Senelerdir söylediklerimi, Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Eczacı Nurten Saydan’ dan da duymak beni çok mutlu etti: BİR: “Adı masumca ‘takviye edici gıdalar’ olan, bir sürü yönetmelik, genelge gibi yasal yöntemler kullanılarak satışa sürülen bu ürünlerin izin belgeleri Sağlık Bakanlığı’ndan alınmak zorundadır.” İKİ: Yasalarda; ismi ‘takviye edici gıda’, halk arasında ise ‘bitkisel ilaç’ olan bu […]

İnsanları huzursuz etmek için mükemmel bir yöntem. Hele bir de bunun “D vitamini” örneğinde olduğu gibi evde uygulanabilen şeklini de geliştirirlerse daha da müthiş bir iş yapmış olurlar. Günde 10 defa tansiyonlarına, nabızlarına bakan insanlar bundan böyle ne zaman kalp krizi geçireceğim diye selfi yapar gibi zırt pırt kalp görüntülemesi yaparlar.

Kartal bebeğin ülkemizde de başarıyla ve ücretsiz yapılabilen ameliyatı için ailesi tarafından yurt dışına götürülmek istenmesine kimsenin diyecek bir sözü olamaz. Her isteyenin sağlık amacıyla da olsa kampanya açmasını doğru bulmuyorum. Bakanlığın bir inceleme başlatması doğrudur; bu tür kampanyalar pekâlâ kötüye kullanılabilir.

Avrupa Adalet Divanı, mahkemelerin bilimsel deliller olmadan da aşıların bir hastalığın sebebi olabileceği iddialarını dikkate almalarına hükmetti. Buna göre hastalığın aşıdan sonra ortaya çıkması, kişinin daha önce sağlıklı olması, hastalığın ailede olmaması ve benzer vakalar olması aşıların suçlanması için yeterli olacak.

USA’ da doktorların yarısının ilaç şirketlerinden para aldıkları, sırf kendi menfaati için hastalara yararı olmayacak ilaçları yazabildikleri bildirildi. Tüm dünyanın rehber aldığı Amerikan Tıbbının uyarı ve tavsiyelerine ne kadar güvenmek lâzım, karar sizin. Lâkin enseyi karatmayın, bizde bu tür münasebetlerin olduğuna dair “tek bir araştırma bile yok”.