TÜM DÜNYA KANDIRILDI, TEHDİT EDİLDİ, ZORLANDI
Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
PhD Korcan Ayata‘ nın tivit dizisi:
“AstraZeneca durduruldu, toplatıldı, geri çekildi… Aynı teknolojiyi kullanan J&J’in akibeti de aynı olmuştu…” “Bunlar mRNA aşısı değil. Türkiye’de kullanılmadı, burada kullanılan mRNA aşıları son derece güvenli ve etkili…” Çekirdeğimi aldım izliyorum
Öncelikle bu izin iptali sembolik, zaten bu aşılar 2 (yazı ile iki) yıldır kullanılmıyor. Kullanılmayan aşıları “güvensiz” ilan ederek, diğerlerini güvenli gösterip aklamaya çalışanlar kabak gibi ortaya çıkıyor.
En çok ayranı yapıp, neredeyse bütün hükümetlere şakır şakır pazarlayan, bu süreçte diğer bütün ayranlara ekşi diyenler tabi ki hiçbir zaman benim ayranım ekşi demeyecek. Varsa yoksa hep o öteki ayranlar ekşi… yerseniz.
Buraya tekrar yazıyorum: BioNTech, Moderna gibi mRNA aşıları, AstraZeneca, J&J, Sputnik gibi adenovirüs aşılarından daha güvenli değil
Tüm Covid aşıları için BİR numaralı ağır ters etki problemi UYGULAMA politikaları yüzünden olmuştur. GEREKSİZ sayıda doz, SIK aralıklarla, İHTİYACI OLMAYAN kişilere OTOMATİK yapıldı. İnsanlar kandırıldı, tehdit edildi, zorlandı…
Daha önce geniş çaplı uygulanmamış, uzun dönem etkinlik ve güvenlik verisi olmayan, FAZ çalışmaları tam yapılmamış, vücuda dağılımı ve biyolojik mekanizmaları tam olarak çözülmemiş/anlaşılmamış uygulamaları, acil durum diye başlayıp, herkese, arka arkaya önerenler sorumludur. NET
İKİ Numaralı ters etki sebebi yukarıdaki ile paralel olarak, HASTALIĞI GEÇİRMİŞ KİŞİLERE veya VİRÜSÜN YOĞUN ETKİ GÖSTERDİĞİ DÖNEMLERDE aşı uygulanması.
Uygulamaların acele yapılması, aspirasyon kontrolünün atlanması.
ÜÇ Sırada ise sonrası oluşan ters etkilerin “AŞI İLE ALAKASI YOK” denilerek yok sayılması ve ek dozlara devam edilmesi var. Bu meşhur “AŞIDAN DEĞİLDİR” lafı, aşıdan zarar görenlerin yakasını asla bırakmadı.
DÖRT Numara, üretim ve uygulama sürecinde yapılan değişiklikler. FAZ çalışmasında kullanılmamış üretim aşamaları ve saklama koşullarının kullanılması. (-80ile başla +4’le devam.) Kalite kontrolün tam yapılmaması, aşı içeriğine DNA, plazmid kalıntısı gibi kirleticilerin karışması.
BEŞ Sırada aşıların kullanıma alındığı anda, aşıların hedeflediği spike proteinin artık ortada olmaması geliyor. En baştan tasarım ve strateji hataları yüzünden, her yeni varyantta hedefi bloke eden antikorların sürekli azalması. Bloke etmeyen antikorların ADE’ye göz kırpma
Son olarak ALTI numara. Tüm yukarıda sıralanan ve unuttuğum konularda uyarı yapanları, her türlü hakaret, şikayet, mobbing uygulayarak susturmaya çalışanlar, ve onların vasıfsız piyonları.
Kaynak: https://x.com/korcanayata/status/1788279306809913530
***
EK 1 (9.5.2024): ÖZCAN YÜCEL
Covid aşıları ne güvenliydi ne de etkiliydi. Bunun bilimsel verileri hep vardı ve hep söyledik, yazdık.
Yüzde 100 etkili dediler. Buna rağmen aşı yaptıranların büyük bir kısmı bir kere Covid geçirdi. (Bu gerçeği şu yalanla örtmeye çalıştılar. Covid geçiriyorlar ama hafif geçiriyorlar!!).
Oysa (aşı öncesi dönemde de) Covidi insanların %96’sı zaten hafif semptomlarla atlatıyordu.
“Uzun dönem sonuçları yok! bu aşıları top yekün herkese yapamayız, yamamalıyız” diyenler “bilim dışı, bilim karşıtı, orta çağdan kalma vs..” ile yaftalandı.
Batıda yaygın olarak kullanılan dört aşı firmasından J&J ve AstraZeneca verdiği zarardan ötürü ruhsat iptaline gidildi. Bu karara nasıl varıldı?
Efendim Uzun dönem sonuçlarına göre!!!!!!
Kaynak: https://x.com/drozcanyucel/status/1788435043469115635
***
EK 2 (9.5.2024): KORCAN AYATA
Yeni makale: Antiviral tedavi gören bağışıklığı baskılanmış hastalarda SARS-CoV-2’nin yakınsak evrimine dair kanıtlar. Basitleştirilmiş Bulgular: -Hastanede yatan ve bağışıklık sistemi zayıf hastalarda virüsün daha fazla değiştiği görüldü. -Bağışıklık sistemi zayıf bazı hastalarda, virüsün ilaçlara karşı dirençli hale gelmesi riski daha yüksekti. -Bu dirençli virüsler, sonradan ortaya çıkan Omicron varyantlarında da görüldü.
K: https://virologyj.biomedcentral.com/articles/10.1186/s12985-024-02378-y
Makale: Evidence of SARS-CoV-2 convergent evolution in immunosupressed patients treated with antiviral therapies
Detaylı Açıklama:
Çalışma, hastaneye yatmış ve bağışıklık sistemi zayıf hastalarda COVID-19 virüsünün daha fazla değiştiğini gösteriyor. Bu hastalarda virüsün genomunda daha fazla mutasyon olduğu ve bu mutasyonların bazı durumlarda virüsün ilaçlara karşı direnç kazanmasına yol açtığı gözlemlenmiş.
Araştırmacılar, bağışıklık sistemi zayıf bazı hastalarda virüsün nötralizan antikorlardan kaçmak için mutasyonlar geliştirdiğini de bulmuşlar. Bu mutasyonlar, daha sonra ortaya çıkan Omicron varyantlarında da yaygın olarak görülmüş.
Hasta Örnekleri:
Çalışmaya dahil edilen 192 hastanın çoğu 50 yaşın üzerinde (ortalama yaş erkek: 68; kadın: 67) ve %99’u en az bir doz COVID-19 aşısı olmuştu. Bu hastalar arasında %64’ü COVID-19 nedeniyle hastaneye yatırıldı ve %39’unun immün baskılanması mevcut.
192 hastadan aşısız olan 1 ve aşı durumu bilinmeyen 1 kişi bağışıklığı baskılanmış grupta ve tabloda da görüldüğü gibi yoğun bakıma yatan grupta değil. Bu iki kişinin bağışık baskılanma sebebi organ nakli sonrası kullandıkları ilaçlar.
Hastalarda belirlenen SARS-CoV-2 varyantlarının detaylı haritası. Kasım 2021’den Kasım 2022’ye kadar gerçekleştirilen çalışmada, Delta varyantından Omicron varyantına (BA.1, BA.2, BA.4 ve BA.5 alt soyları) geçişi gözlemlenmiş.
SARS-CoV-2 Mutasyon Çeşitliliği hastaneye yatmış ve bağışıklığı baskılanmış hastalarda daha yüksek. Ancak bağışıklığı baskılanmış hastalarda, hastaneye yatırılıp yatırılmamanın, mutasyon seviyelerini etkilemediğini gözlemlenmiş.
Yani neymiş, varyant fabrikasının adresi başkaymış. Varyant oluşmasın diye herkesi Covid aşısına boğmak bilimsel değilmiş.
Kaynak: https://x.com/korcanayata/status/1788618689387884593
***
EK 3 (10.5.2024): DSÖ, Dünya Bankası ve G20’nin iddiaları, pandemik tehditlerin aciliyetini ve yükünü büyük ölçüde yanlış yansıtıyor. Pandemi hazırlıklarının çoğunun ardındaki varoluşsal tehdit anlatısının derinden kusurlu olduğunu savunuyor.
*
Uluslararası kuruluşlar insanlığa yönelik “varoluşsal bir tehdit” iddiasında bulunduklarında ve ülkelerin acilen harekete geçmesini savunduklarında, kendi verileriyle tutarlı oldukları güvenli bir varsayım olmalıdır.
Ancak Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Dünya Bankası ve Yirmiler Grubu’nun (G20) iddialarının altında yatan veriler ve kanıt niteliğindeki alıntılar incelendiğinde, bulaşıcı hastalık salgınlarının, yani pandemi tehdidinin aciliyetinin ve yükünün büyük ölçüde yanlış ifade edildiği rahatsız edici bir tablo ortaya çıkarıyor.
Temel belgelerdeki bu tutarsızlıklar ve pandemiye hazırlık için yaptıkları tekliflerindeki ifadeler önemli politika ve mali sonuçlar doğurmaktadır.
Bu yanlış öncüllere dayanan orantısız pandemi hazırlığı, mali ve siyasi kaynakların daha yüksek yük getiren küresel sağlık önceliklerinden gereksiz yere saptırılması yoluyla önemli bir fırsat maliyeti riski taşımaktadır.
DSÖ Üye Devletleri, Mayıs 2024’teki Dünya Sağlık Asamblesi’nde uluslararası sağlık acil durumlarının yönetilme şeklini dönüştürmeyi planlarken, durup yeniden düşünmek ve gelecekteki politikanın ihtiyaç kanıtlarını yansıtmasını sağlamak için çok önemli bir ihtiyaçtır.
Makale: Urgent pandemic messaging of WHO, World Bank, and G20 is inconsistent with their evidence base
Kaynak: https://onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1111/1758-5899.13390
***
EK 4 (10.5.2024): Radyoloji Uzm. Dr. Ali Yurtlak: “Covid aşısı damarlarda tıkanmaya sebep oluyor diye haberler görüyoruz. Ne kadar gerçekçi? Çok gerçekçi.” “Biz daha önce damar tıkanıklığına sebep olan pıhtı gelişimlerini nadir olarak görüyorduk, artık rutine bindi.”
Kaynak: https://x.com/kalpkrizleri/status/1788534494091190642
***
EK 5 (10.5.2024): MELİH ALTINOK BUYURUN SİZE AŞILARIN UZUN DÖNEM SONUCU
Bizde BioNTech’çilerin isimleri belediye tesislerine veriledursun, Batı’da J&J ve AstraZeneca aşıların ruhsatı iptal ediliyor.
Neden mi?
İptal sebebini pandemide, “Uzun dönem sonuçları yok. Bu aşıları topyekûn herkese yapamayız, yapmamalıyız” diyen Dr. Özcan Yücel dün tek cümleyle özetliyor:
“Aşıların uzun dönem sonuçlarına göre verdikleri zarar!”
O günlerde kendini bilimin yegâne temsilcisi ilan edip Yücel gibi cesur hekimleri uyarılarından ötürü aforoz eden akademiklerin yorumlarını bekliyoruz.
Kaynak: https://www.sabah.com.tr/yazarlar/melihaltinok/2024/05/10/muhalif-medyada-ganimet-panigi
***
EK 6 (18.5.2024): FERHAT ARSLAM
DEZENFARMASYONLA MÜCADELE EDEN DR MÜSVEDDELERİNE
1- VİRÜS DOĞALDI
2- AŞI %100 KORUYORDU
3- HİC YAN ETKİSİ YOKTU
4- AŞİSIZLAR HER KIŞ ÖLÜYORDU HEM DE 400 KAT
5- FAVİPRAVİR, PLAZMA , MOLNUPRAVIR ETKİLİYDİ
6- MAYMUN ÇİÇEĞİ , KIZAMIK BİZİ KIRIYORDU
7- MASKE KORUYUCU İDİ
8- KAPANMALAR ISE YARIYORDU.
ULAN SIZIN BEN BU MÜCADELENİZİN İCINE TÜKÜREYİM!
Kaynak: https://x.com/Ferhatarslandr/status/1791806734119420104
KORCAN AYATA
9-Bulaşıcılığı engelliyordu
10-Hastalığı geçirmek aşı kadar korumuyordu
11-Herkes 3doz (çocuklar dahil) aşılanmadan pandemi bitmeyecekti
12-Aşı içeriği sadece kasta kalacaktı, 2-3 günde kaybolacaktı
13-Varyant aşıları ülkemize gelmezse mahvolmuştuk
14-Aşısızlar varyant fabrikasıydı 15-Sinovac tuzlu sudan halliceydi
Kaynak: https://x.com/korcanayata/status/1791820368560169040
***
EK 7 (18.5.2024): Eski CDC Direktörü Dr. Robert Redfield, COVID-19 aşılarının “önemli yan etkilere” sebep olduğunu kabul ediyor: “Aşı yüzünden oldukça hasta olan çok sayıda insan var… bunu kabul etmemiz gerekiyor.”
Kaynak: https://x.com/drahmetrasim/status/1791919573668687943
***
EK 8 (27.5.2024): We identified a very strong ecological and temporal association between excess cardiopulmonary arrest mortality and the COVID-19 vaccination campaign, which resulted in high vaccination rates. The biological plausibility of death from acute cardiac and pulmonary causes after COVID-19 vaccination has been previously demonstrated and is concerning given these real-world observations. Urgent further research is needed to determine if similar trends are observed in other regions with attention to risk mitigation for incident events and improved survival with resuscitation.
Kaynak: https://www.preprints.org/manuscript/202405.1665/v1
Makale: Excess Cardiopulmonary Arrest and Mortality after COVID-19 Vaccination in King County, Washington
***
EK 9 (29.5.2024): GÜLÜMSER HEPER Japon araştırmacılar, mRNA COVID aşısı alıcılarından alınan kanın kullanılmasının riskleri konusunda uyararak potansiyel ölümcül etkilerin ve küresel kan tedarikini güvence altına almak için acil eylem ihtiyacının altını çiziyor. Kabus gibi…
K: https://www.preprints.org/manuscript/202403.0881/v1
Makale: Concerns regarding Transfusions of Blood Products Derived from Genetic Vaccine Recipients and Proposals for Specific Measures
Kaynak: https://x.com/Gulumser_Heper/status/1795890823512326290
***
EK 10 (1.6.2024): ESRA GÜNEŞ KAYA DSÖ Direktörü Tedros, manda anlaşması kabul edilmeyince saldırganlaştı: “Aşı karşıtlarının ortaya çıkardığı ciddi zorluk ve bunu geri püskürtmek için strateji geliştirmemiz gerekiyor, bilim ve kanıtlar bizim tarafımızda. Bence bu mücadelede daha agresif olmanın zamanı geldi..
Covid aşısı dedikleri şeyin adı “deneysel gen terapisi”ydi. Bu şekilde kabul oranı %5-10 arasında kalıyordu. Sonra tanımı değiştirdiler ve buna aşı dediler. Karşı olan herkese de aşı karşıtı (bağnaz, ırkçı, yobaz, cahil) tanımı geliştirdiler.
Sonuçta, deneysel mRNA gen enjeksiyonları korkunç sonuçlarıyla başarısız oldu.
Kaynak: https://x.com/UzmEsraGunes/status/1796597021844894050
***
EK 11 (18.6.2024): The potential of these vaccines in preventing admission to hospitals and serious illness in people with comorbidities has recently been called into question due to the vaccines’ rapidly waning immunity. Mounting evidence indicates that these vaccines, like many others, do not generate sterilizing immunity, leaving people vulnerable to recurrent infections. Additionally, it has been discovered that the mRNA vaccines inhibit essential immunological pathways, thus impairing early interferon signaling. Within the framework of COVID-19 vaccination, this inhibition ensures an appropriate spike protein synthesis and a reduced immune activation. Evidence is provided that adding 100 % of N1-methyl-pseudouridine (m1Ψ) to the mRNA vaccine in a melanoma model stimulated cancer growth and metastasis, while non-modified mRNA vaccines induced opposite results, thus suggesting that COVID-19 mRNA vaccines could aid cancer development. Based on this compelling evidence, we suggest that future clinical trials for cancers or infectious diseases should not use mRNA vaccines with a 100 % m1Ψ modification, but rather ones with the lower percentage of m1Ψ modification to avoid immune suppression.
Makale: Review: N1-methyl-pseudouridine (m1Ψ): Friend or foe of cancer?
Kaynak: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/38583833/
***
EK 12 (21.6.2024): LANCET isimli dergi tarafından sansürlenen makale hakem incelemesinden geçti ve artık çevrimiçi olarak mevcut!
“Kovid-19 aşısı sonrası ölümlerdeki otopsi bulgularının sistematik bir incelemesi” başlıklı makale ölümlerin %73,9’unun doğrudan Kovid-19 aşısından kaynaklandığını veya önemli ölçüde katkıda bulunduğunu ortaya koyuyor.
1 sene gecikmeyle yayınlanan makaleye uygulanan bu SANSÜR ve İPTAL eylemleri, önlenebilecek birçok ölüme yol açtı.
mRNA aşılarında sadece spike proteini bulunuyor, virüsün nükleokapsid proteinini ihtiva etmediğinden enflamatuar değişikliklerin mRNA aşılarından mı yoksa tabii enfeksiyondan mı kaynaklandığı özel boyama metotlarıyla kesin olarak ayırt edilebiliyor.
Bu makale oyunun kurallarını değiştirebilir.
Kaynak: https://x.com/MakisMD/status/1804209104879042772
Makale: A Systematic REVIEW of Autopsy findings in deaths after covid-19 vaccination
K: https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0379073824001968
***
EK 13 (26.6.2024): While the point estimate for the risk of chart-confirmed ischemic stroke was elevated in a risk interval of 1-42 days among individuals younger than 65 years with coadministration of Pfizer-BioNTech bivalent and influenza vaccines on the same day and among individuals younger than 65 years who received Moderna bivalent vaccine and had a history of SARS-CoV-2 infection, the risk was not statistically significant. The potential association between bivalent vaccination and ischemic stroke in the 1-42-day analysis warrants further investigation among individuals younger than 65 years with influenza vaccine coadministration and prior SARS-CoV-2 infection. Furthermore, the findings on ischemic stroke risk after bivalent COVID-19 vaccination underscore the need to evaluate monovalent COVID-19 vaccine safety during the 2023-2024 season.
Kaynak: https://x.com/McCulloughFund/status/1805982474268192794
K: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/38916940/
Makale: Ischemic Stroke After Bivalent COVID-19 Vaccination: Self-Controlled Case Series Study
***
EK 14 (14.8.2024): Gerçek anlamda “aşı karşıtı” ve “doktor düşmanı” bulmak istiyorsunuz, doktor kılıklı ilaç mümessillerine ve onların özellikle pandemi sürecinde insanlara yaptıkları aşağılayıcı ve baskıcı muameleye bakın. İşte bu yüzden doktorlara ve aşılara olan güven dibe vurdu.
ABD’de 443 bin kişi üzerinde yapılan araştırmaya göre, 2020 Nisanında doktorlara ve hastanelere olan güven %71.5 iken, bu oran Ocak 2024’te 40.1 ‘e düştü.
Bu düşüşün benzerinin Türkiye’de de yaşandığına emin olabilirsiniz.
“Gel seni de entübe edelim, he he” diye tepki koyan ergen acil serviscisinden; çok saygılı bir şekilde aşıları sorgulayıp fikrini soran takipçisini aşağılayarak bloklayan agresif teyzelere kadar herkesin bu güven çöküşünde rolü var.
Tabi umurlarında değil; çünkü onlar Pfizer gibilerden beslenmeye devam edecekler ta ki bir gün şişman kadın şarkısını söyleyinceye dek.
JAMA: ABD’li yetişkinlerle yapılan bu anket çalışması, Kovid-19 salgını sırasında hekimlere ve hastanelere olan güvenin azaldığını gösteriyor. Düşük güven seviyeleri aşı yaptırma ihtimalinin azalmasıyla ilişkili olduğundan, güvenin yeniden tesis edilmesi bir halk sağlığı zorunluluğu olabilir.
Kaynak: https://jamanetwork.com/journals/jamanetworkopen/fullarticle/2821693
Makale: Trust in Physicians and Hospitals During the COVID-19 Pandemic in a 50-State Survey of US Adults
Kaynak: https://x.com/acikistihbarat/status/1823467945651265931
***
EK 15 (18.8.2024): Kovid-19 aşısının beş dozu neredeyse tüm Medicare katılımcıları için açıkça ölümcüldür.
K: https://x.com/mRNAdeaths/status/1824973536957452488
Kaynak: https://ijvtpr.com/index.php/IJVTPR/article/view/73
Makale: Abnormal Clots and All-Cause Mortality During the Pandemic Experiment: Five Doses of COVID-19 Vaccine Are Evidently Lethal to Nearly All Medicare Participants
***
EK 16 (3.9.2024): Kansas Başsavcısı, Pfizer’ı “Kansaslıları Kovid aşısı konusunda yanılttığı” gerekçesiyle dava etti. Bilimsel yayınları doğru düzgün okuyamayan, okusa da anlamayan, anlasa da çarpıtan, bilimsel hakikatleri dile getirenleri aşı karşıtı ilan eden, güvenlik verilerini beklemeden çoluk çocuk, gebe, emziren, risk grubunda olan ya da olmayan herkesi aşıya “zorlayarak” tıp etiğini ayaklar altına herkes de yargılanmalı.
Kansas Attorney General sues Pfizer for “misleading Kansans on COVID vaccine.”
K: https://x.com/drozcanyucel/status/1830706979347554385
Kaynak: https://x.com/drozcanyucel/status/1830706979347554385
***
EK 17 (3.9.2024): Johns Hopkins’ den Prof. Martin Makary yalan-yanlış bilgi yayan, açıkça aşı ticaretine alet olan Amerikan hükümeti ve şarlatan filim adamlarına fena giydirmiş:
Kaynak: https://x.com/JamesMelville/status/1830859422668669107
***
EK 18 (4.9.2024): Korona Aşılarının Risk ve Tehlikeleri Hakkında Yanlış Bilgilendirme ve İhmal Nedeniyle Kanada Federal ve Eyalet Hükümeti Aleyhine Toplu Dava Açıldı Korona Aşılarından zarar gören ya da ölen milyonlarca insan için geç kalmış bir adım olsa da yine de memnuniyet verici bir adımdır. Bu dava, hükumetin, Korona Aşılarının uyarıları, pazarlanması, tanıtımı ve dağıtımı ile ilgili olarak hukuka aykırı, ihmalkâr, yetersiz, uygunsuz, adil olmayan ve aldatıcı uygulamalarda bulundukları iddialarına odaklanmaktadır.
Kaynak: https://x.com/YasinAslanTrk1/status/1830856135693225985
***
EK 19 (6.9.2024): Alman Avrupa Parlamentosu Üyesi Christine Anderson Kovid aşıları için diyor ki: “Bu aşı kampanyası, tıp tarihinin en büyük skandalı olarak tarihe geçecek. Ve dahası, insanlığa karşı işlenmiş en büyük suç olarak anılacak.“
https://x.com/i/status/1831656359655342236
Kaynak: https://x.com/drozcanyucel/status/1832047488678703548
***
EK 20 (7.9.2024): Avustralya’ da Kovid-19 mRNA aşısı davasına başkanlık ederken, Pfizer ile ve biyomedikal araştırmalarla uzun süredir devam eden bağlantılarını açıklamayan Federal Mahkeme Yargıcı Judge Helen Rofe hakkında soruşturma başlatıldı.
Yargıç Rofe’nin Pfizer ile açıklanmayan bağları olduğu, barodayken 2003-2006 yılları arasında en az beş kez Pfizer’ i temsil ettiği, bir biyomedikal araştırma kuruluşu olan Walter ve Eliza Hall Enstitüsü’nü yöneten Grimwade ilaç şirketiyle aile bağları olduğu tespit edildi.
Pratisyen hekim Julian Fidge, mRNA Kovid aşılarının genetiği değiştirilmiş organizmalar ihtiva ettiğini ve Pfizer ve Moderna’nın aşıları Avustralya’da dağıtmak için gerekli lisansları almadığını iddia etmişti – bu durum 2000 tarihli Gen Teknolojisi Yasası kapsamında suç teşkil ediyor.
Kaynak: https://blog.maryannedemasi.com/p/investigation-begins-into-federal
***
EK 21 (26.9.2024): 70 yaş altı için Covid’e bağlı ölüm hızı %0,07. Tüm korkunç kapatmalar, etkisizi aşı kampanyalarıı, sayısız ekonomiyi, işletmeyi, çocukların gelişim yollarını vb. yok etmek buun için yapılmış.
Kaynak: https://x.com/MehmetE_Krkmz/status/1838855286104248448
***
EK 22 (26.9.2024): Proje olduğunu söylediğimde çok linç yemiştim eski hesabımda. Bu bir dijital diktatörlük projesiydi, akıl almaz şeyler yapıldı, yok hayat eve sığar uygulamaları, açık havada gezen, plajda denize giren insanlara ceza yazılması, dünyada kullanılmayan ilaçların beşer onar verilmesi vs vs Covid19 etkeni SARS-CoV-2 virüsü laboratuvar araştırmaları sırasında geliştirildi , çok hızla mutasyona uğrayan bu RNA virüsüne karşı klasik tarzda aşı başarılı olamayacaktı çünkü önceki salgın yani SarsCov1 de denenmişti, çılgın bir proje olan ve geliştirilmeye ihtiyacı olan mRNA projesi kullanıldı amaç çılgınca görünüyordu, virüsün antijenik bir parçasını insan hücrelerine ürettirecek Messenger RNA yı intramuskuler olarak verelim virüsün en toksik komponenti spike protein bu iş için seçildi, firmalar ilk başlarda yalan söyledi, dediklerinin tersine enjekte edilen mRNA kasda kalmıyordu ve rekombinant da olsa spike protein de dolaşıma katılıyordu. Doğal bağışıklığa nazaran çok yüksek antikor elde etmek adına bu yol izlendi. İnsanlara defalarca mRNA enjekte edildi. Ben bir kez dahi bu enjeksiyonlardan olmadım, bilimsel olarak tartıştım ve tartışmaya da hazırım. Enjekte edilen mRNAnın ve onun tarafından insan hücrelerine, doğal infeksiyona nazaran çok yüksek miktarda ürettirilen rekombinant spike proteinin ne kadar hasara yol açabileceği ile ilgili çalışmaları 3 yıldır takip etmekteyim .
Kaynak: https://x.com/Drnotdefteri/status/1838955816344297778
***
EK 23 (8.10.2024): Avustralya’ da Başbakan Anthony Albanese’den, aşılarda sentetik DNA bulaşmasına ilişkin deliller sebebiyle “Pfizer ve Moderna covid-19 ürünlerinin kullanımını derhal askıya alması” isteniyor.
Monash Üyesi Russell Broadbent ve 52 doktor, avukat, akademisyen ve politikacı, Başbakanın “ihtiyati yaklaşım” benimsemesi ve daha fazla güvenlik testi yapması gerektiğini söylüyor.
Bu, Avustralya şişelerindeki sentetik DNA kontaminasyon seviyelerinin kabul edilebilir düzenleyici limitleri çok aştığını tespit eden bir analizin ardından geldi ve ABD, Kanada ve Almanya’dan önceki bağımsız bulguları doğruladı. @MaryanneDemasi
Kaynak: https://blog.maryannedemasi.com/p/prime-minister-urged-to-immediately
Makale: Prime Minister urged to ‘immediately suspend’ mRNA injections
***
İlgili Diğer Yazılar:
- AVRUPA’ DA VAKA ARTIŞLARININ SEBEBİ AZALAN BAĞIŞIKLIK DEĞİLDİR
- PFİZER HÂLÂ mRNA AŞILARININ GİZLİ HAM VERİLERİNİ PAYLAŞMADI, PAYLAŞMIYOR, BUNA DİYECEK TEK LAFINIZ YOK MU?
- PFİZER KOVİD AŞISININ BELGELERİ ANCAK 55 YIL SONRA AÇIKLANABİLECEK
- 87 YAZARLI ARAŞTIRMA GERİ ÇEKİLDİ
- TOPOL, AŞILAR İÇİN KARAMSAR VE HAYÂL KIRIKLIĞI YAŞIYOR