PİLİÇLERDEKİ ANTİBİYOTİKLERE DİRENÇLİ MİKROPLAR SALGIN YAPIYOR

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
Foster Farms

Daha on gün kadar önce Almanya’ da yapılan bir araştırmada tavuk etlerinin neredeyse yarısında “antibiyotiklere dirençli bakteriler” tespit edildiğini yazmıştım.

Bu seferki “mikroplu tavuk eti haberi” ise Okyanus ötesinden geliyor.

Medyada yer alan haberlere göre Amerika, mart ayından beri 18 eyalette görülen, antibiyotiklere dirençli “Salmonella” mikroplarının yaptığı salgınla mücadele ediyor.

Bugüne kadar tanınan Salmonella’ lardan dan farklı olan mikropların, “Foster Farms” isimli şirketin piliç üretim tesislerinden kaynaklandığı anlaşılıyor.

Şirketin üç fabrikasından alınan örneklerde iki fabrikada üretilen piliçlerde Salmonella mikroplarının bulunduğu tespit ediliyor.

Salmonella Heidelberg adı verilen mikropla bugüne kadar 278 kişinin hastalandığı ve bunların yüzde 42’ sinin hastanede tedavi edilmeleri gerektiği bildiriliyor.

Bu tür salgınlarda en fazla bunun yarısı kadar insanın hastaneye yatırılmalarının gerekli olması da bu yeni mikrobun ne kadar tehlikeli olduğunun bir başka delili.

Salmonella tavuğun bağırsaklarında ürüyor

Salmonella mikropları piliçlerin bağırsaklarında ürüyor ve dışkılarıyla toprağa, suya, havaya karışıyor; hatta pilicin tüylerinde de bulunabiliyor.

Hastalık, mikroplu tavuklar yendikten birkaç gün sonra yüksek ateş, ishâl ve şiddetli karın ağrıları ile ortaya çıkıyor.

Antibiyotiklere dirençli olan mikrop yaşlılarda ve bağışıklığı baskılayan bir hastalığı olanlarda ağır seyrediyor, ölümcül olabiliyor.

Amerikan Gıda Bakanlığı firmaya iki fabrikasını kapatabileceği uyarısını yapıyor ama daha sonra gerekli tedbirlerin alındığına kanaat getirerek böyle bir girişimde bulunmuyor.

Firmanın piyasaya verdiği piliçler de geri çekilmiyor; 165 Fahrenheit (74 derece) üzerindeki ısılarda pişirilen piliçler güvenli kabul ediliyor.

İnternette dolaşan mektup

İnternette dolaşan bir mektupta, Amerikan Gıda Bakanlığı’ nın ülkenin onuncu büyük piliç üreticisini fabrikalarındaki etlerden alınan birçok numunede dışkı bulaşığı belirlediği ve gerekli tedbirleri almadığı için uyardığı bilgisi yer alıyor.

Ülkenin en büyük market zinciri Kroger Co, Foster Farms’ ın salgınla ilgili bulunan tesislerinde üretilen piliçleri hemen geri çektiği bildiriliyor.

Foster Farms yetkilileri soruları cevaplamayı kabul etmiyorlar fakat şirket başkanı tarafından yapılan yazılı bir açıklamada hastalık için özür dileniyor ve piliçlerin emniyeti için gerekli adımların atılacağına söz veriliyor.

Bir aile şirketi olan Foster Farms, 45 milyar dolarlık piliç endüstrisinin güvenilir şirketlerinden biri olarak tanınıyor.

Bu arada USA’ daki kriz sebebiyle FDA ve CDC gibi kurumların personelinin büyük bir kısmının izinli olması yiyecek ve içeceklerin denetlenmesinde, salgının takibinde büyük sorunlar yaratıyor.

Gelelim neticeye

Gıda endüstrisi, daha fazla kazanç sağlamak için besi hayvancılığında yaygın olarak antibiyotik kullanıyor.

USA’ da üretilen tüm antibiyotiklerin yüzde 85’ inin hayvanlar ve sadece yüzde 15’ ini insanlar tarafından kullanıldığını söylersem olayın boyutları daha iyi anlaşılır.

Antibiyotik kullanımına bağlı olarak gelişen dirençli mikroplar da hayvanlardan veya onların et, süt, yumurta gibi ürünlerinden insanlara geçerek onları hasta ediyor.

Eğer “Amerikan tavuğu yemiyorsanız” tehlike yok demektir.

İster inanın ister inanmayın, bizim üreticiler asla antibiyotik kullanmadıklarını söylüyorlar.

KAYNAKLAR

http://www.ahmetrasimkucukusta.com/2013/10/06/yazilar/tip-yazilari/beslenme/tavuk-etiniz-mikroplu-mu-olsun-antibiyotikli-mi/

http://www.nytimes.com/2013/10/10/us/politics/risk-to-food-safety-seen-in-furloughs.html?_r=0

http://www.latimes.com/opinion/opinion-la/la-ol-foster-farms-salmonella-food-safety-20131010,0,6215337.story

Yazı için 1 yorum yapılmış:

  1. Sibel dedi ki:

    Ben bizim bakanlıktan tavukla ilgili kapsamlı bi araştırma hiç duymadım.daha doğrusu hiçbişeyle ilgili duymadım.napar bu tarım ve gıda bakanlığı çalışanları?antibiyotik kullanmıyoruz kafına kanıyolarmı?

Siz de yorumunuzu paylaşın: