Senelerce kolesterole, yumurtaya, tereyağına çamur atarak insanların hem ağız tadını bozan hem hasta eden bilim dünyası şimdi de insanları “bitkisel yağ sağlıklı yağdır” sözüyle kandırmaya çalışıyor. Bitkisel yağların zeytinyağı gibi muhteşemi de vardır, adının bile ağza alınması sakıncalı olan “muzırları” da. “Bitkisel yağ aldatmacasına son!

Vitamin, mineral, balık yağı, antioksidan haplarına abone yapıldıklarının farkına varmayan, sağlıklı yaşadıklarını sananların dikkatle okumasında fayda var. Gözünün önündeki kilosu 10-15 lira olan hamsiyi görmeyip balık yağı hapından medet umanlar, sayenizde gelecekte yiyecek diye bir şey kalmayacak, her şey hap olacak. İşte o zaman esas hapı yutacaksınız, uyanın! *** İnsanlık tarihi farklı besinlere karşı gösterilen […]

Bitkisel yağlarla pişirilen yemeklerde kanser, demans ve kalp hastalıklarına yol açan toksik aldehitlerin ortaya çıktığı bildiren uzmanlar, kızartmaların zeytinyağı, hindistancevizi yağı, tereyağı ve hatta kuyruk yağı ile yapılmasını tavsiye ediyor. Ben de köy tereyağı ve soğuk sızma zeytinyağı diyorum. Peki ya siz?

Başta obezite ve diyabet tüm kronik hastalıkların altında yatan sebeplerden biri de diyetimizde 1:1 olması gereken omega 6/omega3 oranının 50:1’ e kadar çıkmasıdır. Ayçiçek, mısırözü, soya gibi tohum yağlar giderek daha fazla, omega3 (balık, otla beslenen hayvan yağları, kuruyemiş) daha az tüketiliyor. Omega6/omega3 oranını düzeltmeden sağlıklı olmak imkânsızdır.

Bazı sebzelerde bulunan NMN’ nin (nicotinamide mononucleotide) yaşlanmayı belirgin derecede geciktirdiği bildirildi. İlaç şirketleri şimdi NMN bulunan hap üretme peşine düşeceklerdir. Nasıl yoğurt, sirke, turşu yemek varken probiyotik hapı, balık varken omega 3 hapı içmek manasızsa mis gibi sebzeler varken bunların hapını içmek de o kadar manasızdır. Bu sebzeler hangileri acaba dersiniz?