GÜNDE 3 BARDAK SÜT KEMİK KIRIĞI VE ÖLÜM RİSKİNİ ARTIRIYOR
Dikkat: Yazının sonunda ek var!
***
İsveç’ de yapılan yeni bir araştırma, günde üç bardaktan çok süt içenlerde kemik kırıklarının daha çok görüldüğünü, ölüm riskinin daha yüksek olduğunu ortaya koydu.
BMJ isimli tıp dergisinde yayınlanan araştırma, biri 39-74 yaşlar arasındaki 61 bin 433 kadın ile diğeri 45-79 yaş arasındaki 45 bin 339 erkek bulunan iki kohortta gerçekleştirildi.
Ortalama 22 sene süreyle takip edilen bu kişilerin 96 yiyecek ve içecek türünü günlük ve haftalık ne kadar tükettikleri belirlendi.
Kadınların 1987-1990, erkeklerin 1998’ den 2010 senesi sonuna takip edildikleri çalışmada, 15 bin 541 kadının ve 10 bin 1122 erkeğin öldüğü, 17 bin 252 kadın ve 5 bin 379 erkekte ise kemik kırığı tespit edildi.
Günde 3 bardaktan fazla yani 680 gram süt içen kadınlarda ölüm ve kalp-damar hastalıkları riskinin günde bir bardaktan az süt içenlere göre 2 misli, kanser riskinin de yüzde 44 fazla olduğu hesaplandı.
Üç bardaktan çok süt içen kadınlarda herhangi bir kemiğin kırılması riski yüzde 16, kalça kemiği kırılma riski yüzde 60 fazla bulundu.
Üç bardaktan fazla süt içen erkeklerde ölüm riski günde bir bardaktan az süt içenlere nazaran yüzde 10 yüksek iken, kırık riski yüksek bulunmadı.
Hesaplamalarda, yaş, sigara, vücut kitle endeksi, boy, eğitim seviyesi, kalsiyum ve D vitamini destekleri, kortizon tedavisi, fiziki aktivite de dikkate alındı.
Osteoporoz veya kırık riskiyle beraber olan besinlerle ilgili düzeltmelerden sonra yapılan duyarlılık analizinde fazla miktarda süt içilmesiyle ölüm ve kırık risklerinin daha da arttığı belirlendi.
Süt oksidatif strese yol açıyor
Araştırmaya göre, fazla süt içilmesiyle oksidatif stres ve enflamasyona yol açıyor.
Araştırma, yoğurt ve peynir gibi fermente süt ürünlerinin tüketimiyle oksidatif stres ve enflamasyon belirteçlerinin ters ilişkili olduğunu, bu yiyecek ve içeceklerin kırık ve ölüm risklerini özellikle kadınlarda azalttığını da gösteriyor.
Sebep süt şekeri
Araştırmacılar bu sonuçları şöyle yorumluyor:
“Farklı süt ürünleriyle farklı risklerin olmasının sebeplerinden biri D-galaktoz’ la ilgili olabilir.
Fermente olmayan sütten alınan D-galaktoz peynir, yoğurt gibi fermente ürünlerden alınandan çok daha fazladır.
Hayvanlardaki çalışmalar D-galaktoz ve erken yaşlanma arasında bir ilişki olduğunu gösteriyor.
Araştırmamız, kırıklar için fazla miktarda süt içilmesi tavsiyesinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini gösteriyor ama çalışmamız gözleme dayalı olduğu için ihtiyatlı davranmakta fayda var.”
D-galaktoz nedir?
D-galaktoz süt şekeri olan laktozun yarısını oluşturur ve diyetteki D-galaktozun temel kaynağı da süttür.
Kronik olarak D-galaktoz alınmasının, sağlık için zararlı olduğunu, yaşlanmayı kısalttığı ve hayatı kısalttığını gösteren hayvan çalışmaları var.
Bunun da oksidatif stres, kronik enflamasyon, sinir dejenerasyonu, bağışıklık cevaplarının azalması ve transkripsiyonel gen değişiklikleriyle ilişkili olduğu düşünülüyor.
Her gün 3 bardak süt tavsiyesi gözden geçirilmeli
Bu gözleme dayalı bir çalışma olduğu için sonuçları elbette güvenilir değildir ve bunun randomize ve kontrollü çalışmalarla doğrulanması gerekir.
Araştırmada içilen sütün özellikleri yani işlenmemiş mi, pastörize mi, UHT mi, yağlı mı yağsız mı olduğu belirtilmiyor ama İsveç gibi modern bir memlekette içilen sütlerin çoğunun UHT ve homojenize edilmiş süt olduğunu düşünüyorum.
“UHT işlemi” bir canlı varlığa yapılan “işkenceden” farklı değildir ve bana kalırsa sütü süt olmaktan çıkarmaktadır.
Araştırma ile ispatlanması şart değil, tabiatta UHT veya ona benzer bir işlem görmüş tabii bir yiyecek ve içecek olmaması bile bunlardan uzak durmak için yeterlidir.
Her ne olursa olsun, ortaya çıkan sonuçlar, akla mantığa, bilimin ve tıbbın temel prensiplerine uygundur ve bu sebeple de mutlaka dikkate alınması icap eder.
Gelelim neticeye
BİR: Bu araştırma benim gibi “fermente süt ürünlerinin” daha faydalı ve sağlıklı olduğunu iddia edenleri bir kere daha haklı çıkarmıştır.
İKİ: Modern tıbbın otoritelerinin, sağlıklı yaşamak ve kemikleri korumak için her gün 3 bardak süt içilmesi tavsiyesinin bu araştırma ışığında gözden geçirilmesi şarttır.
ÜÇ: Kemiklerini kuvvetlendirmek isteyen kadınlar size sesleniyorum: Süt hele de UHT süt yerine, “yoğurt yiyin, peynir yiyin, ayran veya kefir için”; her gün 1 saat yürüyün, yarım saat güneşlenin.
Kalsiyum haplarından da medet ummayın.
DÖRT: Okullarda süt dağıtan ilgililere de bir tavsiyem var: “Çocuklarımıza süt değil, ayran, yoğurt, peynir dağıtın”.
Bunlar hem daha lezzetli ve hem daha faydalı hem daha risksiz ve hem de daha dayanıklı ürünlerdir.
Kaynaklar:
http://www.bmj.com/content/349/bmj.g6015
http://www.medscape.com/viewarticle/834034
http://www.medicalnewstoday.com/articles/284530.php
***
EK 1 (24.62021): Kemik sağlığı için sadece D vitamini ve kalsiyum yeterli olmuyor. Prof. Dr. Osman Erk, güçlü kemikler için fizik egzersiz, yeterli miktarda güneş ışını, yeterli miktarda mineraller, yeterli miktarda vitamin, kaliteli protein, omega 3, östrojen ve testosteron, yeterli miktarda sebze ve meyve tüketmek gibi unsurların gerektiğini söylüyor.
Yaygın inanışın aksine, süt ve süt ürünleri en yoğun kalsiyum kaynakları değildir. Yeşil yapraklı sebzelerde kalori başına kalsiyum miktarı, süt ve süt ürünlerinden daha fazladır. Hayvansal ürünler vücutta fazla miktarda asidik madde birikimine neden olmaktadır. Bu da osteoporoz riskini arttırmaktadır.
Asya ve Afrika ülkelerinde süt tüketimi Amerika ve Avrupa ülkelerine göre çok az olmasına rağmen, osteoporoz ve kemik kırıkları en fazla süt tüketen Amerika ve Avrupa ülkelerinde yaşanmaktadır. Tipik bir Batılı diyette hayvansal protein, rafine şeker, tuz ve kafein fazla; sebze ve meyve ise yetersizdir. Bu tarz diyetin en temel özelliği idrarla fazla miktarda kalsiyum atılımının gerçekleşmesi ve osteoporozun ortaya çıkmasıdır. Günlük tüketilmesi önerilen kalsiyum miktarı 1000-1500 mg’dır.
Süt yıllarca bizlere de faydalı bir gıda diye anlatıldı ve içirildi.
Sağlık sektörüne uzaktan, yakından bulaşınca ve Ingilterede almış olduğumuz OTIZM eğitimi sonucunda sütün ne kadar insan sağlığına zararlı olduğunu gördüm.
Özellikle Otizim, Hiperaktivite, depresif vaka yaşayanların sütten uzak durmaları gerekmekte, Bu vakalarda kazan ürettirdiği için risk.
cildinde sivilcesi olan bir insan süt içmeyi bıraksın ve cildindeki sivilcelerinin durumunu görsün.
Bağırsak florasına en zararlı gıda.
Bedenine ihanet etmek isteyen her insanı süt içmeye davet ede biliriz.
Saygılarımızla