HABERİNİZ OLSUN
ETİBBA DİYOR Kİ
DERDİME BİR ÇARE
TABİBAN-I CİHAN İÇÜN
BENİM ŞARKILARIM
TELOMER TEDAVİSİ BİR PAZARLAMA TEKNİĞİDİR
Telomer tedavisini yerden yere vuran, ne modern tıpta ne alternatif tıpta yeri olmadığını söyleyen Osman Müftüoğlu’ na katılıyor ve onu gönülden tebrik ediyorum.
Sertab Erener’ e de, Ayşe Arman’a da, Ertuğrul Özkök’ e de ağızlarının payını veriyor, helal olsun.
Gel gelelim bu açıklamalarında bilgi yanlışı olduğu gibi sözleri onun geçmişteki düşünce ve davranışlarıyla da taban tabana çelişiyor.
Bilgi yanlışı
Hürriyet’ te “Telomerlerinizle oynamayın” başlıklı yazısında diyor ki: “Peki, telomeraz enzimi” ni baskılayıp telomer kısalmasını haplarla (!) engellemek doğru mu?”
Oysa telomerlerin kısalmasını telomeraz enziminin baskılanması değil tam aksine aktive olması engelliyor.
O, bunun tam aksini söylüyor.
Bunu anlamak için, telomer ve telomeraz nedir, ne işe yararlar, gelin bunlara bakalım:
Telomer nedir?
Telomer, Yunanca telos (son) ve melos (kısım) kelimelerinden türetilmiş bir kelimedir.
Bunlar, kromozomların uç kısımlarında bulunan ve DNA proteinlerinden oluşan koruyucu başlıklardır.
Her bir hücrede 23 çift sarmal kromozom bulunduğuna göre 92 adet de telomer vardır.
Telomerler her hücre bölünmesinde kısalırlar (50 nükleotid kaybolur), bundan dolayı da yaşlı hücrelerin telomerleri genç hücrelerinkinden daha kısa olur.
Telomerlerin giderek kısalmaları yaşlanmaya, programlanmış hücre ölümüne (apoptozis) ve vücut hücrelerinde onkojenik transformasyona (kanser) sebep olur (2).
Telomeraz nedir?
Telomeraz, telomerleri sentezleyen ve koruyan bir “ters transkriptaz enzim” dir.
Yapısında taşıdığı RNA’yı taslak olarak kullanarak DNA dizilerini doğrusal kromozomların uçlarına ilave eder ve her bölünme ile kısalan telomer uçlarının korunmasını sağlar.
Telomeraz aktivitesi, sperm ve yumurta gibi üreme hücreleri ve kök hücrelerde ve kanser hücrelerinde çok yüksek iken vücut hücrelerinde ise sınırlıdır.
Vücut hücrelerinin DNA kodlarında telomeraz üretebilmelerini sağlayan genetik bilgi bulunmakla beraber telomeraz ile ilgili reseptörler doğuştan itibaren bloke oldukları için telomeraz aktivitesi yok veya çok azdır; 50-70 bölünmeden sonra hücre yaşlanması başlar (3).
Astragalus isimli bitkiden elde edilen ve TA-65 adı verilen molekülün işte bu telomeraz enzimini baskıladığı değil aktive ettiği iddia ediliyor.
Bu, bence tamamen palavra ve bir pazarlama numarasından başka bir şey değildir.
Senelerdir reklȃmcılık yapıyor
Müftüoğlu Ntv canlı yayınında da tümüne katıldığım şu ifadeleri dile getiriyor (4):
–Hapla çöple bu iş olmaz.
-Çin’ de bulunan bir ot, bir çöp bunların hepsi pazarlama teknikleri.
-Böyle bir heyecanın arkasından bir satış, bir pazarlama gelecektir.
-Bunun arkasında ticari bir kaygı olmasın diye geliyor.
-İlle bunu hapa sokup ticari bir meta haline getirmenin bir anlamı yok.
-Zerdeçal hapı içmeyin, zerdaçalın kendisini tüketin.
*
Oysa Osman Müftüoğlu bu söylediği doğruların tersine senelerdir saw palmetto, pumpkin seed, pygeum kabuğu, slymarine, elderberry, cranberry özleri, rhodiola kökü… gibi abuk subuk bitkisel ürünlere methiyeler düzüyor (5).
Ticaret ve pazarlamada da üstüne yok: İnşaat firması reklȃmında rol alıyor, organik ürünler market zincirinin ortağı, birden fazla wellness spa yöneticisi, Sırma Su ile ortak, sustenexin lansmanını yapıyor … (6, 7, 8).
Kimsenin malında mülkünde, işinde gözümüz yok, Allah daha çok versin.
Gelelim neticeye
BİR: Bitkisel ürünleri göklere çıkaran, reklȃmlarda oynayan, ticaret ve pazarlama üstadının şimdi kalkıp da astragalus köküne çamur atmasını, pazarlama ve ticaretini karalamasını ben anlayamadım.
Dileğim, hidayete ermiş olmasıdır.
İKİ: Telomer tedavisini mucize olarak ve pazarlamacısı Amerika’ lıyı da bilim adamı olarak topluma yutturmaya kalkan Ayşe Arman ve Ertuğrul Özkök’ ün Müftüoğlu’ na diyecekleri var mı merak ediyorum.
Kaynaklar:
2. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3370421/
3. https://link.springer.com/article/10.1134/S0006297910130055
6. http://ahmetrasimkucukusta.com/2012/01/04/haftanin-haberi/osman-hoca-nereye-kosuyor/
Bence bu asrtagalus otunun lansmanını Osman Beye verselerdi bambaşka konuşlur, bu otu da radiyola kökü gibi göklere sığdıramazdı. Yanlış yapmışlar çeksinler cezalarını.
Bence bunun ünlü yazarlar ve şarkıcılar tarafından böyle reklamının yapılmasının bir mahsuru yok. Çünkü insanlar bu tür reklamcı tipleri gayet iyi tanıyorlar ve onlara güvenmiyorlar. Ayşe Arman’ ın nesine güveneceksiniz, Özkökün nesine güveneceksiniz.
şarkıcı ve artistler topluma kötü örnek oluyorlar.