Yeni bir araştırmada çocuklardaki astım teşhislerinin yarısının yanlış olduğu ortaya çıktı. Ben de senelerdir astım teşhislerinin çoğunun yanlış olduğunu, teşhis doğru olsa bile gereksiz ve aşırı ilaç tedavilerinin uygulandığını iddia ediyorum. Gereksiz ve aşırı teşhis ve tedaviler ilaç endüstrisinin zaferi, bilim dünyasının ise iflasının göstergesidir.

Astım ve alerjisi olan çocuklarda hipertansiyon ve hiperkolesterolemi oranlarının 2 misli yüksek olduğu, bunun da kalp hastalıkları riskini artırabileceği bildirildi. Bu ilişkinin önemli sebeplerinden biri ağır KOAH ve astımlılar için üretilen ilaçların çocuklara verilmesi de olabilir. Bu araştırmaya dayanarak çocuklara kolesterol hapı dayatmasına da hazır olalım.

Gebelikleri sırasında parasetamol kullanan annelerin bebeklerinde astım riskinin yüksek olduğu bildirildi. Annenin aldığı ilaç miktarı ve ilaç kullanma sebebi arttıkça riskin de arttığı görüldü. Elbette ideal olan gebe bir kadının hiçbir ilaç almamasıdır ama ağrı kesici zorunlu olduğu durumlarda gene de parasetamol tercih edilmelidir.

USA’ da çocukluk çağı astımının görülme sıklığının azalmaya başladığı bildirildi. Durum bizde de farklı değil, üstelik astımın klinik tablosu da değişiyor. Bu sonuçlar astımla ilgili tetkiklerin ve tedavilerin de azalması anlamına geliyor ki bundan ne modern tıp müntesiplerinin ne de ilaç endüstrisinin hazzedeceğini sanmıyorum.

İstanbul Bronşiti’ nin esas belirtisi geceleri artan, ‘küçük çocuklarda öğürtü ve kusmaya’, hanımlarda ise ‘idrar kaçırmaya’ neden olabilen kuru bir öksürüktür. Gülme, hatta konuşma öksürük krizlerini başlatabilir. Küçük çocuklardaki İstanbul Bronşiti’ nin ilginç bulgularından biri de geceleri, saç dipleri ve boynun terlemesidir. Bunlarda geceleri diş gıcırdatmaya da sık rastlanır.