek zorunda kalıyoruz. Buna hem maddi gücümüz yetmiyor, hem de acil durumlarda geç kalmış oluyoruz. Kendi şehrimizde hastaneye yatmak, ameliyat olmak bizim de hakkımız değil mi?’’
Sayın vatandaş çok haklı!
***
Yabancı hekim gelsin mi?
Türkiye’ de kaçak çalışan yabancı uyruklu doktor ‘Evet gelsin’ diyor:
“Çünkü biz zaten çalışıyoruz, ama rahat değiliz. Kanun çıksın, biz de huzur içinde görevimizi yapalım, daha yararlı olalım.’’
Sayın kaçak doktor çok haklı!
***
Yabancı hekim gelsin mi?
Türkiye’ de tıp fakültesinde okuyan yabancı uyruklu tıp fakültesi öğrencisi ‘Evet gelsin’ diyor:
’’Çünkü ben tıp fakültesini bitirdikten sonra Türkiye’ de kalmak ve burada çalışmak istiyorum. Türkçe’ yi çok güzel öğrendim. Ülkenizi de Türk kız arkadaşımı da çok seviyorum’’ diyor.
Sayın eniştemiz çok haklı!
***
Yabancı hekim gelsin mi?
Türkiye’ deki yabancı sağlık yatırımcısı ‘Evet, gelsin’ diyor:
“Çünkü sağlık çok karlı bir sektör. Olay kaplıca turizmi boyutlarını çoktan aştı. Türkiye’ nin sağlıkta dünyaya hizmet satması için de yabancı hekim olmazsa olmaz.’’
Sayın yabancı yatırımcı çok haklı!
***
Yabancı hekim gelsin mi?
Avrupa Birliği ‘Evet gelsin’ diyor:
“Çünkü Avrupa Birliği’ ne girmek istiyorsanız, kapılarınızı yabancı hekimlere açmak zorundasınız. Şu kadar bin kişiye bu kadar hekim düşmeli. Yoksa sizi almayız ha.’’
Sayın Avrupa Birliği çok haklı!
YABANCI DOKTOR GELMESİNCİLER
Bir de yabancı doktor gelmesinciler var:
Muhalefet ‘Hayır gelmesin’ diyor:
“Çünkü Türkiye’ ye Avrupa’ dan Amerika’ dan doktor gelmez. Gelenler ya Türkî Cumhuriyetler, ya eski Doğu Bloğu ülkeleri ya da Arap dünyasındaki şeriat eğitimi veren üniversite mezunları olacaktır. Ülkemiz kalitesiz doktorlar cenneti olur.’’
Sayın muhalefet çok haklı!
***
Yabancı doktor gelsin mi?
Tabip Odası ‘Hayır gelmesin’ diyor:
“Çünkü niyet Doğu ülkelerinden standardı belirsiz doktor getirmektir; bu hiçbir şeyi çözmez. Amaçları hekim enflasyonu yaratarak özel alana ucuz işgücü sağlamaktır. Büyük özveri ile okuyan, yıllarca eğitim gören benim doktorum işsizlik tehlikesi ile karşı karşıya kalır.’’
Sayın Tabip Odası çok haklı!
***
Yabancı doktor gelsin mi?
Türk Sağlık-Sen’ ciler ‘Hayır gelmesin’ diyor:
“Vatandaş, dilimizi bilmeyen yabancı doktora derdini nasıl anlatacak. Yanında tercümanını da mı getirecekler. Türkiye’de hekim dağılımını doğru düzgün yapsınlar, sağlıkta alt yapı ve teknik yetersizlikleri düzeltsinler.’’
Sayın Türk Sağlık-Sen’ ciler çok haklı!
***
Yabancı doktor gelsin mi?
Hekim Hakları Derneği Başkanı Prof. Dr. Recep Güloğlu, ‘Hayır gelmesin’ diyor:
“Sağlık hizmetinde doktor payının yüzde 8 ya da 10’a tekabül eder; tam hizmet sunulabilmesi tıbbi araç gereç, altyapı ve yardımcı personel yeterliliğiyle sağlanabilir. Teknik imkanlâr, yardımcı personel yok veya yetersizse ister yerli ister ithal doktor tek başına ne yapabilir ki”
Sayın Başkan da haklı!
Gelelim neticeye
Gelininden damadına, futbolcusundan öğretim üyesine, genel müdüründen hayat kadınına, her mesleğin ithalinin bulunduğu ülkemizde ithal doktor olması hiç de yadırganacak bir durum değil ilk bakışta.
Giderek sınırların kalktığı, küçülen bir dünyada ‘ithal hekime’ ben de hemen hayır diyemiyorum ama bunun kriterlerinin çok iyi belirlenmesi gerektiğini de özellikle vurgulamak istiyorum.
BİR: Bir yabancının Türkiye’ de hekimlik yapabilmek için mutlaka bilim ve Türkçe sınavlarından geçmesi şart olmalıdır.
İKİ: Avrupa Birliği’ne girme sevdası ile yabancılara gereksiz hak ve yetkiler verilmesine karşı da, kalitesiz doktorların ülkemize doluşmasına karşı da gereken tedbirler alınmalıdır.
Peki, siz ne diyorsunuz: Yabancı hekim gelsin mi gelmesin mi?
NOT:
Bilmeyenler için hemen hatırlatalım: 1928’de çıkarılan 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’a göre, bir kişinin Türkiye’de hekimlik yapabilmesi için “T.C. vatandaşı olması, Türkiye’deki bir tıp fakültesinden mezun olması ve diplomasının Sağlık Bakanlığı tarafından tasdik edilmesi” gerekiyor. Başka bir deyişle, Türkiye’deki hastaların ‘yabancı bir doktor’ tarafından muayene ve tedavi edilmeleri bu kanuna göre kesin olarak yasak! Ayrıca, diş hekimliği, ebelik, hemşirelik, eczacılık yapabilmek için de Türk vatandaşı olma zorunluluğu olduğunu hatırlatalım.
Bu kanunun esas amacının, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’ nin başka alanlarda olduğu gibi sağlık alanında da kendi doktoruna… kendi hemşiresine… kendi eczacısına inanmak, güvenmek olduğu kanısındayım.
Türkiyedeki sağlık kurumları hekim noksanlığından dolayı değil, maddi kısıtlamalar nedeniyle yeterli hizmet veremiyor. Doktor ithal ederek hekim sayısının arttırılması bu gerçeği değiştirmeyecektir.
Arif Nihat diyor ki:
Yabancı sermaye gelip hastaneleri alıp işlettikten sonra çalışan doktor veya hemşire yerli olmuş yabancı olmuş çok farkı yok zaten. Gerekli yeterlilik düzenlemelerinin yapılması koşuluyla yabancı personel istihdam etmenin bir sorun olmayacağını düşünüyorum.
Elif Demir diyor ki:
Hayircilara soruyorum: Avrupa ya da Amerikadan doktor gelse hosgeldin mi diyeceksiniz yoksa pastanizi paylasacaklar diye yine karsimi cikacaksiniz. Bu defa da, adamlari baska sudan sebeplerle almamanin yollarini bulursunuz. Sonucta mesele saglikta kalite falan degil pastayi paylasma meselesi. haksizmiyim acaba…..Suan ki sisteme bir bakin bakalim, turkiyede ki doktorlarin avrupadan ya da amerikadan gelecek potansiyel doktorlara karsi tutumu nasil? Dusuncesi bile onlari tedirgin ediyor bence durum bundan ibaret
Elyese Kraca diyor ki:
hocam bu yaziniz icin sizleri tebrik ediyorum. butun dusuncelerime tercuman olmusun. cunku ben hem turk soylu olmama ragmen, hem de universite ve uzmanlik egitimimi turkiyede tamamlamama ragmen, hastalarim tarafimdan cok sevilmeme ragmen, bircok ozel hastane tarafindan davet edilmeme ragmen su yukarda bahsettiginiz 1928 yilindaki cagdisi yasaya dayanarak ne yazik ki turkiyede calisamiyorum. iste bunlari ttb ve bazi yabanci dusmanlarina hatirlatmakta fayda vardir. yoksa ben de kalitesiz ve turkiye disindan gelecek yabanci hekimlere karsiyim. ama benim gibi turk olmakla gurur duyan bir kisinin sadece t.c. vatandasi olmadigi icin calisamamasi gercekten hem bana hem de benim hastalarima yapilan cok buyuk saygisizlik olarak goruyorum….saygilarimla«
M.Ü. diyor ki:
Yabancı doktor meselesinin tam olarak üniversitelerin tam güne geçme arifesinde olduğumuz şu günlerde gündeme getirilmesi ilginç bir rastlantı mı acaba?
Büşra diyor ki:
Bence de Türkçe sınavı yapılması sonucunda diploma notlarının da uygun standartlarda olması kaidesi ile alınabilir. Çünkü açık varsa bir şekilde kapatılmalıdır…
Uz. Dr. Ali diyor ki:
biz de istiyoruz. hatta bakanımız da yabancı olsun.
Uz. Dr. Selim Sal diyor ki:
Bakanı esefle kınamaktan başka yapılacak bir şey yok…
Uz. Dr. B.B. diyor ki:
Hiç birbirimizi kandırmayalım, Doktor kimliğini %100 yitirmiş bir politikacı var başımızda. Ve Toplum – Meslek gurupları çıkar dengesini sonuna kadar toplum lehine değiştirmeye ant içmiş gibi. Sanki Doktorlar insan değil toplumun bir kısmını onlar oluşturmuyor. Bakanın insiyatifine kalsa, Nazi kamplarındaki gibi çalışstıracak ve karşılığında kuru ekmek ve su verecek. Ben bundan adım kadar eminim. Son gülen iyi güler sayın Akdağ.. .Nerden ne getiriseniz getirin. Bu sistem patlamaya başladığında, Akşam Haberlerdeki yüz ifadenizi gördüğümde bir kadehte sizin sağlığınıza kaldıracağım… Saygı ve Sevgiler Bütün Ağır Emek işçisi Doktor Arkadaşlarıma
Rad. Dr. diyor ki:
2003 yılında sivasın bir ilçesinden ayrıldığımda yerime sağlık bakanlığı Afgan kökenli bir doktoru atamıştı. Ayrılırken bu doktor arkadaş çocuğunun ÜSYE geçirdiğini va bir reçete yazmamı rica etti. Ben de yazdım klasik bir ÜSYE reçetesi verdim aldı reçeteyi ben bunun aynısını gelen çocuklara yazarım dedi. Ben de kendisine diğer hastalar geldiğinde ne yapacaksın dediğimde ‘Allah kerim’ bakıcaz artık dedi. Ben de Allah hastaların yardımcısı olsun dedim ve ayrıldım. Sonra da ilçeden görüştüğüm bir kaç arkadaşım kimsenin o doktora muayene olmadığını, doktorun akşama kadar oturduğunu söylediler. Amerikalardan ülkemize nakil konusunda eğitim almaya gelen hekimler, Avrupadan tedavi görmeye gelen hastalar varken bunda emeği olan hekimlerimizi hocalarımızı unutmamak gerek. Onların bari tibarını üç paralık etmeyin.Halkımızın sağlığını düşünen politikacıların bilgisine…
Dr. Ekrem Aygen diyor ki:
Yer İngiltere.. Acil servise başvuran ve ingilizce bilen trafik kazası-travmalı hastalar.. ölüm ve sekel oranı=A.
İngilizce bilmeyen hastalar..Ölüm ve sekel oranı B=10-50 katA.
Yer: Birleşik Arap Emirlikleri. Haberin Yayın yeri: Medimagazin. Artık Kendi Doktorumuzu kendimiz yetiştireceğiz. Söyleyen BAE devlet yetkilileri..
Küçümsediğimiz Arap Devlet adamları.. Ancak DEVLET ADAMI..
Yer: Almanya Nüfus: 85 milyon Sağlığa ayırdığı para: 240 milyar avro
Yer TC: Nüfus 65 milyon
Sağlık harcaması=40 milyar dolar..ltf nüfus ve rakama bir kez daha dikkat edin..
Elimiz öpülecek, takdir edilecekken ne hallere düşürülüyoruz…İNSAF..
Yer TC:Harvard’dan KC nakli için Prof. Dr Münci Kalayoğlunun yanına staja geliyorlar.. 23 Kasım Kanal D Haberler..
Yer: İstanbul Memorial Hastanesi IVF servisi..
Koordinatör: Prof Dr Semra Kahraman
Aylık Başvuran Hasta Sayısı:150-180Başvuruların %30’u Avrupa ülkeleri…EY TC’nin DEVLET YÖNETİCİLERİ-….DÜNYA İLE YARIŞTIĞIN HATTA ONU GEÇEBİLDİĞİN BELKİDE TEK MESLEK GRUBU=TIPÇILAR..Ltf. onuda tahrip edin……Bu KİN-ÖFKE-ARTNİYET niye????…YETER ARTIK………..
r. Hasan Alyanak diyor ki:
Bunların amacı ucuz iş gücü ve vahşi kapitalizmin tüm gereklerini bu ülkede uygulamak. 3 çocuk yapın demeklede ülkeyi Hindistan ve Çin gibi kalabalık ama değersiz bir ülke haline getirmek. Bu ülkeye yabancı politikacı da getirilmeli aslında. Madem bu ülkede bunlara alternatif çıkmıyor ozaman yabancı politikacı da gelsin
Uz. Dr. Ali Deniz diyor ki:
aba altından sopa gösteriyor bencede. Allah büyük, mahkeme kadıya mülk değil. Devam etsinler doktor düşmanlığına. Biz hekimlerde sssiz sessiz oturup acaba bugün başımıza ne gelecek diye düşünmeye devam edelim
Uz. Dr. İ.G. diyor ki:
Bu sorunsal (lamay)a türlü yaklaşılabilir:
1-Yabancı doktorlar gelebilir. Ancak yeteneklilerinin bu politik acıların varlığında çalışması imkansız.
2-Yabancı doktor getirilebilir. yeteneklileri ve yetenekli politika üreticileriyle gelirlir. Politikacılar suyunu gazozunu bile ülkelerinden getirmiyorlar mı?
3-(Pardon) Köle Ticareti hakkındaki WHO ve BM kararlarını gözden geçirmeden olmaz
Asistan Dr. Çetin Öcal diyor ki:
yurt dışından yabancı dr getirteceğinize ülkemizdeki dr.ların daha kaliteli yetişmesi için biraz çaba harcayın. zırt pırt tıp fakültesi açmaklada bu iş çözülmez, sayın bakan üniversiteleri neden denetlemiyorsunuz? ben 68,3 puanla doğunun bir üniversitesine ilk tercihime yerleştim asistanlıktaki 5. yılım hoca bazında burası çok kalitesiz,eğitim filan verdikleri yok, işleei güçleri asistanın sakalı,bıyığı formasının rengi olan hocalar var ne verdilerki ne istiyorlar,asistan olduğumuz için herşeye katlanmak durumundayız. asistanların nasıl eğitim gördüğü hakkında en ufak bir bilginiz yok,başınızı kumdan çıkarın artık,türkiyede çok kaliteli dr.lar var bunu görmezden gelemezsiniz. yurt dışından dr getiriyoruz diye halkın gözünü boyamayın, getireceğiniz dr.larda rusyadan, azerbaycandan… olacaktır bundan şüphem yok,onlarıda gördük,tıp eğitimi konusunda bizden çok çok kötü durumdalar…abd den, ingiltereden 3-5 bin liraya dr getirip (tus benzeri sınava tabi tutmak kaydıyla) çalıştırabilecekseniz buyrun getirin. sağlığı siyasi emellerinize alet etmeyin
Uz. Dr. diyor ki:
Yabancı hastalarla türk doktorların anlaşması zor oluyor herhalde.
Öğretim üyesi Dr. Hakan diyor ki:
Yabancı doktor filan getirecekleri yok. Aba altından sopa gösteriyorlar. Açıkca blöf yapılıyor. Görüyorum ve getirin diyorum. Baksınlar bakalım kim gidecek onlara. Eskiden Bulgaristan dan gelmişti bir grup doktor, ortalığı baya şenlenmişti. Gene gelsinler bizim için de iyi olur .Türk doktorlarının kıymeti daha iyi anlaşılır…
Fizyoterapist Hasan Temizkan diyor ki:
inşallah getirdiğin yabancı doktoların eline düşersin:))
Asistan Dr. M. Ünal diyor ki:
Ben üniversitede 2000 lira toplamda alıyorum. Hangi kaliteli yabancı dr bu maaşa gelir. Amaç ortadoğudan, 3.dünya ülkelerinden ve türk cumhuriyetlerinden vasıfsız dr’ı getirmek. Biz nasıl olsa buna da ses çıkarmayız
Dr. T.D. diyor ki:
Ben yabancı doktor anlayışına karşı değilim. Ancak gelecek yabancı doktorun bilgi-beceri düzeyi ile Türkçe bilgilerinin bir board sınav sistemi ile standardize edilmesi gerekir. Ben üniversitede iken doçent düzeyinde olup da bilgi birikimi çok az olan yabancı doktorlar da biliyorum. Bence Avrupa veya Türk derneklerinin board sınavını geçen doktorlar çalıştırılabilir. Ancak öyle doktorlara körfez ülkelerinde aylık 40-50 bin dolar maaş veriyorlar. Bu durumda onlar da bizdeki 2 bin lira doktor maaşına çalışırlar mı? Bilmiyorum
dR. h.s. DİYOR Kİ:
elif hanim siz nasil rus kizlardan tedirgin oluyorsaniz bizde yabanci doktorlardan tedirgin oluyoruz. onlarla sizde bizde yarisamayiz. ama soyle bir ihtimalde var: belki siz ruslardan daha guzelsiniz belkide biz amerikalilardan daha iyi doktorlariz kimbilir
dR.h.s.k. DİYOR Kİ;
Bence şu bayram sonrası elde kalan anguslara giydirelim birer beyaz önlük çözülsün bu iş. Onlarda ithal nasılsa. Hem geldiler, buradalar, hem yetmiş küsur tıp fakütesinin en az birkaç ontanesinin mezunları kadar doktor sayılırlar. Yani temelde her iki grubun da birşey bilmeleri mümkün değil. Amaç sayıyı artırmak değilmi. Kalp nerede desen yarım saat düşünüp elini sağ gögsüne götürecek doktorlar mezun ediyorsunuz. İnanmayan gidip acillerdeki yeni başlayanları izlesinler. Umarım emri Hak vaki olduğunda hücceten gideriz de ellerine düşmeyiz. İhtisas verdiklerinize bir bakın. Örnek biraz tıpça olacak ama konu havada kalmasın diye vermek lazım; dahiliye uzmanı aritmi nedeniyle gelen hastaya antiaritmik olarak %10 luk aritmalden iki ampul puşe yatırdıktan sonra hasta konvülzyon geçirmeye başlayınca apışıp kalmasını neyle açıklarsınız. Uzmanın cehaletiyle mi, uzman sayısını öyle yada böyle artıracağız diyen bakanlığın eğitimi hiçe sayan kastıyla? (mereklısına: hasta kurtuldu merek etmeyin. yalnız entübe edilip yoğunbakımda bir gün kaldıktan sonra) örnekler gani. acillerde yaşananların hangisini anlatayım. Otur orada on hasta bakılsın en az yedi sekizinde gereksiz tetkik, bir yada ikisinde teşhis hatası görürsünüz. ‘abi hastanın sibies’inde..’ diye konuşmaya başlayan çocuklar var (CBC -sibisi-diyecek garibim). Miyopiyle miyozisi ayıramayanlar var duyrulur. Bunlar sonuca yansımayan hatalar olduğundan görülmez. Larenksle farenksi ayıramayan doktorların yoğunluğu %30 ları çoktan aştı memlekette (rakam bilimsel değil ama gerçekten iyi bir araştırma konusu olur). Yalnız kol kırılır yen içinde denilip geçiştiriliyor. Hala aklı başında en azından nerede durulacağını bilen hekimler varda durum idare ediliyor. Nasıl bir cinayet işlendiğini halk nereden bilsin. Eğer sayıyı artırmaksa sorun, bakanlığa gerçek bir önerim var. Sağlık memuru, ebe, hemşire, ATT gibi yardımcı sağlık personelleri belli bir hizmet süresini doldurunca bir sınava girsinler. Sonrada acillerde falan üç beşyıl çalışıp doktor olsunlar. Nasıl fikir ama.(bu fikir sanırım bana ait değil. yıllar önce doktorun olmadığı yerlerde yardımcı sağlık personeline reçete yazma yetkisi verelim gibi bir tartışma yaşanmıştı diye hatırlıyorum) Uygulaması çok zor değil. Bu ülkede vakti evvelde birkaç ayda zarzor okuma ögrettikleri insanları öğretmen ettiler. Bir kaç ayda milletin okuryazarlığını %96 lara çektiler. Bu da olur. Doktor milletininin tepkilerini falan takmaya gerek yok diyecektim ki birden aklıma zaten bakanlık bunun bilincinde olduğu geliverdi. İcraatlara baksanıza… bunu bir bakanlık mensubu okursa emin olun ciddiye alacaklardır. (haydi birşeyler yapın, kurul falan toplayın, müsteşar bu işle bir ilgilensin mis gibi fikir işte, ne duruyorsunuz) Eh söylenecek söz bitti. önerim sonrası son söz olarak bakanlığa denecek birtek şey kaldı HADİ SİZE İYİ İCRAATLAAAR…
Uz.Dr.B.K. diyor ki:
elif hanım demircilik işi başınıza vurmuş herhalde. buraya abd veya avrupa’dan sürekli çalışacak hekim getirsinler, başımızın üstünde yeri var. onlardan öğreneceğimiz şeyler vardır mutlaka. ama amaç o değil, amaç hekim kalitesini azaltarak, hekime verilen parayı düşürüp, muayenehaneleri kapatarak yandaş hastanelere vatandaşı peşkeş çekmek. ancak siz bunu farkettiğinizde iş işten geçmiş olacak. zaten halka bunu olmayan şekli ile sağlık bakanı zaten çok güzel şekilde açıklıyor ve halkı da bize düşman ediyor. varın siz pasta paylaşmayan paracı hekimler olarak görün bizi, yarın öbür gün bizi de yabancı hekim olarak alacak ülkeye gideriz biz de ne yapalım ?
Mehmet şener diyor ki:
türkiyede doktor açıgı yok.nitelikli doktorlar az oldugu için hastalar defalarca doktora gidiyor.aile hekimligi başladıktan sonra hasta sayısı azaldı.hastanelerin yatak doluluk oranlarına bakılsın /50yi geçmiyor çogu doktor arkadaş puanlarını tamamlayamıyor özel hastanelerin çogu yarı kapasite ile çalışıyor.kamuda ve özelde ciddi gelir kaybı var.ortalama 60 milyar tl saglıga harcanırken bu böyle.dünyada ülkeler battıgı dünyada türkiyedeciddi bütce kısıntıları yapacak ilaçtan kesemeyecegine göre
Dr. diyor ki:
Objektif bir analiz. Tebrikler
Ahmet Mekik diyor ki:
Bizim vatandaşla türk doktorlar anlaşamıyor; yabancı doktorlar nasıl anlaşsın.Avrupan,amerikadan Türkiyeye doktor yağacağını düşünenlere şaşarım.Artık mozambik,somalili doktorlardan şifa bekleriz
Dr. İ.G. diyor i:
Dr. hsk güzel bir hatırlatma yaptı: Anguslar! Harf hatası mı var? Doğrusu Angut olmayacak mı? Yerliler yetmedi yabancılar tarafından da angus yerine mi konulduk acaba?Medimagazin’e girmesi de ince bir mizah olmuş.Harika
Uz. Dr. diyor ki:
uzun zamandır tartışıldı hala tartışılıyor, bir şekilde bitmesi herkesin hayırına olacaktır. işte yabancı doktor kaliteli olur mu filan tartışması var, şu anda yök tarafından verilen denklikler var, çoğu yurtdışında eğitim alan tc vaantdaşı veya sonradan tc vatandaşlığı almış yabancı uyruklular. denklik prosedürünü bilmeyen varsa söyleyeyim, denklik sınavı tus sınavından çok da farklı değildir. çalışacak yabancı hekim önce gelsin türkçe yeterliliğini sonra da denklik sınavını versin, sonra da normal prosedür işlesin. bunda kötü olan nedir. ha derseniz ki kalite filan, tıp fakültesinden tıbbın T’sini anlamadan mezun olan TC kökünli arkadaşlar var, sayıları da az değildir. 15-20 yılda mezun olanlar da var. bunun yanında normal süreçte bitiren bir çok yabancı arkadaş var. hangisi daha kaliteli? sorarım size. ha şöyle yapsanız: tıp fakültelerinde sınıfta kalmayı ortadan kaldırsak, af sınavı iptal edilse, yani başarabilen bitirse fakülteyi, o zaman kaliteden bahsetmenizi anlarım
Uz. Dr. C.C. diyor ki:
nasıl angusa hayır dediyse yurdum insanı yabancı doktorda bu bünyeye uymaz.zaten bu ücretlerle gelişmiş bir ülkeden doktor gelmesi hayal gelen eski doğu bloku kökenli tapon mallar olacaktır.Batıdan doktor gelse bile adam normal işini yapmaya alışmış olduğundan bizim mümtaz halkımızın sınır tanımaz istekleri karşısında 3 gün dayanamaz burda
Dr. Fuat Kıvran diyor ki:
Türkiye’de çok fazla işsiz doktor var. İşi varmış gibi görünüp günde sadece birkaç hastaya bakan ve gününü geçiren veya masa başı görevi yapan doktor sayısını kimse bilmiyor. Önce mevcut doktorlara yeterince çalışma ortamı sağlanması gerekir.
Uz. Dr. Diklofenak diyor ki:
bugünkü yazınızı okudum. ben bulunduğum ilde uz. dr. olarak 3 yıldır görev yapıyorum. yabancı doktor ithal edilecek kadar doktor eksikliği olduğunu düşünmüyorum. bazı branşlarda eksiklik var ve bu asistan alım dağılımı ile rahatça çözülebilir. pekçok branşda ise fazlalık var tam aksine. doktor dağılımının doğru yapılamıyor olmasıdır asıl mesele. mesela benim bulunduğum hastanede genel cerrahi, cildiye, fizik tedavi, göğüs hastalıkları, coçuk cerrahisi, kalp ve damar cerrahisi, göğüs cerrahisi, üroloji, ortopedi, nöroloji, intaniye doktorlarının randevuları genelde bir veya iki gün doludur, diğer günler dolmaz. bazı branşlarda günde 3-5 randevusu olanlar var. ihtiyaç olan branşlar göz, kbb, dahiliye, çocuk branşları ki bunlarda da çok sıkıntı yok yani yarın bulamazsan sonraki gün olur. ayrıca mesai sonrası muayene sisteminin başlamış olmasıyla da sorun büyük oranda çözüldü. yani ben tam tersi pek çok branşta fazlalık görüyorum. tüm hastanelerin randuvuları araştırılarak nerede ve hangi branşta eksiklik olduğu çok rahat bulunabilir ve dağılım ona göre yapılabilir. benim branşımda ikinciye gerek yokken açıktan atamayla atama yaptılar mesela ve şimdi ikimiz de oturuyoruz. sağlık çok iyi bir oy toplama aracı olarak kullanıldı ve temel sorunlar çözülerek de amaca ulaşıldı. şimdi bakanlık bu tür yeni şeyler (!) icad ederek kendi doktorunu mağdur etme pahasına halka şirin görünmek ve sağlık alanını oy alma niyetiyle kullanmaya devam etmek istiyor. ayrıca yeni çok sayıda tıp fakültesi açıldı ve buralar öğrenci almaya başladı veya başlayacak. sonuç olarak söylenenleri siyasi buluyorum. iyi çalışmalar…
Asya Çakır diyor ki
Yabancı Ülkelerde Türk yurttaşlarımız yabancı hekimlere muayene oluyor,bizim ülkemizde bizim evlatlarımızla okumuş üniversitelerimizde eğitimlerini tamamlamış,uzmanlaşmış doktorlarımız Üniversitelerde eğitimleri boyunca hasta muayene edebilirken daha sonra mesleklerini yapabilmeleri neden sakıncalı anlayamıyorum.
Dr. Cengiz Torun diyor ki:
Sayın hocam, 100 bin nüfuslu bir ilçede çalışıyorum. Hastaların kendi şehirlerinde hastaneye yatmak, ameliyat olmak hakları diyorsunuz. Ancak biz branşımızla ilgili çoğu ameliyatı yapabiliyor ve hastalara teklif ediyoruz, ancak 10’da 9’u kendi şehirlerinde ameliyat olmayıp il merkezine gidiyor. Ayrıca doktor açığının ne kadarı uzman, ne kadarı pratisyen, bu konu araştırılmış mı? çünkü benim branşımda ingiltere’de 100 bin kişiye bir, İspanya’da 50 bin kişiye bir doktor düşerken ülkemizde 30-35 bin kişiye bir doktor düşüyor.
Ben doktor değilim, ama eşim yabancı uyruklu bir doktor ve Türkiye’de çalışmak istiyor. Yine de tarafsız bir analiz yapabilirim diye düşünüyorum. Her türlü genelleme yapılabilir, ama bazen tekil örneklemeler tümevarımda daha faydalı olur. Eşim çocuk doktoru ve son derece iyi bir eğitimi var, bu durum ortak Türk doktor arkadaşlarımızca ispat görmüştür. Bir kişinin iyi bir doktor olup olmaması o kişiyle de ilgilidir. Birçok kaliteli okulumuzdan mezun olmuş kalitesiz öğrenciler olduğu gibi, kalitesi düşük okullardan gelip yüksek sınav başarısına sahip olan öğrencilerimiz de vardır. Çalışma hayatı da genelde okul hayatına paralel gider. Yabancı bir doktor, denklik ve Türkçe sınavlarına başvururken hangi ülkeden geldiğine değil, nasıl bir insan ve doktor olduğuna bakılmalıdır. O doktoru ihtiyaç olan bölge ve uzmanlık alanına yerleştirmek doğal bir süreçtir, çözülemeyecek bir sorun değildir. Saygılarımla.