KAHVALTI GEVREĞİ KUTULARINDAKİ PAZARLAMA OYUNU

Yazı Fontunu Büyült Yazı Fontunu Küçült Yazı Fontunu Sıfırla
trix box

Yale ve Cornell Üniversitesi uzmanları tarafından yapılan bir araştırma endüstrinin daha fazla ürün satmak daha fazla kazanmak için uyguladığı akla hayâle gelmeyecek bir pazarlama oyununu deşifre etti.

Journal of Environment and Behavior isimli tıp dergisinde yayınlanan araştırmada New York ve Connecticut’ da 10 marketten alınan 65 tür kahvaltı gevreği kutusunun raflardaki yeri ve üzerlerindeki 86 farklı karakterin bakış açıları incelendi.

BİR: Çocuklar için hazırlanan kahvaltı gevreklerinin bulunduğu rafların yerden ortalama yüksekliği 23 inç iken erişkinlerin gevrekleri yerden 48 inç yukarıdaki raflarda yer alıyordu.

İKİ: Erişkin kahvaltı gevreklerindeki karakterler “kurbanlarının” gözüne girebilmek için neredeyse dümdüz (0.4˚) bakarken, çocuk gevreklerindeki karakterler ise aşağıya 9.67 derecelik bir açı ile bakıyordu.

Bu, kutulardaki karakterlerin hem erişkinler hem çocuklarla göz teması yaptıkları manasına geliyor.

63 lise öğrencisi ile yapılan ikinci araştırmada kutulardaki karakterlerle göz temasının güven duygusunu ve markaya bağımlılığı ne ölçüde etkilediği araştırıldı.

Deneklere bir kahvaltı gevreği kutusundaki gözleri biri düz diğeri aşağı bakan tavşan karakteri rastgele gösterildi ve tavşanla göz göze gelmelerinin güven duygusunu yüzde 16, markaya bağımlılığı yüzde 28 artırdığı belirlendi.

Çizgi film karakterlerinin pazarlamadaki önemini dikkate alan Bayan Obama çocuklarda obeziteye karşı mücadelede Elmo ve Büyük Kuş gibi Susam Sokağı karakterlerinin ücretsiz olarak sebze reklamlarında kullanılmasını istemişti.

Gelelim neticeye

Bu araştırma endüstrinin daha fazla ürün satmak için nasıl çalıştığını gayet güzel bir şekilde gözler önüne seriyor.

Aslında endüstriye kızmamak, hatta onlara saygı duymak lâzım çünkü bir yerde onlar işlerini en iyi şekilde yapmaya çalışıyorlar.

Bizim de onlar kadar uyanık, dikkatli ve çalışkan olmamız şart:

BİR: Onları kendi silahlarıyla vurarak işe başlayabiliriz. Aynı pazarlama oyununu pek âlâ sebze-meyve-yumurta-yoğurt gibi sağlıklı gıdalara uygulanabilir ve çocuğunuz bir “fasulye fanatiği” veya “yumurta çılgını” olabilir.

İKİ: Çocukları markete hiç götürmemek en doğrusudur ama götürmek zorunda kaldığınızda onun ilgisini çeken ürünleri görmesine fırsat vermeyin.

ÜÇ: Hepsinden önemlisi de çocuklarınıza kazandıracağınız bezlenme alışkanlığı. Elinizden geldiği kadar onların bu tür ambalajlı, janjanlı kutu ve paketlerdeki gıdalarla tanışmasını önleyin.

DÖRT: Yuva ve okulların “raptı zapt” altına alınması çok önemli. Evlerinde sağlıklı beslenmeyi öğrenen çocukların çoğunun ahlâkı kreş ve yuvalarda bozuluyor.

Bu tür yerlerde hele bir de “ödül olarak abur-cubur verilmesi” çocuğun kazanmış olduğu tüm müspet alışkanlıkları “sıfırlıyor”.

Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlıkları el ele verip endüstrinin yuva, kreş ve okullardaki hegemonyasına son vermelidir.

KAYNAK: http://eab.sagepub.com/content/early/2014/03/27/0013916514528793.abstract

Siz de yorumunuzu paylaşın: