Uyku apnesinin bağırsak mikrobiyotasını etkilediği ve bu vasıtayla da diyabet, hipertansiyon, bilişsel bozukluklar gibi problemlere zemin hazırlayabileceği bildirildi. Sağlıklı bağırsak mikrobiyotasının yolunun adam gibi beslenmeden geçtiğini efkârı umumiyeye bir kere daha hatırlatıyorum. Kelle paça yemeye gidiyorum, beni değil bağırsak mikrobiyotasını seven arkamdan gelsin.

Tıpkı D vitamini düşüklüğünün KOVİD’ e yakalanma ve ölüm riskini artırması gibi kan çinko seviyeleri düşük olanlarda ağır KOVİD ve ölüm riskinin yüksek olduğu bildirildi. Adam gibi beslenmenin, etkinliği ve emniyeti ispatlanmış hiçbir tedavisi olmayan KOVİD’ de ne kadar önemli olduğunu Mısır’ daki “Sağır Sultan” bile duydu.

KOVİD ilaç ve aşı geliştirme çabaları tüm hızıyla devam ederken D vitamininin yarattığı “mucizelere” her gün yenisi ekleniyor. Vitamin D seviyesi yeterli olanlarda KOVİD ölüm oranının iki kat az olduğu bildirildi. Adam gibi beslenen ve güneşlenenlerin asla bu vitamine ihtiyaçları olmaz ama yeterli olmayan seviyeleri çok ucuz, çok emniyetli haplarla yükseltmek mümkündür.

Antibiyotikler, 2011′ de reçetelerin %35’inde yer alırken bu oranın 2019′ da yüzde 24′ e düşmesi doktorların daha az antibiyotik yazdıklarını göstermektedir. Bu azalmanın ne kadarının “doktorların bilinçlenmesinden” ne kadarının da “hastalardan gelen talebin azalmasından” kaynaklandığının da araştırılması gerekir.

Sağlıklı bir bağırsak mikrobiyotası ve sağlıklı bir hayat için lifli gıdalar şarttır. Çözünmeyen, çözünen ve prebiyortik olmak üzere başlıca üç çeşit lif vardır. Adam gibi beslenen insanlar bu liflerin üç türünü de yedikleri besinlerden rahatlıkla alırlar. “Dışkınız küçükse hastaneleriniz büyük olur” diyen Dr. Burkitt’ in toprağı bol olsun!