Yobazlık sadece din adamlarına has bir vasıf değil, profesör cübbesi taşıyanlar içinde de katı yobazlar çıkıyor. Bunlar, her söylediklerinin tartışılmaz doğrular olduğunu savunurlar, karşıt görüşlere tahammül edemezler. Oysa bilimsel mantık her şeyi, yeni verilerin ışığında her zaman yeniden sorgulamayı gerektirir ve zaten böyle ilerler.

Aşıları kategorik olarak desteklemenin de karşı çıkmanın da yanlış ve tehlikeli olduğu kanaatindeyim. Her aşı, ticari bir ürün oldukları hakikati unutulmadan ayrı ayrı ele alınmalıdır. Aşıları hiçbir menfaat gözetmeden samimiyetle savunanlara korkutma kampanyalarının aşılanmayı değil tam aksine aşı reddini teşvik ediyor olabileceğini hatırlatırım.

Sağlık Bakanlığı Bağışıklama Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “Bulaşıcı hastalıkların azaltılması veya tamamen ortadan kaldırılmasında, en yaygın, kabul görmüş, en etkin ve ekonomik girişim olan aşı sayesinde, Türkiye’de her yıl 14 bin 296 çocuk ölümü engelleniyor.” demiş. İlaç ve aşıdan milyarlar kazanan ilaç şirketinin iki maaşlı elemanının baş rollerde olduğu çalıştay, bilimsel bir toplantı olamaz.

Halk arasında zatürre aşısı olarak bilinen pnömokok aşıları (Pneumovax ve Prevnar) vücudu pnömokok bakterisinin sebep olduğu enfeksiyonlara karşı korumak için uygulanır. Her iki aşının da kendine has üstünlükleri ve olumsuzlukları vardır. Yeni geliştirilen bir yöntem ile aşıların dezavantajları giderilmeye çalışlıyor ama bunun da kendine has riskleri var.

BİR: Aileleri tarafından çocukluk çağı aşıları yaptırılmayan 10 bin çocuğun çok uzun süre (ömür boyu) takipleri ve aşı yapılan çocuklarla karşılaştırılmaları çok önemli bir projedir. Dilerim tam bir ciddiyet ve bilimsellikle sürdürülür, ara sonuçlar bilimsel dergilerde yayınlanır ve kamuoyu da bilgilendirilir. İKİ: Bakanlığın “grip aşısı zorunlu değildir, isteyenler yaptırır” sözlerine dikkatinizi çekerim. Sayın müsteşar Eyüp Gümüş […]