BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİNİN KANSER RİSKİNİ ARTIRDIĞI GÖSTERİLDİ

Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
Bilgisayarlı tomografiler bizde maalesef çok gereksiz yere isteniyor.
Bir de zaten gereksiz istenen bu tetkiklerde çıkan “manasız lezyonlar” yüzünden insanlar “kanser şüphesiyle” tomografi takibine alınıyor.
Bu arada tomografinin kendisinin de kanser riski taşıdığı her nedense unutuluyor.
Hele de çocuklarda tomografi gibi yüksek dozda radyasyona maruz kalınmasına yol açan incelemelerin gerçekten gerekli olup olmadığı çok iyi hesap edilmelidir.
***
İngiliz bilim insanları, bugüne kadar güvenli olduğu düşünülen bilgisayarlı tomografinin 3 seansına eşdeğer küçük radyasyon dozlarının bile P53 gen mutasyonlarına sahip hücrelerin sayısını arttırdığını ortaya çıkardı.
MedicalXpress sitesindeki habere göre İngiltere’deki Cambridge Üniversitesi’nden bir grup araştırmacı, güvenli radyasyon seviyelerinin, yüksek kanser riski ile ilişkili P53 gen mutasyonlarına sahip hücrelerin sayısını artırdığını öğrendi.
Bilim insanları ayrıca, röntgen öncesi içilen antioksidanların, sağlıklı hücrelere, P53 geni “bozuk” hücrelere karşı başarıyla mücadele etmeye yardımcı olduğunu gösterdi. Ancak bu terapinin, sağlıklı hücrelere zarar verebileceği ve hatalı hücrelerin çoğalmasına katkıda bulunabileceğine inanılıyor.
Cambridge Üniversitesi Profesörü Phil Jones, bilgisayarlı tomografi ve röntgen risklerinin tam araştırılmadığını, söz konusu çalışmanın düşük doz radyasyonun etkilerini ve taşıyabileceği riskleri daha iyi anlamaya yardımcı olduğunu söyledi.
Tüm insanların vücudunda kansere dönüşebilen mutant hücreler var. P53 de bu mutasyonlardan biri. Sayıları yaşla birlikte artar, ama aralarında çok azı kanser hücrelerine dönüşüyor.
***
EK 1 (15.4.2025): JAMA’ya göre BT taramaları kanser yükünün %5’inden sorumlu olabilir
ABD San Francisco Üniversitesi’nden (UCSF) uzmanların yürüttüğü yeni bir araştırma, BT taramalarında kullanılan radyasyonun sanıldığından çok daha büyük bir halk sağlığı sorunu olabileceğine dikkat çekti. Araştırma, 14 Nisan’da JAMA Internal Medicine dergisinde yayımlandı.
UCSF’li radyolog ve epidemiyoloji profesörü Dr. Rebecca Smith-Bindman’ın liderliğinde yürütülen çalışmada, 2023 yılında ABD’de gerçekleştirilen 93 milyon BT taramasının yaklaşık 103 bin kansere neden olabileceği öngörülüyor. Bu, önceki tahminlerin üç ila dört katı.
“Hayat kurtarabilir ama zararı göz ardı ediliyor”
Dr. Smith-Bindman, “BT hayat kurtarabilir ancak potansiyel zararları genellikle göz ardı ediliyor” dedi. “BT kaynaklı kanser riski, alkol tüketimi ve aşırı kilo gibi diğer önemli risk faktörleriyle eşdeğer seviyede. Taramaların sayısını ve dozlarını azaltmak, hayat kurtarabilir.”
En yüksek risk bebeklerde
Araştırma verilerine göre, BT taramalarından kaynaklanan radyasyon en çok bebekleri etkiliyor. Bir yaşından küçükken BT taramasına giren bireylerde, diğer gruplara göre kansere yakalanma riskinin 10 kat fazla olduğu belirlendi. Çocuklarda en sık görülen kanser türleri ise tiroit, akciğer ve meme kanseri olarak sıralandı.
Yetişkinlerde ise en fazla sayıda kanser vakası 50-59 yaş grubunda bekleniyor. Kadınlarda 10.400, erkeklerde ise 9.300 kanser vakası tahmin edildi. En çok etkilenen organlar ise akciğer, kolon, lösemi, mesane ve meme olarak belirtildi. Erişkinlerde en fazla kansere yol açan taramalar karın ve pelvis bölgesine yapılan BT’lerken, çocuklarda baş bölgesi taramaları öne çıktı.
Gereksiz taramalara dikkat çekildi
Araştırmada, bazı BT taramalarının hastaya katkı sağlamadığının altı çizildi. Özellikle üst solunum yolu enfeksiyonları veya belirti göstermeyen baş ağrıları için yapılan BT’lerin gereksiz olduğu ve fazla kullanıldıkları belirtildi. Araştırmacılar, daha düşük dozda çekim ya da alternatif yöntemlerin tercih edilmesinin kanser riskini azaltabileceğini vurguladı.
UCSF Çocuk Yoğun Bakım uzmanı Dr. Malini Mahendra da, ailelerin çocuklara uygulanan BT taramalarının potansiyel riskleri konusunda yeterince bilgilendirilmediğine dikkat çekti:
“Umarız bu bulgular, doktorların hastalara BT taramalarının fayda ve zararlarını daha açık anlatmasına yardımcı olur.”
***