Günde 30 dakikadan fazla şekerleme yapanlarda ölüm riski anlamlı derecede daha yüksek bulundu. Özellikle 11:00 ile 15:00 saatleri arasında uyuyanlarda bu risk daha belirgindi. Uykunun düzensizliği de ölüm riskiyle ilişkilendirildi. Bu araştırma doğru ise benim 30 sene evvel ölmüş olmam gerekirdi. Gel de inan bilime!

Yaklaşık 500 proteinin analizinden elde edilen yeni verilere göre, tek bir gecelik uyku yoksunluğunun bile vücut üzerine çok önemli etkileri var. Yara iyileşmesi, kolesterol taşınması, HDL reseptörü bağlanması ve granülosit kemotaksisi ile ilgili spesifik ilişkiler de dahil olmak üzere birçok biyolojik süreç, moleküler fonksiyon ve bağışıklık sistemini ilgilendiren değişiklikler oluyor.

Yeni bir araştırmaya göre, hafta sonları fazladan uyuyarak uyku noksanlığını telafi etmek kalp hastalığı riskini yüzde 20 oranında azaltabilir. Genellikle gecede 7 saatten az olarak tanımlanan uyku yoksunluğu, kardiyovasküler hastalıklara yol açan bir dizi  rahatsızlığa zemin hazırlayabiliyor.

Uykuya dalmakta zorlananlara harika bir haberim var. Journal of Sleep Research isimli tıp dergisinde yayımlanan yeni bir araştırmaya göre, kilonun yüzde 12’si ağırlığındaki bir yorgan altında yatmak tükürükteki melatonin miktarını hafif bir yorgana göre yüzde 32 artırıyor. 

Gece vardiyası çalışanlarında KOVİD riskinin %85 yüksek olduğu bildirildi. Aşı yapılma saati ve uyku süresinin de aşıların antikor cevabını etkilediği biliniyor. Yeterli sürede kaliteli uykunun KOVİD’ den korunmada etkisi olması akıl ve mantığın gereğidir. Bilim dünyasının neden derin bir uykuda olduğunu da umarım anlamışsınızdır.