Her sene 1 milyon çocuğun ölümüne yol açan zatürrelerin %60’ ının virüs, %30’ dan azının bakteri kaynaklı olduğu bildirildi. Zatürrelerin önlenmesinde, sağlıklı beslenme ve anne sütü, hijyen (temiz su, kanalizasyon, barınak), iç mekân hava temizliği başta gelen faktörlerdir. Tabii ki bağımsız bilim adamlarının “aşı tavsiyeleri” de çok değerlidir.

Antipsikotik ilaçların bunaması olanlarda ölüm riskini yüzde 35 artırdığı bildirildi. Altta yatan diyabet ve kalp-damar hastalığı olanlarda risk daha da yüksek bulundu. Uzmanlar, bunaması olanlarda bu ilaçların davranış semptomlara ve psikoza olan etkilerinin son derecede sınırlı olduğunu vurguluyorlar.

Bir de madalyonun diğer yüzü var. Modern tıbbın mutlaka düzeltilmesi gereken yanlışları, olumsuzlukları ve hatta günahları var. Hem de pek çok. Her şeyden önce modern tıp ilaç endüstrisinin esiri olmuş durumda. Neredeyse tüm kongreler, sempozyumlar, seminerler onların mali katkıları ile yapılıyor. Tıbbi araştırmalar onların sponsorluğunda gerçekleştirilebiliyor.

Obezitenin kansere sebep olduğu iddiası doğru değildir. Obezite kansere sebep olmaz. Tüm diğer kronik enflamatuar hastalıkların olduğu gibi obezitenin de kanserin de sebebi İNSÜLİN DİRENCİ’  dir. İnsanlarda insülin direnci geliştiği için obezite ve kanser oluşur.

Kanola yağı çoklu doymamış yağlardan zengindir ama soğuk sızma zeytinyağında bulunan polifenollerden yoksundur. Bu özellikleriyle iyi bir pişirme yağı değildir, hatta soğuk sızma kanola yağında oksidasyon ürünleri ve trans yağlar bulunur. İnsanlar üzerinde yeterli bilgi olmadığı için ben bu yağı kullanmaktan kaçınırım.