Besleyiciliği inek sütünün dört misli fazla olan ve kısa sürede enerjiye çevrilebilen “hamamböceği sütünün” dünyanın en besleyici sütü olduğu bildirildi. “Hamamböceği sütü mü, ööö, asla içmem, çocuğuma da içirmem” demeyin. Kedinin “dışkısından” elde edilen kahvenin kilosuna 350 Euro ödeyen ve “afiyetle” içen insanoğlu hamamböceği sütüne de bayılacaktır.

Bir laboratuvar araştırmasında hünnap isimli yemişin rahim ağzı ve meme kanseri hücrelerinin canlılığını miktara ve zamana bağlı olarak baskıladığı gösterildi. Elbette mevsimi geldiğinde hünnap yiyin çünkü hem lezzetli hem de vitamin ve minerallerden zengin bir yemiştir ama bu araştırmaya güvenip de hünnap yemenin kanseri önleyebileceği fikrine kapılmayın.

Başınız mı ağrıyor yoksa beliniz mi, ya da adet sancısı mı çekiyorsunuz, hayır öyle hemen ilaca sarılmak yok. Bazı yiyecekler var ki hem eczanelerde satılan ağrı kesici ilaçlar kadar etkililer hem de hiçbir yan tesirleri yok. Üstelik vitamin, mineral ve antioksidanları da bonus olarak alıyorsunuz.

UNICEF, her yenidoğan iki bebekten birinin hastalıklardan koruyan anne sütünü ilk bir saat içinde almadığını bildirdi. Bizdeki durum nasıl bilmiyorum ama birçok anneden “Bebeğime doğar doğmaz mama vermişler, hiç emziremedim” şeklinde sözler işittim. Üreticilerin bebeklerin mamaya alışmaları için hastanelere bedava mama verdikleri de sık dillendirilir.

Araştırmalar günde 4-5 fincandan fazla kahve içenlerde tip 2 diyabet riskinin daha az olduğunu gösteriyor. Gel gelelim diyabetin de başka hastalıkların da sadece tek bir gıda ile önlenmesi mümkün değildir. Sağlıklı yaşamak bir bütündür ve bunun için de “adam gibi yaşamanın tüm gerekleri” yerine getirilmelidir. İnanmayanlar kahve içip fallarına baktırsınlar!