Amerika’ lılar da obezite ve tip 2 diyabetteki büyük artışın sebebinin Amerikan Diyet Kılavuzu olduğu iddia etmeye başladılar. Beslenme kılavuzları ve diyet kitaplarının hiçbiri dikkate alınmamalıdır. Bütün mesele atalarımız gibi bilim dışı yani adam gibi beslenmektir!

Haftada 2 porsiyondan çok yoğurt yiyen erkeklerde adenom riskinin düşük olduğu belirlendi. Bunun kadınlar için geçerli olmamasına şaşırmadım. Beslenmenizi araştırmalara göre düzenlemeye kalkarsanız “bir gün yoğurt yiyin derler, öbür gün yoğurdu yasaklarlar” feleğinizi şaşırırsınız.

Bebeğin bağışıklık sistemi ve metabolizmasının nasıl gelişeceğinin belirlenmesinde “anne sütünün” de büyük önemi vardır. Bunun için, bebeğin sütü anne memesinden emmesi gerekir, pompa ile alınan ve daha sonra biberonla verilen süt doğrudan emilen süt kadar faydalı değildir.

İşlenmiş kırmızı etin erken ölüm riskini yüzde 13, işlenmemiş kırmızı etin yüzde 9 artırdığı ortaya çıktı. Bu risk artışının büyük bir manası yoktur, çok daha yüksek oranlar beklerdim. Bu araştırmayı sosis, salam ve jambon gibi “işlenmiş kırmızı etin aklanması” olarak değerlendiriyorum. Amerikalılara cümleten geçmiş olsun!

Coca-Cola, tıp dernekleri ve sosyal organizasyonlara milyon dolarlar bağışlıyor. Amaçları, ürünleri hakkında olumsuz ifadeleri önlemek ve onların aksine faydalı olduğu algısını yaratmak! Bilim dünyası bu gerçeklerin bal gibi farkında ama susuyor. Çok şükür ki halk her şeyi biliyor!